Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

17.10.2017

Sivil toplum kuruluşları ne yapar?

Bugünlerde en önemli problemimiz Ülke ve bölgemizin kalkınması, ekonominin büyümesi, bu doğrultuda iş dünyasına düşense vizyonu yüksek projeler üretmek bunu da duyurmak da iş dünyası örgütlerine kalıyor.

Sivil toplum örgütleri; oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında ülke genelinde olduğu gibi Ordu’da da ,Giresun’da da son yıllarda dernekçilikte büyük bir artış gözlenmektedir. Herhangi bir etkin sektör yaklaşımı olmayan birilerinin hamiliğinde kurulup başkan ve yönetimi olarak ortalarda dolanıp, faaliyet yerine meydanlarda arzı endam eden, ismini ve ne amaçla kurulduğunu anlayamadığımız STK’lar...!

İş yapan sivil toplum kuruluşları istemek en büyük hakkımız diye düşünüyorum, bu doğrultuda tabela olarak kalanlar silinip gitmelidir.

Peki tam olarak görevleri nedir?

Sivil toplum kuruluşları lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kar amacı gütmeyen, bağışlar ve/veya üyelik ödemeleri ile gelirlerini sağlayan kuruluşlardır.

Sivil toplum kuruluşları, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda toplum düşüncesinin özgürleşmesine ve siyasi kalitenin yükselmesine katkı koyarlar.

Bu doğrultuda Sivil Toplum kuruluşlarının başına gelmeyi hedefleyenlerin amacı şehri geliştirmek, kalkındırmak, yatırımcının önünü açmak olmalıdır. Koca 5 yıl siyasetciyle,valiyle,belediye başkanıyla kısacası protokolle yakın olmak düşüncesi ile koca 5 yılı şehirler heba etmemeli ekonominin ve şehrin kalkınmasında etkin rol oynamalıdırlar.

Sivil toplum kuruluşlarının yapıştırıcılık rolü önemli. Türkiye’de basında yer almak kriter olarak benimseniyor. Ancak, bu doğru değil. Sivil toplum kuruluşları, özellikle kamuoyuyla karar verici merciler arasında dialog sağlamakta etkin olmalılar.

İstisnalar dışında STK’ların görevi konusunda kentteki sosyal sorunlara, siyasette yaşanılan tıkanıklıklara ya da her hangi bir konuda yaşanan bürokratik engelde temsil ettiği topluluğun önünü açacak yaşanılan haksızlıklar karşısın da özgür ve çıkardığı ses ile etki yaratan STK sayısı ise yok denecek kadar az!

Bu STK’ların ülke genelinde ve Ordu’da veya Giresun da yaşanılan olaylara bakış açıları ve değerlendirmelerinden haberdar olmamakla beraber kendi kişisel sorunlarını çözmek ve sosyal çevrelerini geliştirmek üzere kurulduğunu düşünmekteyim. Yaklaşan yerel seçim sürecinde siyasete adım atma noktasında da yeni derneklerin sayısının artmasına neden oluyor.

Kısacası;Kahvaltı, ziyaret ve yemek bültenlerini yayınlamak zorunda kalmadığımız, icraatı ve hizmeti bol “Sivil Toplum Kuruluşları”nın faaliyetlerinin haberlerini yapacağımız günler dileklerimle…