Sözlerimize Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası karara ilişkin yaptığı ilk değerlendirmeyle başlayalım. Erdoğan, Cuma günü yaptığı açıklamada “bazen acı ilaçları içmek gerekiyor, Merkez Bankası'nın faiz kararını bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bildiğiniz gibi Merkez Bankası görünür faizi 4.75 puan artırarak yüzde 10.25'ten yüzde 15'e çıkardı. Ve bu hamleye tepki veren yabancı yatırımcılar çok uzun bir aradan sonra geçen hafta hisse senedi ve DİBS'te 900 milyon doların üstünde alım gerçekleştirdi. Bize göre de Merkez Bankası önceliğini gördü ve gerekeni yaptı. İş dünyası atılan adımları olumlu karşılarken önemli bir beklentinin altını çizme gereksinimini duydu. Hükümetten, kazanılan bu zamanı iyi kullanarak beklenen tüm reformları söz verdiği gibi amasız bir şekilde hayata geçirmesinin gereğine işaret etti. Her şey daha istikrarlı bir piyasa için olmalı. Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak iş dünyası ve ekonomistlerle yaptığımız görüşmelerde ortaya çıkan sonuç, “acilen reformların yapılması ve bir acı reçete uygulanacaksa kamudan başlatılması” yönünde oldu. Eşyanın tabiatına uygun olan da uygulamanın yukarıdan aşağıya olmasıdır.  Yükselen faizi tedavi edecek olan bu uygulamalarda eğitimden adalete ve maliye politikalarına kadar tüm yapısal reformların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TOBB ve MÜSİAD ziyaretleri oldu. İş dünyası gereken raporları sundular. Pandemi devam ediyor. İş dünyasının ve esnafların yeni desteklere ihtiyaçları var. Hele ki yeniden kapanmaların başladığı bu günlerde ve kış aylarını yaşarken bu taleplerin acilen karşılanması büyük önem arz etmektedir.

TOBB Ekonomi Şurası

Şura’da TOBB konsey başkanları sektörel ve genel sorunları içeren raporlar sundular. Bu raporların gereğinin yapılması gerekiyor. Türkiye’nin salgın nedeniyle zor bir ekonomik dönem geçirdiği yıl biterken, ekonomi yönetiminde de beklenmedik değişiklikler oldu. İsim değişikliklerinin ardından söylem değişikliğinin ötesinde istikrar, yatırım ve istihdamı önceleyen, hukuk ve reform temelli yeni bir yaklaşımın benimseneceği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Bu gelişmelerin olduğu bir dönemde yapılan TOBB Ekonomi Şurası’nda, ekonomi yönetimi de yatırım ve üretim ortamını etkileyecek bir dizi kararı iş dünyasına duyurdu. Toplantıyı oda ve borsa başkanları, oda yetkilileri ile birlikte yaklaşık 3 bin kişi izledi. Benzer organizasyonları iller bazında yapılmasında fayda görmekteyiz. Dinamikleri üretim ve istihdam altyapısı ile bölge sanayicilerinin illerin valileri ve belediye başkanları ile güç birliği resmini vermeliler.

Fındık Sohbetleri

Sektör nihayet “şu anda alıcı değiliz” sözüyle de tanıştı. Karşılığında da “satıcı” olmayanlar oldu. Bu gelişmeler fındık ihracatına sekte vurdu. Aslında söylersin fiyatını satan satar satmayan da satmaz. Büyük alıcının bu tavrından sektör temsilcileri ve paydaşlar fazlasıyla şikâyetçi. Son örneğini hafta içinde yaşadık. Büyük alıcı fiyatları 24 lira olarak revize etti. Önemli oranda bir fındık piyasaya indi. Ne oldu? diye soracak olduk. “Taahhütü olanların fındığını aldık. Şu an alıcı değiliz”  dediler. Fındık piyasasında sizin anlayacağınız üzere yılbaşından sonrasına kadar alıcı da satıcı da yok.

O nedenle ihracat rakamları 270 bin ton iç fındığı bulacak gözüküyor. Ben ülkemin fındık paydaşlarının tırlarının bekletildiğini görmekten son derece üzüntülüyüm. Bu nedenle bize yeni Ferrerolar gerekiyor. Sektörde ne kadar çok alıcı olursa rekabet olur kazanan ülke ekonomisi olur.

HAFTANIN SÖZÜ

Hiçbir mesele aşılmayacak kadar yüksekten geçmez.