Türkiye’yi yeni bir kalkınma yoluna sokacak üretim yanlısı reformlar için kaynaklarin üretim ve istihdam için kullanılması gerekiyor.

Tasarrufu üretimi güçlendirerek yapmalıyız .Şehirlerin dinamikleri Siyasetçisi,Valisi,Sivil toplum kuruluşları,iş dünyası bu düşüncede birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Ülke genelinde tarım ve hayvancılık güçlü tutulmalı köylerde eskisi gibi her alanda üretim görmeliyiz.Kim ne üretebiliyorsa bu ülke için üretmeli dışa bağımlılığımızı her alanda düşürmeli üretim ekonomisine geçmeliyiz.

Yeni ekonomik programda ihracatçı KOBİ’leri koruyan ve onların küresel rekabetini güçlendiren, ekonominin temel dinamiğini yüksek katma değerli sanayi olarak ortaya çıkartacak derinlikli reformlara ihtiyacımız vardır. Bu anlamda örneğin alacak sigortası sistemi gibi sanayiyi ve sanayi temelli perakende sektörünü destekleyen yapıların hemen yürürlüğe girmesi, verimlilik temelli şirketlerimizin finansmanını sağlayacak sermaye piyasası düzenlemeleri adımlarının atılması acil adımlar olmalıdır. Ekonomik istikrar programları, var olan sermayenin eskimesi ve verimliliği kaybetmesi sonucu olarak da gündeme gelirler ve bütün istikrar programları, milletin tümünden fedakârlık ister. Türkiye bunu YEP ile yapacaktır .Bankalar ihracatçıya,iş dünyasına ucuz kredi sunmaya devam etmesi için hükümetin KGF aracılığı ile piyasalara büyük bir fonlama yapması ve bankalar üzerinden iş dünyasına üçüz kredi imkanlarını acilen sunmalıdır.

Bizim beklentimiz YEP’i tamamlayacak olan köklü üretim yanlısı reformlar ve finans kesimi kadar sanayinin ve küçük-orta boy işletmelerin de korunması perspektifidir. Rekabetçi ve yüksek katma değerli sektörleri öne çıkartan ve hedefleri izleme konusunda kurumsal yenilikler getiren açılımları görmeliyiz.

.