Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
14.11.2024

4.05.2016

Fındık piyasalarında yaşanan belirsizlik..

2016 fındık sezonu öncesi Türkiye fındık piyasalarında yaşanan belirsizlik ve bununla bağlantılı olarak ticaretteki durgunluğun ortaya çıkardığı tablo, sektördeki bütün kesimlerde fındık stoklarının artmasına ve bu stokların önümüzdeki yıla devretmesine sebebiyet vereceği anlaşılmaktadır. Özellikle kırma fabrikaları ve sanayinin bölgede büyük bir istihdam açığını kapatıyor olması gerçeği, yakın gelecekte ciddi bir işsizlik tehlikesini de beraber getirebilecektir. Çünkü piyasadan yeni fındık alamayan ,elindeki stoku belirsizlik ve talep eksikliği yüzünden satamayan kırma fabrikalarının, yavaş yavaş temizlik bahanesiyle üretime ara verip işçilerini izine ayırdıklarını duymaya başladık. Ayrıca Ocak ayından itibaren önce TMO’nun piyasaya gireceği, sonra don dedikoduları ,sonrasında ise Tarım Kredi Kooperatiflerinin fındık alacağı şeklinde ki manipülasyonların, Türkiye’de ki yüksek rekolteli 2015 ürününe rağmen ,piyasalara fındık arzının tamamen kesilmesine sebep olmuştur. Arzın bu şekilde kısılmasının talep ve fiyatları artırması beklenirken, aksine ciddi bir fiyat artışı olmadığı gibi bu defa talep de tamamen kesilmiştir. Bu açıkça şu anlama gelmektedir; Dünya piyasaları fındık talep etmemekte ,yada taleplerini Türkiye dışındaki kaynaklardan temin etmektedir. Bunların her ikisi de son derece tehlikeli durumlardır. Talebin düşmesi en büyük fındık üreticisi Türkiye'nin, büyük stok krizleriyle karşı karşıya kalmasına, talebin İtalya, Azerbaycan ve Gürcistan hatta ABD'den karşılanması ise Türkiye'nin yakın gelecekte fındık üretim tekelini kaybedebileceği riskini doğurmaktadır.

İhracattaki Ocak ayından itibaren görülen tonaj bazındaki ciddi düşüş aynı zamanda ülkemize giren döviz miktarını negatif etkilediği gibi, büyük bir stok değerini de işaretlemektedir. Hâlbuki böyle yüksek rekolteli yıllarda doğru çözüm,; piyasaların işlemesi ve Türkiye'nin elindeki fındıkla doğrudan dünya talebini kendisinin karşılaması, bu yolla döviz girdisini arttırması ve önümüzdeki yıla stoksuz girebilmesidir. Bugün çeşitli sektörlerde Türk fındığının rakibi olan Amerikan bademi, Ocak ayından itibaren 10 $/kg dan ,4.5 $ /kg düşmüş olmasına rağmen, Amerikan Badem üreticileri ve Amerikan Devleti kendisine tek hedef olarak yeni sezona stoksuz girmeyi seçmişlerdir. Bu nedenle bu çok düşük badem fiyatları sonucunda Türk fındığı özellikle pastacılık, dondurmacılık ve mix-nut sektöründe fındığın çok büyük oranda tasfiye olmasına sebep vermiştir.

Ziraat Odalarının çılgınlığına ve hesapsızlığına artık dur demenin vakti gelmiştir. Devletimiz olabilecek ilgili en üst makamlardan fındıkta serbest piyasa ekonomisinden vazgeçilmeyeceğini, fiyatların piyasada arz ve talep dengesine göre şekilleneceğini açıkça deklare ederek piyasanın önünü açmalıdır. Çünkü yeni sezona sadece 3 ay kalmıştır. Eğer ihracat bu tempoda devam ederse, Türkiye'nin fındık ihracatı 2015 ürününün don nedeni ile ulaştığı rekor fiyatlardaki ihracat miktarının bile gerisine düşerek ,çok hazin bir tabloya sebebiyet verebilecektir. Türkiye bu yüksek stoku taşıyamaz. Türkiye Gürcistan ,İtalya ve Azerbaycan'ın fındığını sattırıp kendi elinde aşırı stok birikmesini temin edecek bir politikaya izin veremez ve vermemelidir.

Ayrıca henüz kesin olmamakla beraber önümüzdeki yılda iyi bir rekoltenin geleceğine dair işaretler şimdiden konuşulmaya başlanmıştır. Bu durum tehlikenin boyutunu daha da artıracaktır.