Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

18.04.2020

Maske ve makarna

Peki, birey toplum ve devlet olarak süreci doğru yönetebiliyor muyuz? Yapıcı eleştiri ve ortak akıl zemininde tartışılması gerekir.

Değerli okurlar, içerisinde bulunduğumuz sürecin, kişiler ve devletler için önemli sonuçları olacak. Sürecin olabildiğince doğru yönetilmesi, sosyal ve ekonomik anlamda sonuçlarına da etki edecek tartışmasız. Peki, birey toplum ve devlet olarak süreci doğru yönetebiliyor muyuz? Yapıcı eleştiri ve ortak akıl zemininde tartışılması gerekir.

Öncelikle, bu toplumda yaşayan bireyler olarak yaşadıklarımızı tam olarak tahlil edemediğimizi düşünüyorum. Ölüm ve açlık korkusuna odaklandık. Aşmanın formülü olarak da maske ve makarna sembol oldu. Savaş zamanlarının kıtlık, karne ile yiyecek hikayeleri bilinçaltımızda, ihtiyaçlarımız ve olanaklarımız noktasında toplum olarak panik halindeyiz. Kendimize gelelim, bu günler geçecek, önemli olan sonrası, birey toplum ve devlet olarak ekonomik ve sosyal sonuçlarının değerlendirmesini yapmalıyız. Öncelikle bu neviden olağanüstü durumlarda nasıl davranacağımıza ilişkin bir yol haritamızın olmasının ne kadar önemli olduğunu anladık. Gelecekteki benzer yeni riskler için, planlama yapmalıyız.

           Evet yapıcı eleştiri ve ortak akıl diyoruz. Ne kadar önemli olduğunu,  geçen hafta İç İşleri Bakanını istifa noktasına getiren, sokağa çıkma yasağı kararının uygulama süreci bir kez daha gösterdi. Yaşadığımız sürecin tüm yönlerini planlamalı ve alınacak kararlara bütün aktörleri dahil etmeliyiz. Deneme yanılma yolu ile ve insan hayatına mal olacak yanlış kararlar yerine, farklı fikirlerin tartışıldığı ve ortak akılda buluştuğu öngörülü doğru kararlar almalıyız. Güçlü devlet yapılanmamızın avantajlarını kullanmalı, yerelden genele koordinasyon ile her alanda ihtiyaçlarımızı tespit ederek, uygun çözüm önerilerine göre hareket etmeliyiz.

         Unutmayalım maske ve makarna stoklarımızla, birkaç ay hayatta kalmanın hiç bir anlamı yok, asıl olan sonrası, daha yaşayacak çok günlerimiz, çocuklarımıza bırakacak yarınlarımız var. Virüsün bize dayattığı yaşam tarzı bizi yanıltmasın, hayatta kalmak için fiziksel olarak birbirimizden uzak durmak, ancak hiç kimseyi dışarıda bırakmadan, duygusal ve düşünsel olarak kenetlenmek zorundayız.