22.02.2020
Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak Karadeniz Bölgesi’ni karış karış gezerken illerin Vali ve Belediye Başkanları’nın yanı sıra evimiz olarak gördüğümüz Ticaret ve Sanayi Odası başkanları, sanayicileri ve iş insanlarıyla röportajlar yapıyoruz. Aslında bir anlamda bölgenin nabzını tutuyoruz. Bu seyahatlerde gördük ki iş insanları 2020 yılı içinde önemli yatırımlar yapmaya çoktan hazırlar. Ancak dış politikada moral bozacak olası gelişmelerin tedirginliği haricinde hiç bir tedirginlik yok. Suriye’de yaşanan son gelişmeleri herkes gibi onlar da dikkatle izliyor. Doğu Akdeniz ve Libya’ya iyice ısınan suları da göz ardı edemiyorlar. Sanayiciler ve iş insanları televizyon ekranlarında son dakika haberlerinde üzüntülü haberler almak istemiyorlar. O nedenle ki, ortak görüş dış politikada bir olumsuzluk olmaz ise 2020 yılı yatırım ve istihdam yılı olacak. 2019 yılına göre çok güzel olacak, yeter ki dış politikada olumsuzluklar yaşamayalım. Rusya ve Suriye ile yaşadığımız gerginlikler bizi ABD ile yaşanan gerginlik ve sonucundaki kur şokunun bedelini 2019 yılında fazlasıyla ödediğimiz günlere götürüyor. Diğer yandan OKA, DOKA ve DOKAP gibi ajansların da yatırım ikliminin önünü açmak için gösterdiği performansı da sayfalarımıza yansıttığımızda aldığımız olumlu geri dönüşleri da burada yazmaktan memnuniyet duyduğumuzu belirtmeden geçemeyeceğiz. Dolayısıyla, 2020 yılı için herkes çok umutlu… Yatırım için düğmeye basılmış durumda.
Devletin sağladığı teşvikler, vergi kolaylığı ve kaynak aktarımının yanında faizin düşüş eğiliminde olması ile kamu bankaları üzerinden büyük olanaklar sunulması, Eximbank, Kosgeb ve KGF üzerinden iş insanlarına çok önemli kredi imkânları sağlanması da alkışlanacak gelişmelerdir. Gönül istiyor ki bu gelişmelere özel bankalarda ayak uydursun ve iş insanlarını ziyaret etmeye başladılar. Sonuç, 2020 yılında ülkemiz adına her şey, adını bile hatırlamak istemediğimiz bir önceki yıldan daha güzel olacağının işaretlerinin alındığı yönündedir. İş insanlarında tek çekince “aman dış politikada hata yapmayalım” olgusudur. Son olarak bir hikâye ile bitirelim. Kurbağa der ki; “sesim çok güzel ama ağızımı açsam su doluyor.” Herkese iyi haftalar…