2.09.2016
Bir ülkenin döviz karnesi oldukça önemlidir. Uluslararası Yatırım Pozisyonu ismi verilen, döviz varlıkları/döviz yükümlülükleri tablosu buna karşılık gelir. Bizim; döviz varlıklarımızın toplamı 233.9 milyar dolar. Döviz yükümlülüklerimizin toplamı 612.9 milyar dolar. Döviz açığımız 379 milyar dolar. (Milli gelirimizin yarısını biraz aşan bir döviz açığımız var.)
Döviz varlığımızın önemli bölümü altın ve döviz rezervimiz. Yurtdışında Türklere ait yatırımlar. Yurtdışındaki bankalarda Türklere ait dövizler. Döviz yükümlüğümüzün büyük kısmı yurt dışından kullandığımız krediler. Yabancıların hisse senedi ve Devlet İç Borçlanma Senetlerine bağladıkları paralar ve yabancıların Türkiyedeki yatırımları.
Her ülkenin döviz varlıkları ve yükümlülükleri tabloları muntazam olarak yayınlanıyor. Dışarıdan bakanlar Uluslararası Yatırım pozisyonu tablosunu; (1) Ülkenin döviz açığı artıyor mu, azalıyor mu? (2) Ülkenin döviz açığının milli gelire oranı azalıyor mu, artıyor mu?gözü ile değerlendiriyor.
Bizim döviz yükümlülüklerimiz varlıklarımızdan hızlı artıyor. 2016 Yılının ilk yarısında varlık artışımız; 14.7 milyar dolarken, yükümlülük artışımız 26.2 milyar dolar. Son 10 yılda döviz açığımız 174 milyar dolardan 379 milyar dolara yükseldi. Döviz açığımızda ağırlığı taşıyan döviz kredileri toplamı on yılda 99 milyar dolardan 224 milyar dolara çıktı. Kamu kesimi artık döviz kredisi kullanmaz oldu. Döviz kredisini bankalar ve özel sektör kuruluşları kullanıyor. 2016nın ilk yarısı gelişmelerine göre toplam döviz borcumuzun yüzde 47.8i özel sektörün, yüzde 208i bankaların, sadece yüzde 11.4ü kamunun döviz borcu.
Bankaların 91.8 milyar dolar, özel sektörün 107.6 milyar dolar döviz borcu var. Özel sektör ilk yarıyılda döviz borcunu 9 milyar dolar arttırdı. Döviz borcunun yüzde 90nına yakınını bankalar ve özel sektör taşıdığı için; (1) Döviz fiyatında beklenmeyen artışlar, (2) Döviz kredilerinin yenilenememe riski en fazla özel sektörü ve bankaları ilgilendiriyor. İçeride ekonomiyi değerlendirirken, tedbir alırken, tüm bu tabloları iyi değerlendirmeye mecburuz. Bunu yapmazsak ekonominin çarklarının nasıl döndüğünü bilemeyiz. Çarkların sağlıklı çalışması için neler yapmamız gerektiğini bilemeyiz.
Ülke ve bölge adına sadece üretimi ve projeleri konuşmalıyız.