Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

26.04.2020

Gıda güvenliği çok önemli

Bu hafta Karadeniz Sohbetleri'nde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin başarılı genel müdürü Ahmet Güldal ile yaptığımız röportajdan da anlaşılacağı gibi tüm dünyada yaşanan büyük salgınlarda öncelikli önlem gıda maddelerine gelen yoğun yönelişi karşılamak oluyor.

Bu hafta Karadeniz Sohbetleri'nde Toprak Mahsulleri Ofisi'nin başarılı genel müdürü Ahmet Güldal ile yaptığımız röportajdan da anlaşılacağı gibi tüm dünyada yaşanan büyük salgınlarda öncelikli önlem gıda maddelerine gelen yoğun yönelişi karşılamak oluyor. Dolayısıyla bu tür dönemlerde gıdanın stratejik önemi fazlasıyla hissedilir ve bu yönüyle gıda güvenliği kavramı gündeme gelir.  Sayın genel müdür ile yaptığımız söyleşide gördük ki tıpkı sağlık çalışanları gibi gıda sektör temsilcileri de -küçük istisnalar dışında- bu süreci başarıyla yönetiyor ve alkışı hak ediyorlar. Ahmet bey de o nedenle un sektör temsilcilerine teşekkür ederek bir hakkı teslim ediyordu. İstisnai duruma gelince;  salgın süresince ürünlerine zam yapmama kararı alan sektör temsilcilerinin bu taahhütlerini kamuoyu ile paylaşmış olmalarına karşın Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bir sektör temsilcisi dövizdeki artışı gerekçe göstererek fiyat artışına gitmiş, TMO da bu gelişmeyi "şimdilik" bir kenara not etmiş. Gelelim un ve fındık sektörü üzerine şekillenen sohbette öne çıkan konu başlıklarına..

Güldal'a göre 83 milyon nüfusu ve 50 milyon turisti besleyen, üstüne üstlük 18 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatı yapabilen Türkiye, sadece bu verileri dikkate aldığımızda bile oldukça avantajlı bir konumda. Bazı ürünlerde dış alım yaparken kimi ürünlerde de -gerekli gördüğü için- dış satımı kısıtlayarak salgının başladığı ilk günlerden bu yana kendi önlemlerini aldı. Bir başka avantaj ise yeni hasat sezonunun yakın bir zamanda başlayacak olması... Yani Türk tarım ekonomisi öncelikli olarak kendi nüfusunu rahatlıkla besleyecek kapasiteye sahip. Un ve makarna başlığı ile buğday üretimimize bakacak olursak bu ürünlerdeki dünya ihracat liderliğinden vazgeçersek kendimize fazlasıyla yetiyoruz.  18 milyon ton tüketiyoruz, ancak üretimimiz bu rakamın çok üstünde. Salgın döneminde tarımsal üretimin hiç bir çeşidinde aksama olmadığı gibi tarlaların bakımına ilişkin de bir sorun yaşanmadı. Çünkü tarımsal üretimin kesintiye uğramaması için gerekli izinler alınmıştı. Bu konuda hem cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan, hem de Tarım ve Orman Bakanımız sayın Pakdemirli son derece duyarlı davrandılar

TMO, Nisan ayında sektör paydaşlarına buğday tahsisini önemli ölçüde arttırdı ve satışlarını Ocak-Mart dönemi fiyatlarından gerçekleştirdi. Genel anlamda un, makarna ve bulgur olmak üzere kuru gıda sektörü süreci iyi yönetti. Pozitif ve güven verici tutum piyasada karşılık buldu. Boş kalan raflar hemen takviye edildiğinden başka ülkelerde gördüğümüz manzaralara rastlamadık. Sektör temsilcileri hem piyasaya arzı devam ettirdiler hem de fiyat fırsatçılığı yapmadılar. O nedenle teşekkürü fazlasıyla hak ediyor. Kaldı ki bu yaklaşımlar toplumun tüm kesiminde karşılık bulacaktır. Tarım ürünü stok rakamlarında bir sorun görünmüyor. Bir ay içinde başlayacak yeni hasat döneminde rekoltenin geçen yıla oranla daha iyi olacağı söyleniyor. Üreticinin alın terinin karşılığını vermek için sahada olan TMO, alım garantisi vermekle birlikte ortaya atılan spekülatif açıklamalara bir de bizim aracılığımızla cevap verdi.

STOKTA BEKLEYEN FINDIĞIN SATIŞI              

Sohbetimizde gördük ki fındık TMO'nun gündeminde hep olacak. Karadenizli üreticinin en önemli gelir kaynağının ülkemiz adına da özel önem atfettiğini son iki yıllık deneyimlerini anlatarak ortaya koydu sayın Güldal. Hasat döneminde aldığı fındığı genellikle ilkbahar aylarında piyasaya arzeden ofis, 2019 yılı stoklarını Mart ayından itibaren satışa sundu. 20'şer bin ton aylık satışlarda yaklaşık 130 firmaya toplamda 43 bin ton fındık satıldı. Stok satışına başvuran firmaların taleplerinde aritmetik ortalamaları ve randıman tayinleri dikkate alınıyor.  Depolarda kalan stokların da kısa sürede piyasaya sürülmesi amaçlanıyor. Özetle gıda güvenliği noktasında ve fındıkta TMO duruma hakim görünüyor.