Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

FINDIKTA KÜLLEME İÇİN SEFERBERLİK…

Türkiye'nin yeşil altını olarak nitelendirilen fındığın nem ve yağışlı havaya bağlı olarak küllenme (küf) hastalığı tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.

info@karadenizekonomi.com / 18.04.2017

FINDIKTA KÜLLEME İÇİN SEFERBERLİK…

Konuyla ilgili konuşan Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu fındığın dış satımında sorun olmadığını belirterek asıl sorunun üretimde olduğuna dikkat çekti.

Hepinizin bildiği gibi fındık, Türkiye’nin en önemli tarımsal ihraç ürünleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Birkaç rakam vermek gerekirse, son 10 yılın ortalamasına göre yılda yaklaşık 270 bin ton iç yani 540 bin kabuklu fındık ihraç etmişiz. Bundan da yılda 2.5 milyar dolara yakın döviz girdisi sağlanıyor.

Fındığın dış satımında pek sorun yok gibi… Ama üretimde aynı şeyi söyleyemiyoruz. Son 10 yıldaki ortalama üretimin ise 600 bin ton kabuklu civarında olduğu rakamlarla sabittir.Bu gerçekten hareketle, dünya fındık tüketimi artarken, Türkiye deki üretimin buna paralel gitmediğini görmemiz gerekiyor. Bu 

durumda üretimde verim ve kalite sorunu var demektir.

Bunun için Trabzon Ticaret Borsası olarak 15 yıldan beri bu konularda çalışmalar yapıyor, gayret gösteriyor, öncü olmanın çabası içindeyiz. Son olarak uygulamaya koyduğumuz fındıkta verim ve kaliteyi arttırma projesi kapsamında yaşlı bahçelerin sökümü, yeniden ve farklı dikimlerine öncülük ettik.

Uygun yapıldığı takdirde yüzde 30 verim artışı sağlayan budama seferberliği başlattık. Ancak, bugün konumuz olan külleme hastalığı bunların hepsinden daha önemli hale gelmiştir. Fındık bahçelerimizin bugününü ve geleceğini tehdit eden külleme ile ilgili olarak topyekün bir mücadele gerekiyor. Bu mücadeleyi yapmaz ve kazanamazsak, emin olun Türk fındığının geleceğinden endişe duymamız gerekecektir.

Bu konuda başta tarım bakanlığı olmak üzere yapılan çalışmalar da yok değil. Ancak bulaşıcı olan ve parça parça değil topyekün ve ısrarlı bir mücadele ile aşılabilecek bu felaket için üretimden tüketim aşamasına, bahçedekinden bilimsel araştırma kurumlarına kadar konuyla ilgili herkesi bir araya getirmeye çalıştık.

Buradan çıkacak sonuçlar rapor haline getirilip, bir kitapçıkta toplanarak Ankara’ya taşınacaktır. Tek elden ve tüm kesimlerin onayı ile hazırlanacak sorunlar ve çözüm önerileri raporu için de gerekirse Ankara’da üst düzey bir toplantı yapacağız.