29.01.2018
Afrin'e yönelik başlatılan Zeytin Dalı operasyonu, Türkiye genelinde memnuniyetle karşılandı. Zeytin Dalı harekâtına Karadeniz iş dünyasından da tam destek geldi. Yatırımcılarımız hükümet rahat olsun etki sınırlı kalacak veTürkiye'nin önümüzdeki dönemde terör riski azalacaktır ifadelerini kullanıyorlar. İş dünyasından 16 büyük sivil toplum kuruluşu da TOBB çatısı altında bir araya gelerek harekata verdiği desteği net olarak ortaya koydu.
Türkiye'nin güvenliğini korumak için devlet tarafından alınan bu kararın medya olarak biz dearkasındayız. Afrinde terör örgütünün mevzi ve cephanelikleri gururumuz yerli silahlarla imha ediliyor ve bu operasyonda ilk kez yerli üretim helikopterler kullanılıyor. Bunun ekonomiye yansıması da pozitif oldu.
Harekât devam ederken üçüncü gününde iş dünyasına 2018 yılında kullandırılacak 55 milyar KGF kredisi desteğini piyasayı daha da ılımlaştırdı. Ortadoğuda bu operasyonların devam edebileceği gerçeğini görerek ekonomiyi yatırımlarla güçlü tutmalıyız. Türk ekonomisi bugüne kadar terörle mücadelelerinin başarılı olması, sınır güvenliğinin sağlanması için ne fatura ödedi ise Afrinde de gerekli fedakârlığı yapacaktır. Fakat burada bakanlarına, siyasilere, belediye başkanlarına, STK ve iş dünyasına büyük görev düşüyor.
2018 hedeflerine yönelik olarak yavaşlayan ekonomiyi, kamu yatırımlarını hızlandırarak, yatırımları büyütmeliyiz. Ekonomiyi canlı tutmak zorundayız.
Yukarıda belirttiğim gibi hükümet iş dünyası yatırımlarını artırsın diyerek KGF desteklerini 2017de olduğu gibi 2018de de devam ettiriyor. 2017 yılında Türkiyenin 55 milyarlık KGFnin yüzde 70i imalat sanayisi ve ihracatçıya gittiğini açıkça görmekteyiz. KOSGEB ve yeni teşviklerle 2018 yılı 2017 yılından daha iyi olacaktır. Türk özel sektörünün 2017 yılındaki başarısının 2018 yılında da devam edeceği inancındayız.
KGF ve Hazine Müsteşarlığı'nın 2018 yılı için 55 milyar liralık, Hazine garantili kredi imza töreninde, bu kredinin yüzde 70inin imalat sanayiine ve ihracatçılara kullandırılacağı açıkladı. Bunun cari açığın azaltılmasına katkı vereceği de açık bir gerçek.
Türkiye ekonomisi küresel ekonomide oldukça önemli bir yere sahip; dileriz sınırlarımızı garanti altına aldıktan sonra bu istikrarlarla birlikte yatırım ortamı çok daha iyi hale gelecektir.