Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
19.09.2024

17.10.2021

Yöneticilerin Değişen Bakış Açıları Ve Teknolojinin Getirdikleri

2020 senesinde pandemi ile yaşadığımız şok ve belirsizlik ortamı aşının bulunması ve bu durum ile yaşamamız gerektiğinin kabullenilmesi ile birlikte ilk andaki yoğun etkisini kaybetti. Fakat bu durum pandemi öncesi döneme geri dönüş olarak algılanmamalıdı

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmadığı için şirketlerin gündemindeki başlıklarda değişiyor. Klasik kar, zarar, ciro, maliyet ve finansallardan daha çok nasıl bir şirket olmak istediklerinin yol haritasını çizmeye çalışıyorlar. Arthur Blank Good Company kitabında 6 madde ile iyi bir şirket oluşturmak ve iyi bir lider olmanın yolunun 6 değerden geçtiğini bildiriliyor :

  1. Önceliği insanlara vermek
  2. Herkesi dinlemek
  3. Herkesi sürece dahil etmek
  4. Sürekli yenilik yapmak
  5. Örnek bir liderlik ortaya koymak
  6. Kazandıklarımızı paylaşmak

Bu durumda da yeşil büyüme stratejileri, sürdürülebilir kalkınma çalışmaları, müşteri deneyiminin anlaşılması, olmazsa olmazımız dijital dönüşüm, yeni İK stratejileri, yeteneklerin elde tutulması gibi konular üzerine çalışmaların yapılması ve yeni çözümlerin üretilmesi gerekiyor.

KPMG Türkiye’nin 2021’de yayınlanan Küresel CEO araştırmasının sonuçlarına göre  ‘amaç’ artık her iş liderinin ajandasında. Toplumların şirket yöneticilerinden beklentilerinin farklılaşmaya başladığını ve toplumsal konularda değişim için şirket yöneticilerinin inisiyatif almaya başladığı belirtiliyor. Dünyanın her yerinde iş liderleri değişim ve değişimin getireceği yenilikler konusunda harekete geçmeye başladı. Şirketin amacını anlatmak, bu amaç için çalışmak, bu amaç için anlam üretmek yöneticilerin görevi ve sorumluluğu oldu. Artık şirketlerin sadece şirket ortaklarına değil; bulundukları ülkelerin toplumlarına, paydaşlarına, çalışanlarına ve bütününde dünyaya hizmet etmeleri gerekiyor.

Bulundukları coğrafyalarda faaliyet gösteren şirketler ve bu şirketlerin en tepe noktalarının artık ajandalarında “doğa dostu şirketler” kavramı ve bu kavrama verilen önem yer alıyor. Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim dediğimiz (ESG) kriterlere uyum, çevre ve sürdürülebilirlik kavramlarını sahiplenen ve doğanın dengesinin korunmasına özen gösteren bir iş dünyası ortamı ve ekonomik sürdürülebilirlik ile mümkün olabilecektir. Bu yaz ülkemizde meydana gelen yangınlara iş dünyasının bakışı toplumsal sorunların merkeze alınması ile açıklanabilir. Fidan bağışlarının yapılması , yangın bölgelerine acil ihtiyaç malzemelerinin sevk edilmesi değişen şirket amaçları kapsamındadır. CEO’lar sadece şirketin önceliklerine ve hedeflerine odaklanmamalıdırlar. Sorumlu bir vatandaş olarak toplumun genelini ilgilendiren , çevre ve iklim değişikliği gibi sorunlar üzerinde de çalışmak zorundadırlar. Bankaların denizlerdeki sorunlarla ilgileniyor olmasını bu kavramlar çerçevesinde değerlendirmek doğru olacaktır.

CEO araştırmasında ortaya çıkan bir diğer önemli konu da dijitalleşme. Artan dünya nüfusuna var olan kaynakların yetmeyeceğini hepimiz öngörüyoruz. İnsani faydanın teknolojik gelişmeler ile yazılımlar ve robotlar vasıtasıyla karşılanması yaygınlaşmaktadır. Donanım teknolojisinin gelişimi ile veri biliminde, büyük verilerin ve derin öğrenmenin kullanımı artmaktadır.

Yerinde ameliyatlar yerine otomasyon ile uzaktan erişimli ameliyatlar yapılmakta, ulaşım ve nakliyede sürücüsüz araçlar vasıtasıyla beşeri sebepler kaynaklı zaman kaybı, kaza riski en aza indirilebileceği düşünülmektedir.Endüstride otomasyon uygulamaları, stok istif planları, stok takip işlemleri, şebeke ve santral sistemlerinde algoritmalar kullanılarak verimlilik arttırılmakta ve kesintisiz hizmet verilebilmektedir.Endüstride boyama veya kaynak yapan, fabrikalarda üretime girecek ve üretimden çıkan ürünleri farklı lokasyonlara taşıyan, diken, kesen, karıştıran, lehim yapan, montaj yapan birçok örnek mevcuttur.

Teknolojik değişimler ve dijitalleşme insana özgü faaliyetleri ve beşeri kapasitenin gerçekleştiremediklerini yerine getirerek insana duyulan ihtiyacı da azaltmaktadır.

Bu durum toplumsal sorunlarla karşılaşılmasını sağlayacağından şirketlerin tek başlarına alacakları kararlarla çözülemeyecektir. Çünkü iş imkanını kaybeden kişilerin , yeni yetkinliklere sahip olabilmeleri için eğitim sisteminde değişiklik yapılması  gerekecektir. Bu da ancak devletlerin şimdiden gelecek meslekleri belirlemesi ve planlamayı buna göre yapması ile mümkün olabilecektir. Ayrıca teknolojinin bu kadar çok hayatımıza girmiş olmasının insan sağlığı açısından da problem yaratacağı görüşündeyim ki bir çoğumuzun pandemiden dolayı şikayeti olan hareketsizlik ve buna bağlı olarak yaşanan sağlık sorunları ileriki dönemlerde tedavi edilmesi gereken hastalıklar olarak karşımıza çıkacaktır. Bu durumda insanların sağlıklarını kaybetmemeleri için  gerekli önlemlerin alınmasını ve toplum düzeyinde bilinçlendirme yapılmasını gerektirecektir.

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi