Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

11.04.2020

Korona'yı yaşarken

Tarihte “Koronadan Önce- Koronadan Sonra” olarak yeni bir mihenk taşı oluşacak belli ki. Ancak dönüşümün içerisinde yaşananlar ve yaşayanlar, bu günün konusu.

Değerli okurlar, duygu ve düşüncelerimi Karadeniz Ekonomi Gazetesi aracılığı ile sizlerle paylaşımım kısa bir süre önce başladı. Öncelikle yazarlar kategorisinde yayımlanan yazılarım sebebiyle, üstatların affına sığınıyorum. Bu konuda beni teşvik eden, başta Gazete Genel Yayın Yönetmeni Murat Gürsoy olmak üzere, Karadeniz Ekonomi ekibine teşekkür ediyorum.

Geçen haftaki yazımda da belirttiğim üzere, daha önce tecrübe etmediğimiz ve nereye evrileceğini bilmediğimiz, kişisel, sosyal ve ekonomik boyutları olan, olağanüstü günleri yaşıyoruz.  Irk, dil, din, yaşadığı coğrafya, sosyal statü farkı gözetmeksizin tüm dünya insanlarının ortak sorunu haline gelen, ölümcül salgın hastalığın geleceği değiştireceğini öngörmek artık kahinlik olmaz. Tarihte “Koronadan Önce- Koronadan Sonra” olarak yeni bir mihenk taşı oluşacak belli ki. Ancak dönüşümün içerisinde yaşananlar ve yaşayanlar, bu günün konusu.

İnsanlık olarak salgın bilmediğimiz bir konu değildi, uzak ve yakın tarihte örnekleri vardı, ancak bilim ve teknolojide geldiğimiz nokta ve geleceğe dair hedeflerimiz, yaşadığımız çağda böyle bir sorunu yaşamayacağımız, yaşasak bile hızlıca çözüm üretebileceğimiz özgüvenini oluşturdu. Örnekleri vardı zira; yakın tarihte, domuz gribi, sars gibi benzer virüslerin salgın haline gelmeden önü alınmıştı. 2019 yılının Aralık ayında Çin’de başlayan virüs kaynaklı hastalık haberlerini de, nasıl olsa bize bir şey olmaz düşüncesi ile dinledik. Bu sefer öyle olmadı, hızla tüm dünyaya yayılan ölümcül etkisi yüksek, salgın haline dönüştü. Şahıs, işletme, ülke ve dolayısıyla dünya ekonomileri çöküyor. Evlerimize kapandık ve ölümün soğuk nefesini ensemizde hissetmeye başladık. Gelecek kaygısından vazgeçtik, yaşam kaygımız var artık.

Tarih öncesi ve sonrasını yazacak elbette, ama bu günlerde ne yaşadığımızı biz biliyoruz ve hiç tanımadığımız milyarlarca insanla ortak noktamız bu. Yani birbirimizi en iyi biz anlarız, varlığımızı ve neslimizin devamını geleceğe aktarmak için; başta su olmak üzere doğal kaynakların ve yine başta gıda olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin sınırlı olduğu bilinci ile hakkaniyetli paylaşmak, destek olmak, yaşamak, yaşatmak zorundayız.

Sözün özü, Koronayı Yaşarken verdiğimiz sınav çok önemli aksi halde, tarihe yazacak bir şey kalmaz.

Unutmayalım, YAŞAMAK; PAYLAŞMAKTIR.