4.11.2015
Türkiye ekonomisinin geleceği açısından ekonomide güven ve istikrar çok büyük önem arz ediyor. Ekonomik aktörlerin tutum ve davranışlarını ve aldıkları kararları etkileyen psikolojik faktörlerin başında güvengeliyor.2015 yılı yatırımcılar açısından güven endeksinde gerilediğimiz bir yıl oldu. Bunun en önemli nedeni şüphesiz artan siyasi istikrarsızlık ve güvenlik endişesi en dikkat çeken başlıklar arasında geliyor.
1Kasım seçimlerinin sonucunda Türk seçmeni ,iş dünyası güven ve huzur ekonomide istikrar istediğini dört kişiden üçü AKPye oy vererek gösterdi.
7 Haziran seçimlerinde seçmen ülke genelinde AKPye fabrika ayarlarına dön mesajı verdi.AKPye oy veren yada vermeyen herkesi kucakla dedi,İlk günkü aşk kelimelisinin ruhunun gereğini yap ve ,kucaklayıcı ol mesajını çok net verdi.Bu doğrultuda, mesajı çok iyi alan AKP, 1 Kasım seçimlerine kadar AKP teşkilatı olarak ülke genelinde geceli gündüzlü çalışarak bugüne imzalarını attılar.Bölge açısından da İstanbuldan Orduya, 12.000 bin Ordulu oyunu getirme başarısını da gösterdi. Bu kapsamda sonuç ortada , ülke genelinde olduğu gibi Ordu ilimizde de AKPnin 4-1 gibi başarılı bir sonuç çıkarmasını sağladılar.
Peki 7 Hazirandan 1 Kasıma ne değişti?
Bu başarının hiç şüphesiz 7 Hazirandan 1 Kasıma uzanan süreçte yaşanılan olayların etkisi tartışılmaz.7 Haziran seçimleri sonrasında Türk seçmeni muhalefetin kendi aralarında anlaşamadığını, muhalefetin bu sorunlara yönelik herhangi bir formülü olmadığını gördü. Bu gelişmelerin devamında siyasi bir krizi belkide ekonomik krizi tetikleyeceğini öngördü. Bunun huzursuzluğunu birebir cebinde, sosyal hayatında,ekonomik çarklarda hissetti ve gördü.Sadece bununla sınırlı değil elbette; Güneydoğuda tırmanan terör olayları, Ankaranın göbeğinde patlayan bombalar seçmen algısında geleceğe güvensizlik oluşturdu.
1 Kasım sonuçlarında Partilerin oy dağılımında da elbette bir çok etken var. Birer başlıkla özetlemek gerekirse; CHP var olan oylarını korudu ama bunun ötesine gidemedi. İyi bir kampanya yürütmelerine karşın vaatleri halkta karşılık görmedi.Şuanki tablo itibariyle muhalefet kesiminde müthiş bir rahatsızlık ve mutsuzluk hakim olduğunu da görebiliyoruz. MHP ise 40 vekil kaybetti. Bu seçimin belki de kaybedeni o oldu. Koalisyon sürecinde uzlaşmacı tavırdan uzak yaklaşımları ve parti içeresindeki yanlış aday tercihleri ve teşkilat içeresindeki bütünlüğün bozulması büyük etkenler arasında. HDP Partisinin ise oy kaybetmesinde tartışmasız PKKnın 7 Haziran sonrasında silahlı saldırılara başlaması etkili oldu.Muhafakazar Kürt kesimlerinin oyunun büyük bir kesmi AKPye gitti. PKKya karşı mesafeli tavır sergilememesi de ayrıca gözden kaçmadı.
Kısacası seçmen ülkemiz de 1 Kasım seçimlerinde büyük bir oy desteği ile tekrar İSTİKRAR diyerek AKPyi tekrar iktidar yaptı. Bu ülkenin tüm sorunlarını mazeretsiz çöz derken, ülkemiz de iktidar sorunu değil muhalefet sorunu olduğunun altını bir kez daha çizdi.Ülkeler açısında tek başına iktidarlar hep gelişme ve kalkınma dönemleri olmuştur. Türk seçmeni istikrarı onaylamıştır.Ekonomi rahatlayacak projeler ve vaatler hayata geçtikçe kazanan ülke ekonomisi olacaktır.Türk halkı siyasette yeni yüzler ve özellikle muhalefette yeni yüzler ve değişim görmek istiyor.Çok küçük oy artışlarını başarı olarak gösterenlerin siyasi arenadan çekilmesini istiyor.Güçlü bir muhalefet iktidarı çok daha fazla çalıştırır,kazanan ülke ekonomisi olur.
Evet 1Kasım seçimler ülkemize ve milletime hayırlı olsun. Ben her şeyden önce ekonomik çarklar açısından bu kararın ülkemiz adına büyük bir kazanç olduğunu söylemeliyim.
Seçim bitti şimdi hizmet zamanı!