8.09.2019
Ülke genelinde ortak ses kısa, orta ve uzun vadede büyümeden çok kalkınmaya odaklanmaya ve yeni bir kalkınma planına ihtiyaç olduğu. Son zamanlarda yaşanan gelişmeleri iş dünyasının ve ekonomi yazarlarının ağzından gazetemiz manşetine taşımaya devam ediyoruz. Tüm kesimler gerçek manada yapısal reformların yapılmasını bekliyor. Sanayicinin başta doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri artması nedeniyle üreten kesimin üzerinde çok büyük yükler oluştu. İlk 500 ve ikinci 500 sanayi kuruluşu karları finansman giderlerine bankalara gitti. Ülkemiz için kalkınmayı hedeflemeliyiz. Ülkemizin çok büyük potansiyeli var. Üretim ekonomisine her alanda geçmeli üreten kesimin üzerindeki yükleri yeni kalkınma planıyla ortadan kaldırmalıyız. 2018 yılının ikinci çeyreğinde başlayan ekonomik dalgalanmanın 2019 yılının tamamını kapsayacağı görünüyor. Hedefin 2020 yılını kurtarmak olması gerektiği tüm çevrelerin ortak görüşüdür. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.5 oranında daraldı. Türkiye ekonomisinin üç çeyrek üst üste daraldığı ekonomik rakamlarda açıkça ortaya konuldu. Dolayısıyla ekonomik anlamda yaşananları gerçekçi bir yaklaşımla görerek yeni bir kalkınma planını ortaya koymak gerekiyor.
2019 YILI FINDIK DA SINAV YILI
Fındıkta 2019 sezonu TMO’nun belirsizlikleri ortadan kaldırmasıyla güzel bir şekilde başladı. Ama bunu alkışlarken TMO’nun alımlarının hızlı ve akıcı olması gerektiğinin altını çizdik. TMO kota koymadan, üreticiden gelen her fındığı almalıdır. Üreticinin fındığı istediği kalitede değilse ona göre fiyat vererek TMO kapısından üretici döndürülmemelidir. Ne yapacak bu üretici her kesimin kriteri var. O zaman her malında bir alım fiyatı olmalı ve asla üretici TMO kapısından döndürülmemelidir. TMO’nun hızlı ve akıcı bir alım yapması için Fiskobirlik depolarını gerekiyorsa kiralamalıdır. Serbest piyasayı suçlayarak sorunları çözemezsiniz. Türk fındık sanayi ve ticaret gurubu bankalar yüksek faiz ödeyerek fındık alımlarını finansa etmektedir. Bir sanayici bankadan günlük 10 milyon lira alarak fındık alıyoruz, 16 liradan aldığımız fındıklar 14’e düştü. Biz bu işin altından nasıl kalkacağız diyor. Sanayici, üretici ve ticaret grubu yüksek maliyetli finansman giderleri altında ezilmeye devam ederken, ülkemize 3 milyar dolar döviz getiren fındığa daha fazla ucuz finansman imkanları sunulmalıdır. Fiyatlar piyasaya hızlı bir fındık inmesinden ve emanet fındıklardan dolayı her sene olduğu gibi gevşedi. Bu nedenle Türk fındık sektörü ülke genelinde lisanslı ürün borsalarına ve lisanslı depoculuğa hızlı bir şekilde geçmelidir. Yoksa alt yapı eksiklikleri giderilmedikçe her sene borsalara, ihracatçılar, ticaret grupları, yabancı alıcılar suçlanmaya, günü kurtarmaya ve fındık üzerinden siyaset yapılmasını izlemeye devam ederiz. Gelin altyapı eksikliklerini giderin.