19.04.2021
'’Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir'' diyen bir peygamberin ümmetleri olarak, yoksullara yarımda yarışan bir millet olmakla da övünürüz.
Gazetenin dünkü ''RAMAZAN HOŞGELDİ İKİ BELEDİYE BOŞ GELDİ'' şeklindeki manşeti ilginç olduğu kadar da düşündürücüydü.
Ramazanı bolluk, bereket ve bir o kadar da yardımlaşmanın yapıldığı ay olarak biliriz.
Sosyal bir olgunun yanı sıra, inandığımız din de bunu emreder zaten.
Fitre ve zekatın bu ayda verilmesi de bu nedenle emrolunmuştur zaten.
Sadece Ramazan'da da yardımlaşmayız aslında.
'’Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir'' diyen bir peygamberin ümmetleri olarak, yoksullara yarımda yarışan bir millet olmakla da övünürüz.
Hoş bu hasletlerimizi yitirmekte olduğumuzu görüyor ve bunun üzüntüsünü yaşıyoruz ama Ramazan ayı başka.
Kimse aç kalmamalı.
Oruç tutanların yanı sıra, hiç bir çocuğun yatağına aç yatmasını istemeyiz.
Yardımlaşırız.
Dünya gazetesinde çalışırken büro sahiplerimizden Özdemir ve Süheyla Erol çiftinin Ramazan geldiğinde hazırlattığı çok sayıdaki yarım kolisini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için ne kadar çaba sarf ettiğine yakından tanık olmuştum.
İznini almadığım için burada yazamayacağım onlarca iş insanın da, Ramazan ayı geldiğinde ihtiyaç sahiplerine kolilerle yardım malzemesi ulaştırdıklarını biliyorum.
Bunu bildiğim için de nazım geçtiklerinden çevremdeki birkaç kişiye yardım malzemesi gönderilmesi için aracılık ettiğim bile olmuştur.
Ben de isterdim alında birilerine yardım edeyim ve o sevabı almayı ama emekli bir gazeteci olarak bunu yapamıyorum maalesef.
Cumhurbaşkanı, her ne kadar emeklilerin altın çağını yaşadığını söylese de, 'Köroğlu -Ayvaz' misali, emekli maaşım, iki kişilik ailemi geçindirmeye bile yetmiyor maalesef.
Yardıma aracılık ederek, sevabı kıyısından yakalayıp ortak olabilirsem ne mutlu bana.
Kurum ve kuruluşlar arasında da ramazan ayında yarım paketleri dağıttıkları oluyor.
Samsun TSO'da o kuruluşlardan biri.
Birçok belediye de ramazan ayı geldiğinde, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım etmekte adeta yarışıyorlar.
Allah razı olsun.
İyi ki varlar.
Ve fakat.
‘Mağfiret Ayı’ olarak bildiğimiz ramazan’da e kusurunu yüzüne vurmamak gerekir ama H.HALK'ın dünkü manşetinden anlaşılacağı üzere Büyükşehir ve Asarcık Belediyesi, bu durumu pas geçmişler.
Asarcık Belediye Başkanı Şerif Kılağuz, belediye bütçesinin yardım etmeye yetmediğini düşünmüş olabilir.
Bu gerekçeyi kabul etmesem de, Asarcık belediyesinin gelirlerinin sınırlı olduğunu bildiğim için anlamaya çalışırım.
Ve fakat.
Büyükşehir yönetimine ne demeli.
Ki;
CHP'li bazı belediyelerin her türlü zorluğa rağmen, bu konuda mucizeler yarattığı günümüzde AK Parti'nin kalesi olarak bilinen Samsun'da AK Parti’li Samsun Büyükşehir Belediyesi, yardım konusunda en önde giderek, parmakla gösterilmeliydi.
Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı dönemindeki büyük başarısı nedeniyle, ''Yaparsa, AK Parti yapar'' anlayışının ülke genelinde yaygınlaşması sonucu olarak, AK Parti bu nedenle 19 yıldır, iktidarda değil mi?
Samsun Kurucu İl Başkanı olmasının yanı sıra, üç denem milletvekilliği bir dönem de Bayındırlık Bakanı olarak AK Parti kadroları içindeki en güçlü isimlerden biri olduğunu bilmesem, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in partililiğinden şüphe duyacağım neredeyse.
Ancak iyi bir partili olduğunu bildiğim için, Mustafa Demir'e bu konudaki eleştirim ''Metal yorgunu galiba'' şeklinde olur ancak.
Demem o ki:
İnan hiç kimse ‘’Ramazan gelmiş neyime’‘ diyemez.
Belediyeler hele, hiç diyemez.
Ramazan geldi hoşgeldi.
E azından bu ayın yüzü suyu hürmetine, herkes için sahur ve iftar sofraları bol ve bereketli olsun.
Hayırlı Ramazanlar herkese.
.