Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

7.06.2020

Amerika Birleşik Devletleri’nde Bakanlar (Sekreterler) Kabinesi

Nazar yani göz ve bakmak kelimesinden türeyen ve Osmanlıca’da Nazır olarak kullanılan kelimenin günümüzde Kabine üyesi anlamında Bakan kelimesinin İngilizce karşılığı ise dünyada Minister olup yine İngilizce’de vaiz, papaz anlamlarını da taşımaktadır.

Cumhurbaşkanı ve Başkan için kullanılan President, Cumhurbaşkanı Yardımcısı için Vice President ve şayet Vekil ise Deputy, Başbakan için Prime Minister yani Birincil Bakan ve Chief Minister ise Baş-Bakan olarak kullanılıyor. Chairman veya Chairwoman ya da Chairperson ise Türkçe’de yine Başkan olarak kullanılmaktadır.

Bakan yani Minister konusuna tekrar geri dönecek olursam bu konunun tek istisnalarından birisi Amerika Birleşik Devletleri olup, ABD Federal Hükümeti Kabinesi’nde Bakan yerine sır ve gizli anlamına gelen Secret kelimesinden türeyen Secretary yani Sekreter, Bakanlık yani Ministry yerine ise Department yani Departman (Kabin, Kısım, Bölüm) kelimesi kullanılmaktadır. Bunun da tek istisnası ise Adalet Bakanlığı (Departmanı) olup, Bakan veya Sekreter yerine 1789 yılından bu yana ABD Başsavcısı anlamına gelen Attorney General olarak anılan bir ünvan kullanılır. En özel kabine üyesidir. Eyalet ve yerel mahkemelerin işleyişi ise her eyaletin kendi anayasasında düzenleniyor ve her eyaletin kendi adalet bakanlığını da tıpkı federal hükümet de olduğu gibi bir attorney general temsil eder. Eyaletlerin kabinelerinde de ‘adalet bakanı’ yoktur. Adalet Bakanlığı veya orjinal kullanımıyla U.S. Department of Justice ise çok daha sonra 1870 yılında kuruldu. Çünkü diğer bütün kabine üyeleri gibi ‘başkan adına’ hareket etmez. 

 

ABD Başkanı Nixon’un, Watergate soruşturmasını yürüten savcıyı görevden alması talimatı verdiğinde, anayasaya aykırı bu emri yerine getirmeyen 69. Adalet Başsavcısı (Bakanı) Elliot Richardson’u görevden almasına daha açık ifade ile istifa etmeye zorlanmasına (Daha sonrasında ABD’nin 38. Başkanı Gerald Ford’un başkanlığı döneminde ABD’nin İngiltere nezdinde Büyükelçisi ve ardından ABD’nin 24. Ticaret Bakanı olarak görevlerde de bulunmuştur) ‘Cumartesi Gecesi Katliamı’ denmesi bundandır. (20 Ekim 1973 günü, Amerikan siyasi literatürüne Cumartesi Gecesi Katliamı olarak geçen bir toplu görevden alma girişimi gerçekleştirdi. Watergate soruşturmasını yürüten özel savcı Archibald Cox’ı görevden almasını istediği Adalet Bakanı Elliot Richardson bunu reddedince Nixon istifasını istedi ve o da istifa etti. Nixon aynı hukuk dışı isteği bu kez Bakan Yardımcısı William Ruckelshaus’a yöneltti. Ancak Ruckelshaus da reddetti. Nixon, ondan da istifasını istedi. Bütün gün Adalet Bakanlığı’nda savcı Cox’u görevden alacak bir adam araştıran Nixon, ancak bakanlık müşavirlerinden Robert Bork’a bunu yaptırabildi). Ayrıca bir çok ülkede muadilleri, İçişleri Bakanlıklarına bağlı olan federal adli ve idari kolluk güçleri ABD’de Adalet Bakanlığı’na bağlıdırlar. Örneğin Federal Soruşturma Bürosu (FBI) bu bakanlığın bünyesindedir. ABD’de görevleri gereği tarafsız olmaları gerektiğinden bakanların siyasi faaliyetlere katılmaları yasak. Bunun nedeni ise, adını ilk tasarıyı hazırlayan senatörden alan Hatch Act adlı bir yasa. Amerikan politik literatüründe tasarıyı hazırlayan Senatör Carl Hatch’a atıfla ‘Hatch Act’ diye anılan 1939 tarihli bir kanun. Resmi adı, ‘Muzır Politik Faaliyetlerin Önüne Geçme Kanunu’. Siyasi iktidardaki partinin ve kamu görevlilerinin, devlet gücünü ve olanaklarını, seçimleri etkilemek için suistimal etmesine ‘muzır politik faaliyet’ diyor bu yasa. Bu yasaya göre, başkan ve başkan yardımcısı dışındaki kabine üyeleri ve Federal bürokrasinin hiçbir üyesi politik hiçbir faaliyete katılamıyor. 1938 Kongre seçimi öncesinde iktidardaki Demokrat Parti’nin, Büyük Buhran’dan sonra kurulan federal istihdam kurumunu, birkaç kritik eyalette seçimde kendilerine avantaj sağlayacak şekilde partizan işçi alımında kullandığı iddiaları büyük bir krize neden olunca bu yasa hazırlandı. Yasayı hazırlayan Senatör Carl Hatch da iktidardaki Demokrat Parti’dendi ve tasarı her iki partiden çok sayıda milletvekili ve senatörün desteğini aldı. Demokrat Parti’li Başkan Roosevelt, hiç de hazzetmediği bu tasarı Kongre’den geçince, veto etmesi halinde, yasanın aynen geçip yeniden bu kez onun imzası olmadan yasalaşacağını ve bunun partisinin bir kanadını, Cumhuriyetçi muhalefete yaklaştıracağını hesaplayarak son gün son saatte imzalamak zorunda kalmıştı. 1947 ve 1974 yıllarında iki kez bu yasanın ‘ifade hürriyetini kısıtladığı‘ itirazı ABD Yüksek Mahkemesinin önüne geldi. Ancak Yüksek Mahkeme her ikisinde de itirazları reddederek yasanın ABD Anayasasına uygun olduğuna hükmetti. 1990 yılında Kongre’de uygulamayı kaldırmak için kabul edilen yasa ise dönemin başkanı George Bush tarafından veto edildi. 

