Usta, buna sebebin de ÖTV eşiğiyle ilgili düzenlemenin neden olduğunu iddia ediyordu.

Şöyle ki:

Bazı otomobillerin modellerine göre ÖTV oranı yüzde 60'tan, yüzde 45'e düşürülmüştü biliyorsunuz.

Bu durumda otomobil fiyatlarında ucuzlama beklersiniz değil mi?

Olması gereken budur çünkü.

Ama gel gör ki madalyonun yüzü farklı.

O ucuzluk gelmedi.

Ne oldu pekala!

Anlatalım izninizle.

Mesela Samsun'da herhangi bir otomobil satıcısına gitseniz sıfır km araba bulamazsınız.

Satıcıdan veya pazarlamacısından alacağınız yanıt ''Araba yok'' şeklinde olacaktır.

Ama aslında araba var.

Araba geldi acenteye hem de çok sayıda ama anında plaka takıldı hepsine.

Böylece sıfır araba oldu mu sana 2 El.

İkinci elde liste üzerinden satış zorunluluğu olmadığı için örneğin liste fiyatı 450 bin lira dolayında olan sıfır otomobil, plaka takıldığı için ikinci eldeki satış fiyatı 600 bin liranın üstüne çıkıverdi.

Yazıyı yazmadan önce internet üzerinden bir otomobil markasının liste fiyatına baktım 430 bin lira ile 465 bin lira arasında değişen fiyat skalasıyla karşılaştım ki 10 gün kadar önce 20 bin lira daha ucuzdu.

Dolar kurundaki ateş bu markanın liste fiyatlarını da etkilemiş anlaşılan ki araba 10 gün içinde 20 bin lira zam görmüş.

''Buna kurban olun'' diyeceğim.

Elbette sıfır km araba bulursanız.

İnternet dünyasında otomobilden eve, hatta ve iğneden ipliğe her şeyin bir sitedeki otomobil fiyatlarına baktığımda 2021 model araçların ikinci eldeki fiyatlarının 599 bin lira ile 670 bin lira arasında değiştiğini gördüm.

Hepsi yeni yani.

Bazılarının koltuklarındaki naylon örtüler bile sökülmemiş yani.

Belli ki Erhan Usta'nın ifşa ettiği duruma göre satılıyor hepsi.

''Alan razı, veren razı. Ne var ki bunda'' diyenler vardır diye söylüyorum.

Maliye o otomobilden vergiyi ikinci eldeki 650 bin lira gibi bir rakam üzerinden almıyor ki.

Vergi liste fiyatı üzerinden tahsil ediliyor yani.

Erhan Usta da buna dikkati çekiyor.

''Maliye bu işin peşine neden düşmüyor?'' diye soruyor.

Bu oyunu sadece bir marka ya da firma yapmıyor.

Hemen hemen bütün marka ve firmalar şimdi bu uygulama peşinde.

Ki;

Samsun'da birçok otomobil satıcısı firmanın arka bahçelerindeki otomobiller, mağazaya gelir gelmez plaka takıldığı için ikinci ele düşen sıfır arabalardan oluşuyor.

Mağazasının arka bahçesine bu arabaları sığdıramayan bazı firmaların depo kiraladıklarını ve hatta şehir merkezlerinde apartmanların oto parklarına otomobil yerleştiklerini işitiyorum.

Bunun için otomobil satıcılarını suçlamıyorum yanlış anlaşılmasın sakın.

'Minareyi çalan, kılıfını da uyduruyor' gibi bir durum oluşmuş olsa bile, yapılan iş yasal aslında.

Yasadaki bir boşluktan yararlanıyor firmalar.

Bu durumu düzeltecek maliyedir.

Onlar ne yapıyor.

Ülkemde milli gelirde oluşan payın yurttaşlar arasında eşit dağıtılmadığı gibi, verginin adil toplanmadığına dair şikayetler de sıklıkla dile getiriliyor biliyorsunuz.

Basit bir örnek vereyim.

Ülkemizde vergi beyan esasına göre tahsil ediliyor biliyorsunuz.

Bir iş yeriniz var ve dükkanınızı birinden kiraladığınızı var sayalım.

Çiftlik caddesinde ya da Gazi caddesindeki iş yerinize 5 bin lira kira ödüyorsunuz.

Bunun için stopaj ödemek zorundasınız.

Maliye 9. aya kadar yüzde 10 üzerinden stopaj alıyordu ya.

10. ay itibariyle bu oran yüzde 20'ye çıkarılmış.

Bu durumda beş bin liranın yüzde 20 oranındaki stopajının bin lira olması gerektiği düşünülebilir.

Ama öyle olmuyor.

Maliye beş bin liraya yüzde 20 ekliyor ve böylece brüt tutarı buluyor, bu da 6 bin 250 liraya denk geliyor.

Stopajı da brüt oran üzerinden tahsil ediyor.

Yani bin lira yerine bin 250 lira ödüyorsunuz.

Masrafı da 6 bin 250 Tl olarak ödüyorsunuz.

Olması gereken belki budur.

Buna itirazım yok elbette.

Ve fakat

Aynı maliyenin ÖTV düzenlemesini fırsat bilen otomobil dünyasında oluşan bu garabete sessiz kalma durumuna da şaşırıyorum.