Verimi, kaliteyi ve sürdürebilirliği arttırmak amacıyla Türkiye’deki tüm fındık sektörüne hizmet veren Fındık Araştırma Enstitüsü üzerinde 12 yıldır çalıştığı seleksiyon projesiyle 2023 yılında 2 yeni fındık çeşidini üreticinin hizmetine sunmayı planlıyor.
info@karadenizekonomi.com / 30.08.2021
Fındık Araştırma Enstitü Müdürü Aysun Akar Haber Editörümüz Halil Yılmazer’in sorularını yanıtladı. Her projenin kendine has bir çalışma yılı olduğunu en kısa projenin 4-5 sürdüğünü söyleyen Akar; “İki yılda herhangi bir fındık çeşidi elde etmemiz mümkün değil. Yeni bir fındığın ortaya çıkarılmasıyla ilgili çalışmalar en az 15 yıl sürer. Verim ve kalite denemeleri 4-5 yıllık bir süreci kapsıyor. Yeni çeşit geliştirmeye dahil projelerimiz devam ediyor. En yakın yıl 2023. 12 yıldır devam eden seleksiyon projemiz var. 2023 yılında yeni bir veya iki çeşit çıkarmayı hedefledik. Bizim Türk fındıkları klonlar topluluğu olarak ifade edilir. Tombul fındık popülasyonumuz yok. Çakıldak ve diğer fındık çeşitlerimizde de öyle. Klonlar topluluğu olduğu için biz bu klonların arasına klonar seleksiyonla tombul fındık arasından en verimli olanını bulmak üzere bir proje başlatmıştık. Üreticilerimiz aslında tombul fındık olarak bildiği ve bu tombul fındık arasından da en verimli olan genotipleri gözlemlerle ayırt ettik. Genetik analizlerle de şu anda elde ettiğimiz 14 tane farklı genotipi var tombul fındığın. 14 tane arasından en verimli birinci ve ikinci fındığı 2023 yılında gelebilir. Aynı süreci çakıldak ve hoşa fındıkta da yapıyoruz. Bu iki fındıkta klonlar topluluğu olduğu için farklılıklar var. Bu farklılıkları bularak yeni çeşitler bulma noktasında projelerimiz devam ediyor” açıklamalarını yaptı.
“Üretici bahçelerinde de denemeler yapıyoruz”
Fındığın Türkiye açısından en önemli tarım ürünlerinden bir tanesi olduğunu söyleyen Akar, enstitü olarak fındıkta verim ve kaliteyi arttırmak, modern tarım tekniklerini üreticilerin hizmetine sunmanın ana hedefleri olduğunu söyledi. Akar; “Enstitümüzde, proje ve deneme bahçelerinde hasatlarımız devam ediyor. Proje ve denemelerimizin hedeflere ne kadar yakınız bunu görmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Üreticiye tavsiye ettiğimiz kültür bakımını kendi bahçelerimizde de uyguluyoruz. Projelerde fenenojik dediğimiz gözlem faaliyetlerimiz bulunmakta. Bunların iklimsel verilerle beraber bir araya getirerek değerlendirme yapıyoruz. Her projenin kendi deneme bahçesinde fındığın dinlenme döneminden itibaren yaprak dökümü, karanfillerin açımı, tozlanma, döllenme, meyve tutumu gibi durumlarını özellikle arazide devam eden projelerimizde kayıt altına alıyoruz. Araştırmacılarımız bunları kayıt altına aldığı gibi daha sonra proje değerlendirmesinde yıl sonu veri olarak kullanıyor. Bunun haricinde hasat yapılan bahçelerde denenecek yeni bir teknik, ürün ve metot bu faaliyetlerde yapılır. Hasat yaparken dalları etiketleme ve işaretleme yapıyoruz. Her dalı ayrı ayrı topluyoruz, hangi daldan ne kadar fındık toplandı, verim, randıman nedir? Bunları kontrol ediyoruz. Hasadımız uzun sürer. Elle ayıklanır ve ayrı ayrı kurutulur” dedi.
“Fındık fidanı yetiştirmek sektörde büyük ihtiyaç”
Ziraat odaları, tarım il müdürlükleri kanallarıyla verilen toplu eğitimleri önemsediklerini söyleyen Müdür Akar; “Özelliklede uygulamalı, köyde, yerinde eğitimler bizim için önemli. Pandemiye kadar eğitimler veriyorduk. Ancak pandemi biraz engel oldu. Bazı eğitimlerimizi iptal ettik. Bu yüzden bire bir üreticilerimiz gelmeye başladı. Pandemi azaldığında eğitimler devam edecek. Giresun Halk Eğitim Müdürlüğü ile bir protokol imzaladık. Burada fındık fidanı üretimi verdik. Çünkü fındık fidanı da artık sektörde bir ihtiyaç. Bu konuda kurumumuz haricinde Türkiye genelinde 2-3 tane ruhsatlı yetiştirici var. Yeterli gelmiyor fındık fidanı. 18 kişilik ekibe sertifikalı bu eğitimi verdik. Bunun haricinde de zoom üzerinden eğitimler veriyoruz.
“DOKAP ve KİB’nin destekleriyle laboratuvarımız yenilendi”
2 yıl önce laboratuvarın yetersiz olduğunu DOKAP ve Karadeniz İhracatçılar Birliği’nin destekleriyle laboratuvarın yenilendiğini söyleyen Akar; “Enstitümüze DOKAP’ın destekleriyle yeni bir bina kazandırdık. Bu binanın içinde de toplamda 550 metrekare laboratuvar alanı var. Burada toprak laboratuvarı, bahçe bitkileri, bitki sağlığı, gıda ve doku kültürü olmak üzere 5 adet farklı laboratuvarımız var. Buradaki binanın bütçesini DOKAP’dan almıştık. Bina içinde doku kültürü laboratuvarımızın bütçesini de Karadeniz İhracatçı Birlikleri’nden geldi. Laboratuvarın cihaz desteği tamamen ihracatçılarımız destekleriyle oldu. Doku kültürü fındıkta yeni bir teknik. Dünya’da 5-10 yıldır uygulanıyor. Biz 2 yıldır uyguluyoruz. İhracatçılarımıza teşekkür ediyorum. Araştırmacılarımız konu üzerine çalışıyor bununla ilgili de yakın zamanda müjdeler vermek istiyoruz” dedi.
(KARADENİZ EKONOMİ- HALİL YILMAZER)