 

Adalet Bakanlığı'nın başındaki Başsavcı’nın tarafsızlığı ve siyaset üstü olması ise diğer bütün bakanlıklardan çok daha sıkı takip edilen bir konu. Örneğin diğer bakanlar, bakanlık sıfatını kullanmamaları, bakanlık makam aracı, koruma ve diğer devlet ayrıcalıklarını yanlarına almamak şartıyla tamamen sivil kimlikleriyle bir siyasi etkinliğe katılabilir. Ancak, Başsavcı ve Devlet Sekreteri (Dışişleri Bakanı) bunu da yapamaz. Örneğin, bakanlar, bir parti etkinliğine katıldıkları zaman, ‘secretary (bakan)’ unvanını kullanamıyor, isimlerinin önünde sadece saygıdeğer anlamında Honorable (kısaltması Hon.) yazıyor. ABD’deki resmi statüsü ‘devlet sekreteri’ olan Dışişleri bakanı ile statüsü ‘genel savcı’ olan Adalet Bakanı ise bu unvanlarını kullanmasalar bile politik faaliyetlere katılmıyor. Bakanlık ayrıca, federal mahkemeler ile federal hapishanelerin işleyişinden de sorumlu. Ancak yargıç ve savcıların atanmasında bakanlığın hiçbir rolü yok. Federal hakim ve savcılar, ABD Başkanı’nın aday göstermesi ve 100 üyeli Senato’nun salt çoğunluğunun ortak onayı ile atanıyor. Savcıların görev süresi sınırlı ancak bir kere atanan federal yargıç kendi isteğiyle emekli olmadıkça görevden alınamıyor, başka bir mahkemeye tayini çıkarılamıyor. Özlük haklarında geriye götüren düzenleme yapılamıyor. Bu yüzden de her türlü siyasi baskılardan korunmuş oluyorlar.

 

ABD Başkanı’nın Kabinesinde yer alan bakanlıklar yani sekreterlikler ise; Tarım (Secretary of Agriculture), Başsavcı (Attorney General / U.S. Department of Justice), Ticaret (Secretary of Commerce), Savunma (Secretary of Defense), Eğitim (Secretary of Education), Enerji (Secretary of Energy), Sağlık ve Sosyal Hizmetler (Secretary of Health and Human Service), İç Güvenlik (Acting Secretary of Homeland Security), Konut ve Kentsel Kalkınma (Secretary of Housing and Urban Development), İçişleri (Secretary of the Interior), Çalışma (Secretary of Labor), Dışişleri (Secretary of State), Ulaştırma (Secretary of Transportation), Hazine (Secretary of the Treasury), Gazi İşleri (Secretary of Veterans Affairs) olup, kabinede Kültür ve/veya Turizm Bakanlıkları ise yoktur.

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi