İnanın, şu fındık konusuyla ilgili olanların büyük kısmına, Ziya Paşa'nın dediğinin tam tersinden; yani "Ayinesi lâftır kişinin işine bakılmaz" penceresinden bakacak olsak yok mu; yazılacak o kadar çok kişi ve konu var ki!

Alın ben diyeyim "arz-talep", onlar söylesin "rekolte-fiyat" hesabı üzerinden ilginç bir tablo.

Bir takım zevat, piyasada fiyatı oluşturan argümanlardan biri olan rekolte söz konusu olduğunda şunu diyorlar: "2015'den kalan miktar 100 bin tonun çok altında. 2016 rekoltesi de 400 bin tondan aşağı."

Yani; "talebi karşılayacak kadar fındık piyasaya yok. Dolayısıyla fiyatlar yüksek olacaktır" demek istiyorlar idi.

Peki o zaman, piyasanın hali de ortada iken şimdi çıkıp, "TMO alım yapsın", ya da "Fiskobirlik desteklenip fındık piyasasına girsin" diyerek, devlet eliyle piyasadan fındık çekilip, fiyatların yükselmesini istediklerin de, rekoltenin fazla olduğunu dolaylı olarak kabul etmiş olmuyorlar mı?

Anlaşılan o ki, birileri gibi işlerine gelene "helâl", gelmeyene "haram" diyenler misali, fındıkçı zevatın önemli kısmı da, fındık miktarını, bir "yok", bir "çok" sayıyorlar!

Eee, boşu boşuna, "Kör fili tuttuğu yere göre tarif eder" sözünü iki de bir hatırlatmıyoruz ki! Bunlar da kör misali! Tarifi zaman ve mekan üzerinden, anlamadan bilmeden, dün dediklerini hatırlamadan, akıllarına estikleri gibi yapıyorlar!

Ha bir gerçeği daha maalesef unutuyorlar! Ben diyeyim "elin", onlar desin "herifin" oğlunun çikolata üretimini azalttığını, ya da bu üretimde daha az fındık kullandığını sanıyorlar galiba! Oysa sanayicilerin büyük kısmının bunları kaale bile almadıkları, işlerine baktıkları, ihtiyaçlarını başka yerden giderdikleri bal gibi ortada! Ama, bizim "amâ gözlüler" nasıl görsünler; "kuş beyinliler" nasıl anlasınlar ki!