9.03.2021
Yaklaşık 15 yıl önceydi, bir dönem Bölge Koordinatörü olarak görev yaptığım Dünya Gazetesi'nin, Garanti Bankası ile ortaklaşa gerçekleştirdiği ortak akıl toplantılarının moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Kenan Mortan'la Amasya’da bir çiftlik evine konuk
Yaklaşık 15 yıl önceydi, bir dönem Bölge Koordinatörü olarak görev yaptığım Dünya Gazetesi'nin, Garanti Bankası ile ortaklaşa gerçekleştirdiği ortak akıl toplantılarının moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Kenan Mortan'la Amasya’da bir çiftlik evine konuk olmuştuk.
Ayten Çöl'ün misafiriydik.
Çiftlik de, çiftlik evi de Ayten Çöl’ündü.
Ayten Hanım, yemek öncesi babası Ömer Faruk Çöl'den, henüz 16 yaşındayken devraldığı çiftliği de gezdirmişti bize.
Çiftlik yaklaşık 2 bin dönümdü.
Devasa bir arazi yani.
Amasya'da ağalık düzeni yoktur bu nedenle Rahmetli Ömer Faruk Çöl için ''Toprak Ağası'' demeyeceğim.
Toprak zenginiymiş ama rahmetli.
Ömer Faruk Çöl, Amasya'da 400 yıllık bir geçmişi olan köklü ailelerinden birine mensup olması nedeniyle de DP tarafından Amasya Milletvekili de seçilmiş.
Toprak zenginiymiş ve çiftçilikle uğraşıyormuş ama aynı zamanda Mektebi Sultani'den mezun olması nedeniyle iyi bir eğitim almış biri olarak kızı Ayten Çöl'ün de iyi eğitim almasını sağlamış.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde Hititoloji eğitimi alan Ayten Çöl, babasını kaybettiğinde henüz lisede okuyormuş. Babasının vefat haberini alır almaz bir otobüse atlayarak Amasya'ya döner ve çiftliğin yönetimini devralmış.
Aynı zamanda eğitimine de devam etmiş Ayten Çöl.
Büyük bir arazi üzerinde kurulu Çiftliğin kontrolünün de hiç kolay olmadığını düşünüyorum.
Köylerimizdeki tarım, genellikle parçalanmış araziler üzerinde yapılıyor.
Benim köyüm Aşağıçinik'te 'Toprak Zengini' olarak tanımlayabileceğim hemşerilerimin sahip oldukları arazinin en fazla 50 dönüm dolayında olduğunu sanıyorum.
Ayten Çöl'ün ekip biçtiği arazinin 2 bin dönüm olduğunu düşünürseniz, 1965 yılında henüz 16 yaşındayken devraldığı çiftlik işinin ne kadar zor olduğunu düşünelim ve kabul edelim.
Bu nedenle Ayten Hanım'ı bir kere daha kutlayalım.
Ayten Çöl, arazisinde mısır, şeker pancarı, sebze, soya, buğday, soğan ve patates başta olmak üzere çok çeşitli ürünleri ve bu ürünlere ait tohumları da kendisi yetiştiriyor.
Tohumları kendi arazisinde kullandığı gibi yurtiçi ve yurtdışı pazarlara da gönderiyor.
Devasa bir alanda kurulu olduğu için çiftlikte sürekli olarak çalışan 10 aile var.
Çiftliğin bir işletme olduğunu düşünecek olursak Ayten Çöl aynı zamanda doğrudan veya dolaylı olarak yaklaşık bin kişiyi istihdam eden bir iş insanıdır.
Ayten Çöl Garanti Bankası tarafından Türkiye'nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi ödülüne layık görülmüşken bu amaçla bankanın yayınladığı dergi için verdiği röportajında ''Herkesin yaptığı işi yapıyorum'' diyerek mütevazı bir yaklaşımda bulunmuş ama özellikli bir iş yaptığını kabul etmemiz gerektiğini sanırım söylemeye gerek yok.
Geleneksel yöntemlerle yapılan tarımdan verim alınamayacağını ve özellikle böylesi devasa bir alanda yapılan tarımından verim almanın imkansız olduğunu da söylemeliyim.
Ayten Çöl, tarımın kriz yaşadığı dönemlerde sürekli arayış içinde olmuş.
Çincedeki ''Kriz'' sözcüğünün aynı zamanda ''Fırsat'' demek olduğu gibi, Ayten Çöl'de krizi fırsata çevirebilen örnek iş insanlarından bir olmuş.
Kendi arazisi için yetiştirdiği tohumları yurt içi ve yurt dışı pazarlara sunarak işini geliştirmeyi başarmış.
Bunu da "Krizler bana tohumculuğu ve dünyaya açılmayı öğretti" diye açıklıyor ve sözlerine "Sürekli yenilikler peşinde koşuyorum. Hedefimde doğrudan sebze ihracatı var." diye ekliyor.
Sürekli yeni ürünleri denemekten çekinmiyor yani.
Amasya’nın en büyük ve modern çiftliklerinden birine sahip olan Çöl, “10 defa daha dünya gelsem, 10’unda da çiftçi olmak isterim” demeyi de ihmal etmiyor.
Başarılı bir iş insanı aynı zamanda bir kadın Ayten Çöl.
Bu yazıyı ''Dünya Emekçi kadınlar Günü'' için yazmayı planlamıştım ancak, Canik'te 5 yaşındaki çocuğunun gözü önünde ve sokak ortasında eski eşine şiddet uygulayan o iğrenç olayın yaşanması nedeniyle Ayten Hanım'ın başarı hikayesini yazmak da bugüne kısmet oldu.
Başarının, örnek olması bakımından ödüllendirilmesi gerektiğini sürekli yazıyorum biliyorsunuz.
Ayten Çöl birçok kuruluş tarafından ödüle layık görülmüş.
İyi de olmuş.
Örnek olması ve örneklerinin çoğalması dileğimle..