Su faturaları, TÜİK’in açıkladığı TEFE-TÜFE oranına göre düzenleniyor çünkü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin memur zammı için Hükümetin teklifini açıklarken, Merkez Bankası’nın önümüzdeki yıl için enflasyonu tek hanelere indireceğini müjdeledi ama o hedef ne kadar gerçekçi bilemedim.

Olmaz mı?

Enflasyon tek haneye inmez mi?

Mümkün elbette.

Ekonomi düzelirse.

Ülkemde yeniden bir üretim seferberliği başlar, sanayide çarklar hızla döner, tarlalar ekilir ve dahi sebze ve meyve üretimi de patlarsa enflasyon düşer elbette.

Görünen durum enflasyonun tek hanelere düşmesini görmek için biraz daha bekleyeceğiz sanırım.

Hayal kurmak serbest elbette.

Tek haneli enflasyon rakamları, Merkez Bankası Başkanı'nın da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın da hayallerini süsleyebilir.

Ama çarşı -pazar aksini söylemeye devam ediyor.

''Alt tarafı hıyar'' dersiniz ama salatalık bile 8 liraydı pazarda.

Dün akşam Karımla birlikte eve dönerken, bir seyyar satıcıdan şeftali almayı planlamıştık.

''Kaç lira?'' diye sorduk.

''12 lira'' yanıtı alınca vazgeçtik haliyle.

Pazarda taze fasulye bile yoktu.

Fiyatı o kadar artmış ki, o fiyattan satamayacaklarını anlamış olmalılar ki pazara bile getirmemiş satıcılar.

Patates- soğan ucuz ama hala.

Ancak, sofralarda sadece patates ve soğan yenmiyor ne yazı ki.

Demem o ki;

Tek haneli enflasyonu görmnin bizim için hala uzak ihtimal olması nedeniyle, su faturalarındaki içme suyu tarifesini da beş lira olarak görme durumu çok yakındır.

101 liraydı son su faturam.

''Daha önce ne kadar ödemişim'' diyerek banka hesabımın elektronik bankacılık uygulaması üzerinden geçmiş ödemelere baktığımda, Mayıs ayında 60 lira ödediğimi anladım.

Bu da şu demek:

Son üç ay içersinde su faturası yüzde 66,6 oranında artmış.

Çok değil bir yıl önceki su faturam 30 ila 35 lira aralığında geliyordu.

Böylece Samsun'da içme suyunun bir yılda yüzde 200 dolayında zam gördüğünü anlamış olduk.

Su faturalarını şişiren bir başka unsur da atık su bedelidir.

Yusuf Ziya Yılmaz döneminde, Samsun'da atık su bedelleri, su tarifesinin içine gizlendiği için Samsun halkı atık suya iki defa ödeme yapıyor.

''Halkın yediği kazık, katmerleşiyor'' desek abartmış olmayız yani.

Bu atık su bela bir şey!

Yusuf Ziya Yılmaz, atık su parası almayacağını vaat ederek 'Efsane Başkan' Muzaffer Önder'i yenmiş ve 1999 yılındaki seçimi böyle kazanmıştı.

Muzaffer Önder, yeni 'Büyükşehir' olmuş, Samsun Belediye Başkanı olarak, 1999 yılındaki o seçime gidilirken yaşanan 'Atık Su' tartışmaları sırasında, atık su bedeli almanın bir zorunluluk olduğunu söylerken, Yusuf Ziya Yılmaz ise bunu almayacağını vaat etmişti.

Kısa bir süre alınmadı belki atık su bedeli ama daha sonra alınmaya devam edilmişti.

Su faturaları önümüzdeki süreçte de cüzdanları da, vicdanları da yakmaya devam edecek anlaşılan.

Ta ki;

''Yeter buraya kadar'' şeklinde yükseklerden gelebilecek bir sesin duyulacağı vakte kadar yani.