6.05.2015
2009 Yılında Hükümet fındıkta cesur ve doğru bir karar alarak üreticimizi dönüm başına detekleme kararı alarak, fındığı dünya gerçeklerini görerek ,arz ve talep dengesinde oluşacak serbest piyasa ekonomisine bıraktı.Güçlü üretici ortaya çıkması içinde üreticimizi dönüm başına desteklemeye devam ediyor.Cumhuriyet tarihinin en yüksek ödemeleri yapılırken , bu ödemelerin özellikle Ordu,Giresun,Trabzon üreticisine daha fazla yapılması gerekiyor.
Eski Ordu Ticaret Borsası başkanımız değerli büyüğümüz İsmet Şenocak bu destekleme ödemelerinin önemini yaptığı açıklamayla vurguladı.Söylenilen sözlerine ne olduğu kadar, kimin söylediği de son derece mühimdir.Özellikle okumayanlar için paylaşıyorum..
İsmet Şenocak:
Ordu, Giresun, Trabzon ve Türkiyemizin tüm meyilli arazi yüksek kesim fındık üreticisi için alan bazlı destekleme modeli çok büyük önem arz etmektedir. Bu bölge insanına sadece nefes aldırmakta kalmayıp,sosyal yaşamını sürdürmesi arazisini terk etmemesi, fındıktan vazgeçmemesi açısından son derece mühim bir meseledir.Bu destekleme modelini çözemeyen ilgisiz, bilgisiz yazarlar ekonomist olduğunu iddia eden bazı cahil kesimler,sivil toplum örgüt temsilcileri değişik amaç uğruna alan bazlı destekleme modelini çürütmek için; Göç vermiş, bahçesini terk etmemiş ,başka hiçbir ürün şansı olmayan ve ürün gelirinin yaklaşık yarısı toplatmaya vermek zorunda kalan bu yaşlı nüfusun eline geçen üç kuruş destek parasını çok görüyor ve bu yaşlı üreticilerin tembelliğe yönlendirildiğini iddia ediyor;bu tutarsız iddiayı yapanlar başarılı olabilirse yarın tekrar eski sistem devlet alımlarını mantıklı olduğunu tartışmaya açabilirler, niyetleri doğru değildir. Niyetleri 2008den beri uygulanan bu modeli çürütmektir. Bu konuyu iyi anlamak ve bu oyuna düşmemek bölgemizde yaşayan her fert için çok önemlidir.
Günümüz iktidarı uzun yılların verdiği tecrübe ve bilgi birikimi ile bugün için en doğru modeli serbest piyasa ekonomisi ve alan bazlı destekleme modelini oluştururken bu konuda bölgesel yöneticilerin, hükümet yetkililerinin, geçmiş dönem Başbakanımız ve bugünün Cumhurbaşkanımızın konuya hakimiyeti bu modeli oluşturmuştur.
Bazı kesimlerin hoşuna gitmese de Devlet stok maliyetinden, fındığı 5TLye alıp 1 TLye yağ yapmaktan IMFye borçlanmaktan, Türk vatandaşına hatalı vergi yükü getirmekten kurtulmuştur.
Gelişmişlikte ve kalitede sistemlerinde dünyanın birçok ülkesini geride bırakmış olan Türk Fındığının sanayicisi, imalatçısı, fabrikacısı, ihracatçısının dünyaya ve iç piyasaya sunmak zorunda olduğu kaliteli fındığın devlet depolarında çürütülerek, piyasaya tüketime sunulmasını engelleyen köhnemiş, bayatlamış politikalardan vazgeçerek, 2008den itibaren alım politikalarını durdurmuş, alan bazlı destekleme ile meyilli arazide fındıktan başka ürün yetiştiremeyecek, üreticisini de koruma altına almıştır. İktidar bu uygulamayı yaparken her türlü eleştiriyi göze alarak büyük bir siyasi risk almıştır. (Geçmişte hiçbir hükümet böyle bir riski göze almayarak, fındığınıza şu fiyatı verdim, bu fiyatı verdim gibi günü kurtarma politikaları yaparlardı.) Neticede de görülmüştür ki; siz doğruyu yapın kim nasıl eleştirirse eleştirsin vatandaşımız üreticimiz doğruyu siyasetende takdir etmektedir.Evet destekleme ödemeleri şarta bağlanarak artırılmalı güçlü bir üretici için Ordu,Giresun,Trabzon üreticimize daha fazla ödenmelidir.
Evet açıklamaları okudunuz,sanırım üstüne söz söylemek olmaz.Ozaman nediyoruz''Güçlü üretici için desteklemeye devam''diyoruz..