Ülkemiz yıl sonu işsizlik 10,6 Büyüme %11,1 Cari Açık -3,8 milyar dolar sanayi üretimi 2017 yıl sonu itibariyle %7,3 Olmuştur.2017'ye veda ederken hoş geldin 2018 yılı diyoruz. Karadeniz bölgesinde Samsun ve Trabzon ticaret şehri olma yolunda önemli adımlar atarken,Ordu ve Giresun illeri için hayata geçecek olan yeni OSB’ler ve yeni projeler Ordu ve Gireusn illerinide Fındıktan sonra Ticarettede önemli adımların atıldığı şehirlerin arasına sokacaktır.

Bu yıl özellikle ekonomik açıdan, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişiminin ardından toparlanma, kayıpları telafi ve ekonomide normalleşme yılı olması sebebiyle önemli bir dönüm noktasıydı.2018 yılında aslında ülkemizde ve bölgelerimizde istikrarı korumak büyük bir kazanç olacaktır.

2017, ekonomide canlanma ve güvenin yeniden inşaası için yeni düzenlemeler ve bir dizi teşvik paketinin devreye girmesinin yanı sıra yeni işbirliklerinin kurulduğu, yeni projelerin startının verildiği bir yıl oldu.

Türkiye ekonomisi, büyüme performansı ile 2017'ye damgasını vurdu. İlk çeyrekte yüzde 5.3, ikinci çeyrekte yüzde 5.4 büyüyen Türkiye, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11.1'lik büyüme rakamını yakaladı. İşsizlik, istihdam seferberliği ve teşviklerin de etkisi ile yüzde 10.6'ya geriledi.

Bu poziftifliklerin yanı sıra enflasyon yüzde 13'e ulaştı. Türk Lirası, dolar ve euro karşısında değer kaybetti. Dolar/TL ve Euro/TL rekor üzerine rekor kırdı.

Öte yandan Borsa İstanbul'da 100 bin puanın üzerinde rekor seviyelere görüldü. Gram altın, yatırımcısına yine yüksek getiri sağladı.

2018 Yılında Bölgemiz adına gündem istihdam ve yatırımlar olmalı yatırımcıya arazi gösterebilen altyapı eksikliklerini her alanda gidermiş bir bölge olmalı eski yatırımlar tamamlanmalı yeni projeler hayata geçirilmelidir.Dünya genelinde üretim hiyerarşisi değişiyor; toplumlar kendi koşullarına göre yeniden yapılanma reformlarını hızla yürürlüğe koyuyor.
Ülkemizde siyasi iradenin belirlediği Sanayi Stratejisi, orta teknolojilerden ileri teknolojilere geçişi hızlandırma amacına odaklanıyor.
Öte yanda, sanayileşmenin öncü kentleri "kent içi akışların tıkanması" nedeniyle, imalat kesimini kentin dışına itmeye zorluyor.
Ucuz-emek odaklı üretim alanlarımızı hızla gözden geçirmek gerekiyor; gelişmiş ülkelerin terk ettiği, bizim geldiğimiz düzeyde geliri artıracak ve sürdürülebilir rekabet yaratacak bilinen ve yaygın alanlardan "keşifler" yapmamız gerekiyor.

Üretim-hammadde arasındaki ilişkilerin değişmesi, ulaşabilirlik ve erişebilirliğin kolaylaşması nedeniyle üretimde ileriye ve geriye bağlantıların değişmesi, envanter ömürlerinin kısalması nedeniyle, yeni üretim ağlarının gerektirdiği "sinerjik kümelenme" rekabet gücü yaratmanın olmazsa olmazı haline geliyor. Hepinize 2018 yılının sağlıklı, mutlu ve bereketli bir yıl olmasını diliyorum.