Tarih 20 Kasım 2019, bir Üniversitede katıldığım etkinlikte, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç.Dr.Burcu Özsoy’un, kutuplar ve küresel ısınma ile ilgili sunumunu izledim. Antarktika kıtasında bilimsel araştırma yapmak üzere, dünyadaki birkaç ülke yanında Türkiye’nin de üssünün kurulduğunu, bayrağımızın dalgalandırıldığını, gururla dinledim. Ancak araştırma sonuçlarını dinlediğimde, bilim insanları tarafından yıllardır dillendirilen felaketin, boyutlarını ve ne kadar yakın olduğunu öğrendim. Sunumdaki bilimsel verilere göre;

- Dünyamızda iklimlerin meydana gelmesinde, buzulların önemli etkisi var ve buzulların küresel ısınma ile erimesi nedeniyle çok yakında iklimler ortadan kalkacak,             

-Antarktika kıtasının üzerindeki, 4000 metre kalınlığındaki buzul tabakası küresel ısınma sonucu eriyor ve buna dayalı deniz seviyesindeki yükselme sebebi ile, yakın zamanda bir çok yerleşim yeri sular altında kalacak.

-Antarktika kıtası dışında, dünyanın tamamı içilebilir su kaynağı kıtlığı yaşayacak. Dolayısıyla yaşam olmayacak.

Daha birçok bilimsel veri, görselleri ile birlikte anlatıldı sunumda. Acilen yapılması gerekenler başlığından önceki durum tespiti ise; önlem alınmıyor, tam aksine kişiler, küresel şirketler ve ülkeler, ekonomik menfaatleri için, küresel ısınma kazanına sorumsuzca yakıt taşımaya devam ediyor.

Dünya çıldırmış, bir an önce doğayı koruma konusunda bilinçlenmeli ve harekete geçmeliyiz. Aksi halde hep birlikte yok olacağız, insanlık buna karşı nasıl önlem almaz? Diye düşünürken, anladım ki; bilim adamları haklıymış, kimse çok yakın gelecekteki felaketi umursamıyor.  Evet değerli okurlar, fazla sürmedi, başka bir felaket, büyük felakete gidişi şimdilik yavaşlattı. Corona virüs salgını sebebiyle alınan önlemler, insanın doğaya verdiği zararı en düşük seviyeye indirdi. Küresel ısınma kazanın ateşi söndü. Şehirlerde hava kirliliği yok artık. Venedik kanallarında yunusları, İngiltere şehir merkezlerinde yaban keçilerini gördük. İstanbul’dan bakınca Bursa Uludağ manzarasını seyredebilirsiniz.

İnsanoğlu’nun kendisine verdiği zararın yükünü taşıyamaz hale gelen doğa, çözümü kendisi üretti. CORONA VİRÜSÜ elçi olarak gönderdi, başka türlü doğaya zarar veren herkes ve her şey aynı anda durur muydu? Sizce. Sorunun aslına odaklanmalı, bütün dünya olarak hatalarımızı görmeli kendimize çeki düzen vermeliyiz. Zira, elçiye zeval olmaz.