Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

1.10.2018

İş Dünyası ve Kaynaklar


Türkiye para ikamesi sorunu yaşıyor. Ulusal para yerine, dövizin kullanılmasına para ikamesi diyoruz. Para ikamesi yaşanan ekonomilerde, para politikalarının etkinliği azalıyor.

Merkez Bankası politika faizini yüzde 24'e, Geç Likidite Penceresi faizini yüzde 27'ye çıkarmış olmasına rağmen, kurlarda beklenen etki gerçekleşmedi. Her ne kadar "ekonomide güven sorunu" tartışılıyor ise de, en önemli neden Para İkamesi dir. Bankalar ve bireyler "dövizi tercih etmeye" devam ediyor.

Para ikamesinin (dolarizasyonun) sonlandırılması için Hükümet önemli kararlar almaya başladı. Bunların başında, TL mevduat getirileri üzerindeki gerli vergisi stopajının düşürülmesi geliyor. Döviz mevduat getirileri üzerindeki stopajın artırılması ile caydırıcılık amaç ediniliyor. Oranlar yeterli olmamasına rağmen, uygulanan işlem yerindedir.

Para ikamesini etkileyecek önemli karar bu gün alındı.Bankaların, Merkez Bankasında tuttukları TL karşılık oranlarına verilen faizi yükseltti.
Bankalar, ellerindeki mevduat karşılığında Merkez Bankasına, karşılık yatırmak zorunda. Bu karşılığı TL, döviz ya da altın olarak yatırabiliyor. Merkez Bankası kayıtlarına göre, mevduat karşılıkları 88,8 milyar liraya tekabül ediyor. Bu paranın sadece 31 milyar lirası TL olarak tutuluyor. Gerisi döviz ve altın olarak yatırılmış.

MB, bu kombinasyonu TL lehine değiştirmek istiyor.Bunun yolu da, TL üzerinden yatırılan karşılıklara ödenen faizdir. Şimdiye kadar uygulanan faiz yüzde 7 idi. Bu oranı yüzde 13'e çıkardı.Amaç, bankaların döviz bozdurarak TL'ye geçmelerini özendirmektir.

Politika amaca uygundur. Ancak, yeterli olacağını tahmin etmiyorum.Zira, bankaların Döviz Tevdiat hesaplarından doğan sorumlulukları,onları muhafazakar davranmaya mecbur bırakıyor.

Esas etken, mevduat faizlerindeki yükselme olacaktır. Yüzde 28 lere ulaşan mevduat faizi, TL'ye dönüşe sistemi zorlamaya başladı.Mevduatın yarısı, döviz olarak tutulması nedeniyle, TL faizleri yüksek seyrediyor. Piyasa kendini, TL'ye yüksek faiz vererek dengeliyor.

TL mevduat getirisi enflasyonu karşılamak zorunda. Enflasyon, ana paradan kayıplara neden oluyor. Getiri de enflasyon oranında değer kaybediyor. Bu iki kaybı, getrinin karşılaması şart.

TL'ye dönüşü sağlamak için, dövizin kur ve faizden gelen kazancından daha yüksek oranda TL mevduata gelir kazandırmak gerekiyor. Bu nedenle, para ikamesinden kurtulana kadar, TL mevduat faizi yüksek seyredecektir.

Türkiye, TL'ye yüksek faiz vermeden, para ikamesinden kurtulamaz.Ekonomi konusunda karar vericilerin "faiz sendromunu" yenmesi gerekiyor.

ETİKETLER; Para Döviz Enflasyon