Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

24.03.2019

Medyanın yanlışı!

Hem de çok büyük yanlış!

Hatta; “Böyle dostun var ise, düşmana ihtiyacın yoktur” dedirtecek kadar gaflet, delalet hatta hıyanet içine düşecek kadar yanlış yapan bir medya var!

En kötü gerçeği ortaya koyarak, kamuoyu adına uyarma görevini icra etme yerine, en güzel yalan üzerinden algı yaratmaya çalışmanın hiç kimseye, özellikle de idare edenlere yarar yerine zarar getireceğini anlamayan bir medya…

Gerçeğe yandaş olma yerine, yanlışa yoldaş olan bir medya da öylesine bir yalan sarmalına bulaşmış ki; artık yazdıklarına kendileri de inanır hale gelmişler!

Oysa yalanın mızrağını çuvala sığdırma yerine, gerçeğin iğnesini yazsalar, gösterseler daha doğrusu olmaz mı?

Çünkü, bugün gerçeğin iğnesini yemek, gelecekte mutlak olan mızrağın girmesinden daha iyidir!

Onun için; bırakın başta Suriye’de olup bitenler olmak üzere, etkili yetki sahiplerine borozancılık eyleyip, dalkavukluk yaparak zarar verecek şekilde yayın yapmayı da, “dost acı söyler” hesabıyla eksiklerini ve yanlışlarını kamuoyu adına ortaya koyun, uyarın. Bilesiniz ki, hem doğruya, hem onlara, hem de kamuoyuna yapılacak en büyük iyiliğiniz bu olacaktır.

Aslan Bulut’un Yeniçağ Gazetesi’ndeki bir yazısında yer  alan “İdlib’deki apse” kimin eseri?” başlıklı makalesinin ilk paragrafı ile nokta koyalım:

“Türkiye’de medyanın yüzde 90’ı, gerçekleri ortaya çıkarmak için değil, göbek bağı ile bağlı olduğu iktidarı övmekle görevlidir.”

 

ADALET DEKİ HÜSRAN ARTIYOR!

Her ne kadar “Adalet Mülkün Temelidir” her yere tabelalarla asılmış!

Her Cuma Namazı öncesi imam tarafından “adaletten ayrılmayınız” hutbeden okunuyor olsa da, adil adaletteki (!) halimizi ortaya koyan bir sıralama daha yayınlandı.

Dünya Adalet Projesi’nin 2018 yılı “Hukukun Üstünlüğü Endeksi”nde Türkiye 126 ülke arasında 109 uncu sırada yer aldı. Hem de bir önceki yıla göre 8 basamak gerileyerek.

 

MASALLAR, 1001 ÇEŞİT HİKAYE OLDU!

Türkiye asayiş olaylarında "1001 çeşidin" var olduğu, yaşandığı bir ülke!

Her ne kadar bizim yaş grubundakiler "Binbir" kelimesini, çocukluğumuzda dinlediğimiz, okuduğumuz "Masallar" dan yani “Binbir Gece Masalları”ndan hatırlıyor olsalar da, bugün o masallar ile hikayeler yer değiştirdi!

Bugün her türlü asayiş olayının, kazanın, cinayetin, saldırının, nerede ise ölümün bile 1001 çeşidinin hayal olan masallardan çıkıp, gerçek olan hikâyelere dönüştüğü bir devri yaşıyoruz!

 

ZİHNİYET DE BETONLAŞIRSA!

Denir ki, “Alışkanlıklar paslı çivilere benzer. Söküp atmak zordur.”

İnşallah bu denme, beton ekonomisi ile betonlaşma yolunda epey mesafe kaydederek halk da yarattığı “betonlaşmış zihniyet” için geçerli olmaz!

Yoksa; “alışmış kudurmuştan beterdir” sözüne örnek teşkil ederiz ki!

Alimallah! Düşüncesi bile korkunç!

 

KÖTÜ GERÇEK, GÜZEL YALAN…

Ey gözünü sevdiğim en güzel, en anlamlı ve de bugünlere en yakışın söz!

Gel seni bir kere daha yazayım:

“En kötü gerçek, en güzel yalandan iyidir.”

 

AKIL İLE ALAY EDİLİYOR!

Vallâ! Tüm olup bitenler, cümle alemin gözleri önünde!

Hesap kitap da rakamlarda! Her gün daha beter oluyor.

Ama halâ birileri çıkıp da, “Her şey güllük gülistanlık” diyor.

Ahalinin çokça bir kısmı da buna inanmayı sürdürüyor ise, ortada akıl ile ilgili bir sorun var demektir!

O da, “İnsanın aklı ile alay etmesi” demektir ki;  bunu kendine uyan kabul etsin!

Ben etmiyorum!

 

ETİKETLER; medya adalet zihniyet akıl