Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

9.06.2019

Sanayici, iş dünyası ve üreten kesim önünü görmek istiyor

Ülkemiz ekonomisinin çıkış yolunun her alanda üreten bir ekonomiye geçmek olduğunu ve üreten kesimin yüksek faiz kıskacından kurtarılması gerektiğinin altını önemle çiziyoruz.  Sanayici ve iş dünyası önceki dönemlerde olduğu gibi, kurallara göre ekonomik program istiyor. Daha net bir şekilde belirtmek gerekirse sanayici ve iş dünyası; uzun vadeli, orta vadeli ve kısa vadeli politikaları eskiden olduğu gibi açıkça görmek istiyor. Özellikle 2002 ve 2007 yılları arasında kurallara uygun bir şekilde uygulanan ekonomik programlar, günümüze geldiğimizde yerini günü kurtarmak amacıyla uygulanan kurtarma politikalarına bırakıyor. Biz ülke olarak, geleceği kurtaracak yapısal reformları ve ekonomik programları hayata geçirmek zorundayız.

Bu durumu ülkemizde faaliyet gösteren sanayi işletmeleri ve sanayiciler açısından değerlendirdiğimizde ise karşımıza enflasyon oranları ve sermaye eksikliği gibi farklı faktörler çıkıyor. Sanayinin döviz kuru ile yüksek faiz arasına sıkışmasının temel nedeni ise yüksek enflasyon ile sermaye eksikliği. Yüksek enflasyon, hem sermayeleri eritiyor hem de faizleri yüksek tutarak şirketlerin maliyetlerini artırıyor. Zaten ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde yer alan firmaların üretimden elde ettiği cirolara baktığımızda ise durum net bir şekilde kendisini gösteriyor: Sanayicimizin karları malesef finansman giderlerine gitmiş…

- Ekonomistlerin ortak görüşüne göre; sermayeleri eriyen şirketler, yatırımlarını ve faaliyetlerini daha fazla borçlanmayla yapar hale geliyor. 

Çözüm ise sermayeleri birleştirmekten, yeni şirket evlilikleri yapmaktan geçiyor. Ayrıca Türk sanayisinin fonlama şeklini de değiştirmesi gerekiyor. Sermaye piyasalarının kullanılması, şirket birleşmeleri ve ortaklıkları önümüze koymak gerekiyor.

- Sanayinin bu anlayışa gelmesi oldukça önemli ve kritik çünkü şu anki tabloyu incelediğimizde özel sektörün bir borç krizi içerisinde olduğunu görüyoruz. Hükümet ise ardı ardına finansal paketler açıklıyor ancak bu finansal paketler bedava veya geri ödemesiz olmuyor. Bu durum şirketlerin borçlarını daha da artırıyor. Kısaca özetlemek gerekirse yeni dönemde çıkış yolu; güçleri ve/veya sermayeleri birleştirmekten, yeni şirket evlilikleri yapmaktan geçiyor.