1.08.2021
Sürekli olarak ülke ekonomisindeki açmazdan çıkışın dışa bağımlı olmamaktan ve üretim ekonomisinden geçtiğinin altını çizmekteyiz. Sadece biz değil elbette. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de bu konuya ısrarla değinenler arasında. Dün
Önce ASO Başkanı Özdebir’den başlayalım. Aslında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’a bağlı bütün oda başkanları ASO başkanı Özdebir gibi düşünüyor. Hükümetin bu sesi duyarak ülke genelinde yatırım ortamını sağlaması için OSB’lerin güçlü bir altyapı ile iş insanlarına teslim edilmesine işaret ediyor.
Özdebir: Üretim Ekonomisine Geçmeliyiz
Haziran ayında beklentilerin üzerinde bir enflasyon artışı ortaya çıktığını, gıda enflasyonunda düşüş beklenirken fiyatların yükselmesinin enflasyonun önemli bir sebebini oluşturduğunu kaydeden Özdebir, Temmuz ayı verilerinde gıda enflasyonunun TÜFE üzerindeki baskısının azalacağı beklentisini dile getirdi. “Ekonomimiz, genele yayılan maliyet çekişli bir enflasyon ile karşı karşıya” diyen ASO Başkanı, hem kur tarafı, hem küresel emtia fiyatı artışı, elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışın gelecek aylarda enflasyonun artış yönünde olacağına dikkat çekti. Kur seviyesindeki belirsizliğin reel sektörün orta ve uzun vadeli projeksiyon yapmasına engel olduğunu ifade eden Özdebir, “ Kurun yükselmesi önemli sorun lakin daha önemli sorun kurdaki belirsizliktir. Kurlardaki artış enflasyonun hem nedeni hem sonucudur. TL’nin değer kaybetmesi, fiyatlar genel seviyesi ve enflasyonun artmasına, TL’nin tekrardan değer kaybetmesine neden olmaktadır” değerlendirmesi yaptı. İşsizliğin pandemi sonrasında üzerinde durulması gereken sorunların başında geleceğini kaydeden başkan pandemi ile birlikte kısmi kapanma, talep düşüşü gibi etkenler ekonominin istihdam yaratma kapasitesini önemli ölçüde düşürdüğünü söyledi.
TÜRKONFED ile yapılan anketin sonuçları
Pandemi gölgesinde 2021 yılının ilk yarısı tamamlanırken, iş dünyası “her şeye rağmen” yatırım heyecanını yitirmedi. İş insanlarının yüzde 56,2'si bu yılın önümüzdeki çeyreklerinde yatırım yapmayı planlıyor. Yatırım yapmayı planlamayanların yarıdan fazlası buna gerekçe olarak "Yatırım ortamının iyileşmemesi" olarak gösteriyor. DÜNYA’nın geleneksel olarak düzenlediği “Anadolu’nun Nabzı Anketi” artık her üç ayda bir Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) destekleri ve SAM’ın analiziyle okurlarıyla buluşuyor. 2021 yılının ilk çeyreğinin ardından ikinci çeyrek için yapılan anket de tamamlandı. İkinci çeyreği kapsayan ve 13 sorudan oluşan araştırmamıza 42 kentten alanında öne çıkan 299 iş insanı katıldı.
Ankette hem ikinci çeyrekte iş dünyasının gündemine odaklanıldı hem de birinci çeyrek sonuçları ile karşılaştırma yapıldı. Sonuçlara göre pandeminin gölgesine rağmen iş dünyasının yatırım iştahı var. Anket katılımcılarının yüzde 56,2’si “2021’in önümüzdeki çeyreklerinde yatırım yapacak mısınız?” sorusuna “evet” dedi. Böylece ankete katılan 299 iş insanından 168’i yatırım yapacağını belirtmiş oldu. Bu 168 iş insanı yüzde 53,6 ile yapacakları yatırımlarının türünün “yeni yatırım” olduğunu belirttiler. İş dünyasının bu yıl içinde yapacağı yatırımların türü sırasıyla “tevsii-kapasite artırımı”, “Ar-Ge”, “Dijitalleşme-Bulut”, “Moda ve marka” ve “siber güvenlik” oldu.
Her on iş insanından biri “hukuk sistemi”ne işaret etti
Ankette yatırım yapmayacağını belirten 131 iş dünyası temsilcisinin, “2021’in önümüzdeki çeyreklerinde yatırım yapacak mısınız?” sorusuna “hayır” demesinin en büyük sebebi ise yarı yarıya “yatırım ortamının iyileşmemesi” oldu. Yüzde 29,8’lik bir oranda ise yatırım yapılmamasının önündeki engel “kredi/vade koşulları uygun değil” olarak belirtildi. Her 10 iş insanından biri ise yatırım yapmama nedenini “hukuk sistemi” olarak gösterdi. Yatırım yapmamasını “herhangi bir nedeni yok” olarak belirtenler yüzde 7,6 oldu. “Diğer” seçeneğini belirtenler ise yüzde 1,5 şeklinde.
Karamsarlık kadar umut da var
Ekonomide canlanma ne zaman başlar?” sorusunun 2 çeyrek sonuçlarında her 5 iş insanından biri “canlanma”nın başladığına işaret etti. Yüzde 20,7’lik bu oran ilk çeyrekte sadece yüzde 0,3’tü. Ancak umutlarını 2022’ye bırakanlar yüzde 30,8’le halen ilk sırada. İki yıl boyunca canlanma olmayacağını düşünenler yüzde 30,4. Böylece tablonun tamamında neredeyse her üç iş insanından ikisinin umutlarını bu yıldan kestiği ortaya çıkıyor. Evet bu anket sonuçlarını dikkate almak ,üretim ekonomisine dönmek dışa bağımlılıktan kurtulmamız gerekiyor. Bütün bunlar için ülke genelinde illerin dinamikleri sorunların çözümü için iş insanlarıyla devamlı iç içe olmalı yaşanan sorunları ortadan kaldırmalı ülke genelinde OSB’ler hızlı bir şekilde sağlam bir altyapı ile kamulaştırarak iş insanlarına teslim etmelidirler.
Markalaşma
Dış ticaret yazarı ekonomist Selçuk Şaban ile markalaşma, dijitalleşme ve tutundurma içerikli çok önemli bir röportaj yaptık. Anlattıklarından yola çıkarak gördük ki daha çok marka çıkarmak için kat etmemiz gereken çok fazla yol var. Ekonomide eşit düzeyde görev dağılımı yapılmadığı ve planlı hareket edilmediği takdirde gelişimin ve ilerlemenin imkânsız olduğunu söyleyen Şağban’a göre eğer markalaşamazsak fason üretim yapan ülke olmaktan da kurtulamayız. Bir de ülke imajını işin içine katarsak; dijitalleşmeye ve markalaşmaya daha çok önem vermemiz gerekiyor.
Haftanın Sözü
Korku harekete geçmemiz için en doğal uyarıdır.