Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu Düzenlendi

Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz tarafından 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 95. yıldönümü münasebetiyle resepsiyon düzenlendi.

info@karadenizekonomi.com / 31.08.2017

30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu Düzenlendi

Ordu Kültür Sanat Merkezi(OKSM)’nde düzenlenen resepsiyona, Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz’un yanısıra Ordu Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ayaz, Ordu Üniversitesi Rektör Vekili Prof.Dr.Fikret Balta, Vali Yardımcıları Mehmet Erhan Türker, Ekrem Yaman, Turgut Subaşı, Fatih Görmüş, Ahmet Arık, İl Emniyet Müdürü Mehmet Erduğan, İl Jandarma Komutanı Albay Tolunay Başer, Ordu Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı Ahmet Meydan, ilçe kaymakamları, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler ile vatandaşlar katıldı.

30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonuna katılan davetlileri kapıda karşılayan Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz, daha sonra davetlilerin bulunduğu masaları ziyaret ederek, davetlilerle yakından ilgilendiler.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama mesajının da okunduğu resepsiyonda bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz, “Yüce Türk Milleti, İslam’la şereflendikten sonra 1071’de başlayan dirilişi, kıyamı ve yolculuğu, Viyana kapılarına kadar ilahi kelimetullahı taşımıştır. Dünyada hak, hukuk ve adaleti tesis etme yolunda mücadele vermiştir. 1071 Malazgirt Zaferini kutladığımız 26 Ağustos, bize bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı İmparatorluğu, bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve dahası Arnavutları, Boşnakları, Makedonları ve Kosovalıları İslam’la şereflendirme gibi yüce bir davayı da bize nasip etmiştir. İşte 1071’de merhum Alparslan’ın ve kutlu askerlerinin mesajı, İstanbul’un fethinde Fatih Sultan Mehmet Han’ın mesajı ve 30 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mesajı, aynı mesajdır. Bu millet kıyamete kadar hür ve bağımsız yaşayacaktır ve hakkı, hukuku ve adaletin savunmaya devam edecektir” dedi.

Osmanlı İmparatorluğu 700 seneye yakın hüküm sürdüğünü ve hüküm sürdüğü hiçbir bölgede kan ve gözyaşı olmadığını ifade eden ValiYavuz, “Biz, hiçbir milleti sömürgeleştirmedik, hiçbir milletin imkanlarını kullanmadık. Biz her daim hizmetin ve ilahi kelimetullah davasının peşinde koştuk. Tarih sahnesinden silebileceklerini düşündükleri bu Aziz Millet bir kez daha kıyama kalktı. Çünkü, büyük milletleri büyük millet yapan, en güçsüz zamanlarındaki kıyamıdır, tepkisidir. Büyük milletler, ‘biz büyüğüz’ demez. Büyüklüğünü yeri ve zamanı geldiğinde gösterir. Anadolu’yu işgal edenler, tüm ordularıyla Anadolu’yu saranlar zannettiler ki, bu Aziz Milleti tarih sahnesinden silecekler. İşte yine imanından, inancından ve tarihinden aldığı güçle bir kez daha emperyalistlere boğazın soğuk sularını ve Anadolu’yu mezar yaptı” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin küresel bir kuşatma altında olduğunu dile getiren Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nasıl 1915’te Türkiye’yi kuşatmışlarsa, bugün de Türkiye’yi kuşatmak istiyorlar. Doğu ve Güneydoğu’da hendek ve çukurlar kazıldı. Arkasından hizmet, himmet derken Türkiye Cumhuriyeti Devletine ihanet eden bir alçak yapıyla karşılaştık ve milletimizin dini duygularını istismar eden bu alçak yapı, 250 tane vatandaşımızı şehit etti. Daha ötesi, bu milletin paraları ile elde edilen silahları milletimize doğrulttular. Herkes şunu iyi bilsin ki, ister PKK, ister DAEŞ, ister DHKPC, ister FETÖ, bunların ana kumanda merkezinde oturan güçler aynı güçlerdir. Biz, dün hangi güçlerle mücadele etmişsek, bugün de aynı güçlerle mücadele ediyoruz. Artık herkes uyansın. Hangi görüşe sahip olursanız olun, eğer sevdanız Türkiye ise bizimle beraber olun. Sevdası Türkiye olanlar, bir ve beraber olmalı. Elele omuz omuza bu ülkeyi savunmalı ve bu emperyalistlere, bu sömürgecilere, bu haçlı zihniyete geçit vermemelidir. İşte bugün Ordu'dan diyoruz ki, ne kadar tuzak kurarsanız kurun, bu millet bütün tuzakları bozacaktır. 1071’deki, 1453’teki, 1922’deki ruhla yeni baştan buluşmalıyız. Bunu sağlamalıyız. O yüzden de ayyıldızlı al bayrağımız dalgalandığında gözleri yaşaran, İstiklal marşımızı duyduğunda tüyleri diken diken olan, bir nesli yeniden inşa etmeliyiz. İşte o zaman bizi kimse yıkamaz. Bu duygu ve düşüncelerle öncelikle Cumhuriyetimizin Banisi, eşsiz komutan ve devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla yad ediyorum. Allah hepsinden razı olsun, ruhları şad, mekanları cennet olsun.”

Konuşmanın ardından, Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz, bir muharip gazi ile birlikte üzerinde ’30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun’ yazılı pastayı kestiler.