Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

16.06.2019

Belediyeler neden battı

‘’Geliri ve statüsü bitmiş belediyeyiz’’

Bu sözler Atakum’un çiçeği burnunda Belediye Başkanı CHP’li Cemil Deveci’ye ait.

Deveci bu açıklamayı, memur sendikası TÜM BEL-Sen ile anlaşmaya varılan toplu iş sözleşmesinin imza töreninde yapmış.

Son yıllarda belediyelerde para sorunu yaşandığını biliyorduk.

Biz biliyorduk da, göreve talip olanlar bilmiyor muydu?

Elbette bir sorun olduğunu herkes biliyordu ama belediyelerin tümden batak halde oluşu tahmin edilemiyordu.

Para sorunun yaşandığı tek belediyenin de Atakum Belediyesi olmadığı anlaşılıyor. Necattin Demirtaş da, kasayı boş teslim almaktan yakınıyor.

Büyükşehir Belediyesinde ise, Hükümetin enflasyonla mücadele kapsamında indirim tavsiyesine uyularak Zihni Şahin döneminde yüzde 15 indirimine rağmen, yeni dönemde su fiyatlarına yüzde 25, sayaç okuma bedeline ise yüzde 150 gibi akla ziyan zam yapılmasının nedeni de, sanırım kasanın tam takır, kuru bakır misali boşalmasıdır.

Belediyeler nasıl battı?

Ve kim batırdı?

Göreve geleli henüz iki ay olmuş Cemil Deveci ile Necattin Demirtaş’ı belediyeyi batırmakla suçlayamayız.

11 ay gibi kısa görev süresi nedeniyle,  Zihni Şahin’i suçlayamayacağımız gibi Büyükşehir Belediyesinin batmasının sorumluluğunu da doğrudan Mustafa Demir’e yükleyemeyiz.

Mustafa Demir’i eleştiriyor olmamızın nedeni, batak durumun sorumluluğunu vatandaşların sırtına yıkma girişimi nedeniyledir.

Mustafa Demir, ‘’İsraf düzenine son vermeyi neden düşünmez?’’ diyoruz.

‘’Nereye, kaç para harcanıyor?’’ diye bir kere sorsa mesela, ipin ucunu yakalayacaktır ama sanırım Başkan işin kolayına kaçıyor.

Samsun’u bilmeyenlerden oluşturduğu bir ekiple, Samsun’u yönetmek istiyor ve bu yüzden de çok hata yapıyor.

Sahi, üst düzey bürokratlar neden şehre yabancı olanlar arasından seçiliyor, bu durum da benim kafamı kurcalıyor.

Demem o ki, belediyeleri halk batırmadı.

Batışın sorumluğu da, yükü de vatandaşın sırtına yüklenmemeli.

Avukat Arzu Sabuncu ve Buğra Genç Samsun halkı adına su zammında, yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davanın haberi ‘’SASKİ DAVALI SAMSUN DAVACI’’ manşetiyle dün gazeteden okumuşsunuzdur.

Su zammında yürütmenin durdurulmasıyla ilgili açılan bu dava ülkemizdeki ilk örnek.

İstanbul’da tarifenin kademeli uygulanmasıyla ilgili bir dava açılmış ama Sabuncu ve Genç’in açtığı bu son dava, Hükümetin enflasyonla mücadele ettiği bir dönemde, enflasyonun çok üzerinde yapılan zammın iptaline ilişkin açılan ilk dava olması nedeniyle ülkemize de örnek olacak bir girişimdir.

Dün gazetemizde detayları verilen mahkeme başvurusunda, İptal istemine dair sekiz gerekçe ileri sürülüyor ama en çarpıcı gerekçenin zammın haksız ve hukuksuz olduğuna dair yapılan vurgudur.

‘’Samsun halkı adına dava açtık’’ diyen Av.Arzu Sabuncu, ‘’Ekonomik durum ortadayken, bu fahiş zam, Samsun’da diğer ürün ve hizmetlerin de zamlanmasına neden olacaktır’’ diyor.

Su zammında yürütmenin durdurulması istemiyle Samsun İdare Mahkemesinde açılan davanın başvurusunda, su zammına ve sayaç okuma bedeline yapılan zam kararına gelen tepkiye rağmen, belediyenin kulaklarını tıkayarak uygulamayı başlattığı da iddia ediliyor.

Sabuncu ve Buğra Genç, mahkemeden, keyfi uygulamaların durdurulmasına örnek olacak emsal bir karar beklediklerini belirtirken, davayı gerekirse insan hakları mahkemesine kadar taşıyacaklarını belirtiyorlar.

Samsun’da ‘’Ben yaptım oldu’’ uygulamaları yeni değil.

Bu konuda şerbetli sayılırız.

Su zammının iptali için açılan dava da, Samsun Büyükşehir Belediyesi kararlarının mahkemeye taşınan ilk uygulaması değil ama son olması dileğimizdir.

 

ETİKETLER; beledi̇ye gelir statü