Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz iş dünyası temsilcileri, ekonominin kitlendiğini ve KOBİ’lerin iflasın eşiğinde olduğunu belirterek kaygılarını dile getirdiler.

Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu:

Önümüzdeki yıl daha sert geçecek

“Ülkemizde 2020 yılının nisan ayından itibaren ciddi anlamda hissedilen Covid-19 salgını sadece sağlığımızı değil ticareti ve sosyal yaşamı da etkisi altına aldı” diyen Giresun TSO  Başkanı Çakırmelikoğlu, “Bu etki sonucu hizmet sektörü ağırlıklı birçok iş kolu zorunlu olarak faaliyetini askıya almış ya da ticari kayba uğradı. Covid-19’un etkili olduğu ilk sekiz ayda devlet desteklerine ilaveten kamu bankaları ağırlıklı iş dünyasına sağlanan katkının kalıcı yarar sağlayabilmesi açısından 2021 yılının ilk yarısında da desteğin devamı şart. Ayrıca sağlık açısından ve ticari yönden önümüzdeki yılın daha sert geçeceği göstergeler ile önümüzde dururken, finans kuruluşlarından iş dünyasına yönelik pozitif yaklaşımının Haziran 2021’e kadar devamını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Samsun Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği Başkanı İsmail Okutgen:

Faizsiz nakit desteği gerek

“Salgın döneminde en önemli sorun üretim ve yetersiz nakit akışı oldu.” diyen SAMSİAD Başkanı Okutgen, “Bir de tedarik zorlukları ve hammaddeye erişememeyi de ekleyebiliriz. Pandemi sürecindeki belirsizlik plan yapmayı engelliyor. Bu süre uzadıkça da iflaslar başlayacaktır. KOBİ’lere faizsiz nakit desteği sağlanması şart.” dedi.

Giresun Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği Başkanı Aykut Gezmiş:

KOBİ’ler çökerse devlet istihdamı halledemez

GİSİAD Başkanı Gezmiş ise, “17 Nisan tarihinden önce işe alınanlar devletin sağladığı desteklerden yararlanabiliyor. Ancak bu tarihten sonra işe alınanlar bu ödeneklerden faydalanamıyor. Bu işletmelerin en büyük sorunudur. Burada çok büyük bir adaletsizlik var. Bir başka sorun ise faizlerin yüzde 19 seviyelerine çıkması. 7-8 aydır işleri kötü olan işletmeler bu faizin altında ezilecekler. Zaten ödeme zorluğu çeken firmalar, bir de ödeyemeyecekleri faizle karşı karşıya kalıyor. Yüzde 20 kâr elde etmiyor ki yüzde 20 faiz ödesin. Dolayısıyla zorla olanlar için bir teşvik paketi çıkarılmalı. En azından faizlerin bir kısmı karşılanmalı. Devleti verdiği parayı kötü amaçlı kullananlar olmuş olabilir. O zaman işletme ve yatırımda kullanılmak şartı getirilip, devletin takibiyle faturaya bağlanabilir. Zorda olan işletmelere bir destek sağlamak şart. Devlet enflasyonu aşağı çekmek için para dolaşımını azaltmak istiyor ancak işletmeleri iflasa götürecek bu iş. Bir şeyi düzelteyim derken başka bir şeyi bozmak demek bu. Ekonomiye tek taraflı bakış açısıyla bakamazsınız. Enflasyonu düşüreyim diyorsunuz, vergilerle Türk ekonomisinin can damarı olan KOBİ’leri iflasa sürüklüyorsunuz. Bu bir mücbir sebeptir. Pandemi de bir afet. Salgının mücbir sebep kabul edilmesi birçok sorunu çözecektir. KOBİ’ler çökerse, devlet istihdamı halledemez ve bu Türkiye’nin en büyük problemi olur.” ifadelerini kullandı.

Trabzon Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Sırrı Furkan Eren:

En azından kira desteği yapılmalı

TSİAD Başkanı Eren, pandeminin sağlık yönünden ağırlaşan şartlarının ekonomik açıdan da zorlayıcı bir hal aldığına değinerek, “KDV alacaklarının, enerji maliyetlerinin düşürülmesinin, matrah ve vergi artırımının; kasa, stok ve cari hesap düzeltmelerinin de iş dünyasının sorun ve talepleri arasında olduğu bir gerçek. Salgının hızının kesilmemesi ve son dönemde oldukça fazla artış göstermesi sebebi ile alınan kısıtlayıcı kararlar, başta masa hizmeti veren işletmeler olmak üzere pek çok işletmeyi zor durumda bıraktı. Bu işletmelere önceki yıllardaki ciroları baz alınarak destekler verilmeli. Özellikle kiralarını ödeyebilmeleri noktasında destek sağlanması işletmenin varlığını sürdürebilmesi adına büyük önem taşıyor. Ayrıca elektrik ve doğalgaz faturalarının, varsa ödenmemiş faturalarıyla birlikte, normalleşmeden üç ay sonra 12 ay yapılandırılma ile tahsil edilmeye başlanmasını da bekliyoruz. Artırılan tedbirler ve kısıtlamalar iş dünyamızı zorlasa da gelinen noktada bir gereklilik olduğu aşikâr.” ifadelerine yer verdi.