Belediyelerin kasalarında para kalmadığı ve bu nedenle yeni dönemde seçilecek başkanların maaş ödeyemeyecek durumda kalacakları az çok biliniyordu ki, seçimler öncesinde de bazı belediyelerde bunun sinyalleri alınıyordu.

Seçimlerin hemen sonrasında mübarek Ramazan ayı başladı.

Bugün itibariyle Ramazan ayının 22’nci günündeyiz.

Mübarek bereketiyle geliyor elbet.

Ama ihtiyaçlarda artıyor.

Kuru soğan ve eklemle oruç tutmak zordur.

Hatta mümkün bile değil.

Belediyelerin iftar sofralarının kaldırılmasını eleştirmem hatta doğru bile bulurum.

Bunun yerine muhtaçlara yardım yapılmasının daha doğru olacağını düşünürüm.

Bunu bile yapamayacak belediyeler olduğu anlaşılıyor.

Personel maaşlarını bile ödemekte zorlanıyor bazı belediyeler.

Dün gazetenin manşetiydi.

İlkadım Belediyesi, maaşların dörtte birini yatıramamış.

Çalıştığımız gazetelerde kimi zaman karşılaşılan ekonomik krizler sırasında maaşlarımızın eksik yatırıldığını ya da hiç alamadığımızı bildiğim için, ramazan ayında maaşının bir kısmını alamamış belediye çalışanını en iyi anlayacak olanlardan biriyim.

Zor bir durum.

O maaşı eksik veren başkanların da bu kararı alırken üzüldüklerini tahmin ediyorum.

Burada şimdi kim kusurlu?

Öncekiler mi, yeniler mi?

İller Bankası bir süredir, ülkemizde yaşanan ekonomik krizin de etkisiyle, belediyelere yapacağı ödemelerde kesintilere gidiyor.

Bunun da etkisi vardır ama birçok belediyenin de hesapsızca borçlandığı anlaşılıyor.

Bütün bunlar biliniyordu ama.

Buna rağmen göreve talip olanlar, şimdi bu konuda yapılacak eleştirileri de göğüslemek durumundadır.

Kimseyi suçlamaya da hakları yok.

Ve fakat

Her zaman olduğu gibi bunun faturasını da halk ödüyor.

Şimdilerde çalışanların ödemek zorunda kaldığı gibi