29.04.2022
Dünya ve ülkemiz 2 yıl boyunca Covid 19 pandemi etkisinde olduğu için o eski bayramlara hasret kalmıştık.
Bu Ramazan Bayramı, uzun bir aradan sonra normalleşmenin tam olarak yaşanacağı bir bayram olacak. O yüzden bayram boyunca sadece ailenizle ve sevdiklerinizle hasret giderin. Nasıl olsa her şey kaldığı yerden hayata dair devam edecek. Bu nedenle bayramın tadını çıkarmaya bakalım hep beraber. Bir de dileriz ki; Rusya - Ukrayna savaşı en kısa zamanda biter. Ülkemiz ekonomisi yatırım iklimine kavuşur ve istikrar oluşur. Üretim ekonomisine geçen bir Türkiye hayalimizin altını çizmek isterim. Bayramın gereklerini anlatan her şey bayram tadında olsun yazımızı tamamlayalım.
Yıllar çabuk geçiyor. Dünya evir devir dünyası, dünya bir pencere kimler baktı geçti. Eskiden Bayram dendiği zaman yüzünde mutlu ve uzaklarda kalan bir çocukluğun hüznüyle gülümsemeyen kimse yoktur. Bayramlar hep çocukluklarını anımsatır insana. Çünkü en çok çocuklar bayramlarda hoş tutulur, bir dedikleri iki edilmez. Harçlıklarla dolar cepleri miktarı ne olursa olsun. Hayatın telaşıyla henüz tanışmamış, ev geçindirme ve sorumluluk nedir bilmeyen çocuklar mutlu olur bayramlarda. Çocuk ve bayram herkes için birbiriyle çok yakın iki kelime olmuştur ve zaman akıp gitse de bu hiç değişmeyecek gibi görünüyor.
Gün geliyor, her şey bir varmış, bir yokmuş oluyor. İnsana yatırım yapmak gerekir. Bayramlar eskiden akrabaların bir araya geldiği, özlem giderildiği tadına doyulmaz günler demekti. Günümüzde bu anlamını biraz yitirmiş gibi bir hal aldı. Artık bayram demek tatil yörelerine kaçmak için bulunmaz bir fırsat demek. Yoğun iş stresinden ve modern çağın sıkıntılarından bunalan aileler bayram tatillerini yıllık izinleri gibi görmeye başladıkları için artık akrabaların bir araya gelmeleri gibi bir durum pek kalmadı. Özellikle gençler ve çocuklar maalesef bu yakın ilişkileri yaşama şansını pek bulamıyorlar. Yaşı 20’nin üstünde olan gençler artık kendi arkadaşlarıyla kendi programlarını yapmaya başladılar. Çocuklar bile bayramın sadece tatilden ibaret olduğunu sanıyorlar. Aileler eğer imkanları varsa günlerce önceden tatil planlarını yapmaya başlıyor ve belki sadece bir telefonla yakınlarının bayramlarını kutlamakla yetiniyorlar. Bizler televizyonların ve bilgisayarların hayatımızda bu kadar etkili olmadığı, iletişim kablolarıyla sarmalanmadığımız dönemlerde akrabalarla, aile büyükleriyle bir araya gelinen bayramları yaşadık. Ama şimdiki çocukların ve gençlerin bayramların bu yönünü çok iyi bildiklerini söyleyemeyiz.
Eskiye olan özlem her bayram daha çok artıyor. Her ne kadar eski tadı kalmasa da bayramda çocuklara harçlık vermek, yeni kıyafetler ve oyuncaklar almak gibi bir gelenek hala sürmekte. Ancak çocuklar günümüzde kendi dünyalarında yaşıyorlar. Bu dünya ise bilgisayar ve bilgisayar oyunlarından kurulu sanal bir dünya. Ekran başında saatlerce kalabiliyorlar. Eğer şehir dışına tatile gidilmemişse ve ailece eş dost ziyaretleri yapılıyorsa çocuklar bu ziyaretlere katılmaktan sıkılıyorlar. Aile büyüklerini ya da akrabaları ziyaret etmenin manevi duygusunu veremediğimiz çocuklar, eski bayramların tadından uzakta zorunluluk olarak gördükleri bu ziyaretlere katılmak istemiyorlar. Oysa bayramlar bizim gibi aile yaşamına hala çok önem verilen toplumlar için çok değerlidir. Özellikle hep kaybettiğimizden şikayet ettiğimiz değerlerimizi çocuklarımızın da yaşamaları için fırsat yaratabiliriz. Birçoğumuzun çok iyi bildiği bayram geleneklerini uygulayarak bayram telaşını yaşamak ve yaşatmak çok önemli.
Bayramın güzelliği, sabah erken kalkmak, özenle giyinmek, birbirimizle bayramlaşmak, çocuklara harçlık vermek, beraber aile büyüklerini ziyaret etmek, görüşmediğimiz insanlar varsa bayram nedeniyle kırgınlıkları unutup bir araya gelmek gibi çocuklara örnek oluşturacak davranışları uygulamak çocuklar için olumlu bir model olması bakımından çok etkili olur. Bu güzel örf ve adetleri yaşatmak gerekiyor. Eskilerin söylediği bir söz vardır: “Küslük bayrama kadar sürmeli.” Aradaki anlaşmazlıkları unutup bayram nedeniyle kucaklaşmak bayramın manevi yönünü yaşamamızı ve çocuklarımızın da bayramın tadını almasını sağlar. Çünkü bayramlar bütün bu hazırlıklarıyla, alışverişleri ve ziyaretleriyle aslında manevi tatlar veren özel günlerdir. İhtiyacı olanlara yardım etmek için bayramlar en uygun zamanlardır. Yaşlıların gönlünü almak, komşularımızla beraber olmak, yakınlarımızla görüşmek özellikle bayramlarda ayrı bir anlam ifade eder. İnsanlar bayramlarda daha affedici ve hoş görülü olurlar. Evet her şey bayram tadında olsun. Bayramınız kutlu olsun..