Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

18.07.2021

EKONOMİDE YASAK İŞLER Mİ ?

Geçen hafta Küba  ve Kore’deki  gıda   sıkıntınsın ‘’gıda  azlığı‘’dan  değil, kendini yönetici olarak niteleyen politik otoritelerinin dağıtım ve gıda satışını, merkezi ve tek elden denetlemek ve bu arada kontrolü yitirmeme isteğinden kaynaklandığını sav

Bu hafta  Küba  halkı  1959’dan bu yana ilk kez ‘’yetti gari’’ diyerek sokağa  döküldü, dostum Dr. Aykut Üretici bu konuyla  ilgili benimle bir  bilgi paylaşımı yaptı.

Küba’da  halk ‘’açız‘’ diyor... Rejimin sorumsuz  sorumluları   Küba halkı için  ‘’ CIA ‘nın ders notlarını çalışıp,  sokağa  dökülen karşı  devrimciler‘’ ifadesini kullanıyor.

Aslında, 11 milyon nüfuslu Küba  doyuracak dek  gıda maddesi üretiyor ( Hiçbir ada ülkesi kendi kendine yeterli  olacak tarımsal üretim yapamaz.) Rejim  vatandaşlar arasında  ‘’ takas’’a  bile izin verse, bu rahatlama getirecek.

Yurttaşına güvensizlik, her şeyi ‘’merkezi elin‘’ sihrinden ummak,konuyu karar veren  bir yarı-ilah düzeyindeki başefendiye bağlamak,  işte bu, çıkmazın kendisi...

Konu, ekonomik değil, politik.

 

                                                 X

 

Soruyu bu kez tersinden sormak isterim :

- Ekonomik   yaşamda  yasağa yer  var mı ?

Var  ! 

Ama  bu,  Osmanlı’nın ‘’ fiyatlara üst  sınır  koymak‘’  anlamına   gelen ‘’ narh ‘’ uygulamasından farklı olarak   ‘’düzenleme‘’ (regülasyon) olarak ifadesini  buluyor.Ekonomik yaşamda ‘’otomatik bir denge‘’ olmadığını, arzın  talebe kavuşması gerektiğini   önce L. Walras ( 1834-1910 )  sonra  A. Marshall ( 1842-1924 ),  ilki  matematiksel, ikinci isimse geometrik olarak kanıtlar. Marshall ‘ın kullandığı  çok anlamlı  bir deyim vardır : Rant benzeri ( quasi rent )...

Eğer eldeki arz yetersizse, bu olay  ‘’kıtlık  hali‘’ yaratacak,  bu da   bir ‘’ rant benzerini ‘’ ortaya çıkaracaktır.

Şimdi bir mal değil, ama bir kamusal alanı düzenleme örneği üstünden,olayı tartışmak istiyorum.

Devlet protokolünde 4. sırada olan Paris’in ilk kadın  Belediye  Başkanı ve kenti   2014‘den bu   yana  2  dönemdir  yöneten Anne  Hidalgo ( doğ.1959 )  radikal bir kararla  bu yılın   1 Ağustos’undan  sonra  kent içinde 30 km / h sınırlaması getirdi. Bununla kalmadı, park alanları sayısını 140 binden 60 bine düşürdü.Motosiklet vb. için park  parası ödeme zorunluluğu getirdi.

Gerekçesi, gürültü kirliliğini önlemek  ve iklimsel  değişime uygun tavır takınmak.

Kararlar ‘’Ey araba  sahipleri, kente  girmeyin, bunu  yaparsanız, ben de   bu  araba kullanma sevdanızı cehheneme çeviririm ‘’ anlamını taşıyor.

Bu karar dünyada bir ilk... (Londra uygulaması bir harç uygulamasıdır, İstanbul ve  İzmir’deki tek –çift plaka işi   kısa  süreli  bir yasaklamadır. )

Paris’e dönelim:  Paris,  benzer çaptaki  Avrupa kentlerine  göre, örneğin Berlin, nüfusu nisbi anlamda az,2,1 milyon. Buna karşılık  alanı küçük, 105 km2 ve nüfus yoğunluğu  km2’ye 21,000 insan. Dahası, kent  bir çanak içinde  ve kışın hava kirliliği üst düzeye çıkıyor.

Sosyalist Parti mensubu olarak – kendisi büyük Fransa  kentleri içinde  tek  belediye  başkanı -Bn. Hidalgo  bütün bu olgular  olmasaydı da kanımca  bu ‘’ Km Sınırlaması ‘’nı yürürlüğe koyardı.Savı şu : Kentler, fosil yakan arabaların değil, yurttaşındır ve  onların olmalıdır...

Elini güçlü kılan, Avrupa’da ikinci  büyük olan Paris Metrosu, günde 5,2 milyon insan taşıyor. Kitle ulaştırma araçları  yeterli.

Bayan Hidalgo,bu arada bulvar ve caddeleri  de daralttı ,bunları ‘’bisiklet yolu’’  olarak tahsis etti.

 

                                                                 X

 

Yeni  sahne açan   Özgür  Sanat Tiyatro‘sunun ilk oyunu Dario Fo‘nun(1926-2016) ‘’Üç Ayna’’sını seyrettikten sonra, gece boyu Nobel Edebiyat Ödüllü (1997)Fo’nun eserlerini karıştırdım, sesinden yorumlarını dinledim. Not almışım, bir yerde şöyle diyordu :

-Yaşam üstünde yeni müdahale araçları yaratmalıyız...Bu yerine göre  bir uygulamayı tümüyle tersine çevirmek de olabilir. 

Yaşam konforumuza dokunmadan yokolan dünyamıza  tavır alacağımızı zannetmek gerçekten  safdillilik olur.. (km/17.7) 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi