Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

3.10.2021

HERKESE BİR VATANDAŞLIK GELİRİ   

Kovid salgını  koruyucu her türden  nakit programının önemini ortaya çıkardı.  ‘’ Kısa Çalışma Ödeneği ‘’  bunlardan  sadece biriydi....  2. Dünya  Savaşı sonrası  ifadesini bulan  ‘’ Sosyal Devlet ‘’  anlayışı,  devletlere koruyucu programları  ‘’sürekli

‘’Evrensel  Vatandaşlık Geliri- EVG’’ de bu anlayışın ürünü. İlk kez  İsviçre’de  somut olarak tartışıldı,iş referanduma  kadar gitti, küçük bir oy farkıyla kabul edilmedi.     

Konu şu: Devlet, her koşul altında çalışamayan  ya da yoksulluk sınırının altında yaşayan yurttaşına bir ‘’ koruyucu aylık‘’ vermeli...

Bu kavramın geçmişi  İngiliz Thomas Peine ‘nın (1737-1809 )  ‘’Dünya, hepimizin  ortak  olduğu  kamusal üründür, bu nedenle nimetler  paylaşılmalıdır ‘’saptamasına dayanıyor.

2020’deki ABD  Başkanlık  ön seçimlerinin  demokrat  adaylarından  biri  olan Andrew   Young ( doğ. 1975 ) ‘’ özgürlük  ödemesi ‘’ sloganıyla ön seçimlere katıldı.G. Kore, 2022 Başkanlık seçimleri için EVG seçim  başlıkları  içine yerleşmiş durumda.  Finlandiya, 2017‘den bu yana  EVG konusunu 2000 işsiz denek üstünde uyguluyor, ilk sonuçları  bununla ‘’ sisteme güvenin arttığı ‘’ oldu.  ABD ‘de  Stanford  Üniversitesi  bir EVG  Laboratuvarı kurdu,olumlu  sonuçlar  gözlüyor. Alaska‘da  EVG  süreklilik kazandı.Brezilya’da Başkan Lula  ‘’İnsani Nakit Gelir Desteği ‘’ projesiyle  yaklaşık 50 milyon insanın koruma  altına girmesini sağladı, bunun için ağır bedel ödedi hapse girdi ama şimdi Başkanlık seçiminin yine güçlü adayı.

ABD’de Kaliforniya eyaletinin nüfusu az olan  Stockton kasabası  EVG uygulamasını  2019 ‘dan bu yana pilot bir proje olarak yürütüyor.

Gönüllü olarak seçilen 125 kişi  her ay’ın 15’inde 500 $ lık bir ‘’ asgari ücret çeki ‘’ alıyor. Harcama yapacakları  yerler konusunda özgürler.

Mart 2021‘de  Stockton Belediyesi sonuçları test etti. Bulgular 3  noktada  toplanıyor :

1-İnsanlara güven geliyor.

2-Harcamalar  çok akıllı alanlara yapılıyor.

3-Eğitim kurslarına  daha yoğun ve daha bilinçli  bir katılım var, tam gün iş bulma olasılığı yükseliyor.

Kuşkusuz bir modelleme yapmak için çok erken.  ‘’Bu iş için bütçe kaynakları  yok ‘’ eleştirisi çok yaygın. Oysa Prof. Ayşe Buğra-Kavala  ve Prof.Çağlar Keyder‘in  2004’te Mayıs 2004 ‘te  Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu olarak  ‘’Temel Gelir : Küreselleşen Dünyada Yoksullukla Bir Mücadele Yöntemi ‘adıyla atölye çalışması yaptılar  ve bunu daha sonra bunu ‘Bir Temel Hak Olarak Vatandaşılık Gelirine Doğru ‘’( İletişim yayını ) olarak 2007’de bastılar, elimdeki çalışma 3.baskısı .Bu çalışmada yer alan 6 ülke deneyi

para / bütçe gibi gerekçelerin ne denli sığ  olduğunu gösteriyor. Kanada deneyini anlatan  Myron J. Frankman‘ın sözleriyle ‘’Siyasetin mümkün olanı  yapma sanatı olduğunu biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz ki,neyin mümkün olduğu algısını değiştirmek de bir sanattır‘’.

Prof. Ahmet İnsel’in vatandaşlık gelirinin neden zorunlu olduğunu, enfes bir mantıksal yaklaşımla şu sözlerle  ifade ettiğini görüyorum :

-Geliri  belli bir asgari seviyenin  altında kalan herkesin vatandaş veya o toplumda yaşayan bir kişi olarak  hak sahibi olacağı vatandaşlık geliri,toplumu sadece bireyler toplamı olarak gören iktisat ideolojisine karşı,toplumun siyasal bir ortaklık olduğunu vurgulayan önemli bir araç olarak tanımlanabilir.Dolayısıyle,vatandaşlık geliri,sadece  yoksullukla mücadelenin  aracı değil, onu da içeren ama onu aşan bir siyasal projenin parçasıdır, onlardan bütünüyle piyasa mantığına teslim olmalarını,hükmedenlere tâbi olmalarını isteyen iktisat  aklına karşı bir nebze olsun direnebilmelerini  sağlayan bir toplumsal-siyasal dayanışma ve özgürleşme aracıdır.    

Kovid-19  dünya salgını, herkese vatandaşlık geliri konusunu artık enine-boyuna düşünmemizi gerektiriyor.

John Rawls’ın ( 1921-2002 ) 1971’de yazdığı  ‘’ Adaletin Teorisi ‘’eseri bize  bu konuda ışık tutar ve  refah devletinde koruyuculuğun  ‘’ zorunlu ‘’ olduğunun altını çizer.

Şimdi bunu önce düşünmek, sonra bir siyasal projeye  dönüştürmek ve sonra da yaşama  aktarmanın günü sizce  gelmedi mi ?

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi