Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

12.09.2020

İş dünyasında yeni bir kredi garanti fonu beklentisi

Covid-19 salgını dünya ve ülke ekonomisi üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Bir yandan da virüsün etkisiyle ortaya çıkan hasarı en aza indirmek için piyasaya aktarılan kredilerde geri ödeme dönemine yaklaştık.

Covid-19 salgını dünya ve ülke ekonomisi üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Bir yandan da virüsün etkisiyle ortaya çıkan hasarı en aza indirmek için piyasaya aktarılan kredilerde geri ödeme dönemine yaklaştık. Yaşanan süreçte sigorta ve vergi ödemelerinde en az bir yıl daha yapılandırmaya ihtiyaç duyulduğu dillendirilirken iş insanları hükümetten yeni bir KGF adımı atması bekliyor. Ertelemelerde sona yaklaşılınca reel sektör çakışan ödemeler nedeniyle zorlanmaya başladı. Bu yüzden Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak haftalık manşetimizi iş dünyasının haklı taleplerine ayırdık.

Reel sektörün ve piyasaların sıkıntı yaşadığı bir dönemde verdiği kefaletle nakit ihtiyacını karşılayan ve bugüne kadar 375 milyar liralık krediye kefalet veren Kredi Garanti Fonu özellikle iş dünyası için yeni bir umut oldu. Pandeminin devam etmesiyle hizmet sektörü çatısı altında faaliyet gösteren birçok işletme zor durumda kaldı. Kredilerde sona eren geri ödemesiz dönemin, ertelemeler ve cari dönem vergileriyle çakışması geri ödemelerde ciddi endişe yarattı. Bu nedenle başta KOBİ’ler olmak üzere yeni bir yapılandırmanın yanı sıra KGF üzerinden yeni hibe ve kredi olanaklarına fazlasıyla ihtiyaç duyulmaktadır.

Küresel tedarik zincirinde yeni bir dönemin başlamasına neden olan pandemi, döviz borcu olan şirketlerin üzerinde de ciddi bir baskı yaratıyor. Döviz kredisi ödeyen şirketlerin sermayeleri kur farkı nedeniyle ciddi oranda eriyebilir. Ekonomistlere göre söz konusu durumu en az hasarla atlatmanın yolu yılsonunun yaklaştığı bu dönemde bilançolardaki öz kaynak durumunun gözden geçirilerek sermaye yapısının düzenlenmesinden, gerektiği durumda nakdi sermaye artırımının yapılmasından ve üretim yapan şirketlerin döviz gelirlerini artıracak şekilde daha fazla ihracata yönelmesinden geçiyor. Ayrıca şirketlerde oluşması muhtemel negatif tablonun pozitife evrilmesinin çözüm yollarından biri de ortaklar tarafından yapılacak nakdi sermaye artışı olarak düşünülebilir:

Eğitim Eşitsizliği

Küresel salgın nedeniyle çocuklar uzaktan eğitime geçti. Ancak biz ülke genelinde çocuklarımıza dizüstü bilgisayar ve internet desteği veremedik. Düşünün ki bir ailenin üç çocuğu var. Alım gücü uygun değilse ne yapacak? Çocuklarımıza vereceğimiz en büyük sermayenin eğitim olması gerekirken özellikle eğitimde gördüğümüz eşitsizlik tabloları sınıfta kaldığımızı gösteriyor. Üzerimize düşeni yapamadığımız için şapkalarımızı önümüze koyarak düşünmeliyiz, Nerelere ve nelere para veya kaynak ayırdık da geleceğimiz olan çocuklarımıza fırsat eşitliğini maalesef sunamadık.

Düğünler

Süreçte karar vericilerce haklı olarak alınan kararların sadece orta ve alt düzey gelir grubu için geçerli olduğunu da gözlemledik. Haber bültenlerinde veya ajanslarda gördüğümüz manzara üst gelir grubundakilerin bir başka anlamda güçlülerin her istediğini yapabildiği yönündeydi. Ne yazık ki virüsle beraber en büyük darbeyi hizmet sektörü alırken düğün ve nişan törenleriyle çarpan etkisi yaşayan tekstil sektörü ve esnaf büyük yara aldı. Aldığımız önlemler hem sağlık hem de ekonomik açıdan iş dünyasına kaybettirmeye devam ediyor. Dolayısıyla ekonomik açıdan iflaslarla yok olmaya terk ediliyor. Oysa alınan her karar yaşatma üzerine olmalıdır.

Örnek Girişimci Emekçi

1990’lı yılların başında Dünya Gazetesi’ndeyken tanıştığım emekçi, çalışkan ve girişimci insan Yüksel Göl’ü sizlerle tanıştırmak isterim. O yıllarda Gölköy ilçesinden şehir merkezine yerleşen Yüksel Göl, günümüzde  güzel oğlunun isimini taşıyan Koray Ticaret Fındık İşletmesi’nin sahibi 2020 yılının ilk kabuklu fındığını ekonomiye kazandıran firma olarak Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’ndan plaketini aldı. Verdiği mücadeleyle fındık manav sektöründe bölgenin en fazla fındığını alan ve yükleme yapan firmalar arasında olan emekçi insan Yüksel Gölü kutluyor başarılarının devamını diliyorum.

Ve bir haber de bizden

Karadeniz Ekonomi Gazetesi’nin ayrılmaz bir parçası olan ve her defasında bir önceki sayının üstüne koyarak giden Karadeniz Ekonomi Dergisi, haftaya Eylül sayısıyla sizlerle olacak. Bir yandan Ankara, İstanbul ve İzmir dışında bölgedeki 21 kente ulaşmanın mutluluğunu yaşarken diğer yandan da batısından doğusuna pek çok yeni firmanın katılımıyla adeta bir buluşma platformu oluşturduk. Keyifle okuyacağınıza eminiz.

 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Yazarın Diğer Yazıları