Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

26.02.2022

​​​​​​​Ben  halkım... 

Profesör Nadia Urbinati, ABD’de Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimcisi. Temel araştırma alanı demokratik ve anti-demokratik gelenekler. 

2019’da yayınlanan son çalışması ‘’Ben Halkım: Popülizm Demokrasiyi Nasıl Dönüştürüyor? ‘’başlıklı Türkçe’ye Tellekt yay.’nın kazandırdığı eserde  ‘’Popülizm yeni bir şey değildir. Âmâ ilgilendiğim 21. yy. popülizmidir. Bu kitap sadece bir araştırma metni değildir; siyasi önemi vardır.’’ demesiyle, okura  ‘’ bir derdi ‘’ olduğu mesajını veriyor.

Popülizm için ‘’bir bütünün yerine parçalarından birinin konmasını içeren bir fenomenolojidir ‘’diyor ve ekliyor: Demokrasi bu durumda radikal çoğunlukçularla ya da belli bir çoğunluğun iktidarı ile özdeşleşir hale gelir. Popülizm genel bir meşruiyet ilkesi olarak halkın egemenliğine dönük bir çağrı değildir. Bunun yerine idealleştirilmiş bir topluluk algısını temsil eden merkezin köklü bir biçimde yeniden doğrulanmasıdır.

Yazar, popülizmin nasıl esneyebileceğine ‘’popülizmi anayasal demokrasiyi sınırlarına kadar zorladığını da iddia ediyorum. Bu sınırların ötesinde başka bir rejim pekala oluşabilir: otoriter, diktatöryel ya da faşist bir rejim ‘’ şeklinde açıklık getiriyor.  

Popülizmin bir de senaryosu var.

Prof.Urbinati, ‘’4 Kaçınılmaz Eğilim’’ altında bu senaryoyu şöyle sıralıyor:

1-Popülizm kendisini, geleneksel partizan bölümlemelerin (çok particiliğin) karşısında nitelendirir.

2-Popülizm, seçimleri çeşitli temsili iddiaları değerlendirmek için kullanmak yerine, bunları kazananın gücünü kamuoyuna kanıtlamaya yarayan plebsitler olarak kullanır.

3-Popülizmde halkla lideri bağlayan doğrudan temsil, kitleyi meşruiyetin tek kaynağı olarak seçer, siyasi aracıları (örgütlenmiş partiler ve kurumsal denetimleri) değersizleştirir. Propaganda, iktidardaki popülizmin temel bir bileşenidir.

4-Hizipçilik, popülizmin uyguladığı siyasetin karakterini oluşturur. Uzun süre iktidarda kalmayı planlayacak bir çoğunlukçuluk arayışında olan bir harekettir. Onun sağcı ya da solcu yön alması tamamen tesadüfidir.

Sonuçta popülizm, demokrasiyi hem dönüştürüyor, hem de kemirerek yok edip, meydanı  ‘’tek ve yek‘’ liderin iradesine bırakıyor.

Profesör Urbinati‘nin popülizmin şafak vakti ile ekonomik eşitsizliğin artması arasında ilinti kurması çok önemli. Çünkü ‘’kilit taşı’’ bu ekonomik çıkmaz sokaklar. Geleneksel sosyal demokrat ve sol partilerin toplumsal reformları sürdürmedeki yetersizliği, popülizmin yükseliş dönemini oluşturuyor. Bu nedenle  ‘’bu dönüşümleri adlandırmak için terimler geliştirmezsek, demokrasinin meşruluğunu kaybetmesine katkıda bulunuruz. ‘’

Yaşamın oksimoron (tezat) deyimler icadıyla yorumlanması, popülizmin elini sadece güçlendiriyor. 

‘’Popülizmin popülistlerin tepki gösterdiği sorunlara cevap  vermeyeceği ‘’savında olan Prof. Urbinati  ‘’Demokrasi kendini keşfetme ve deneyler yapma alışkanlığından ayrı tutulamıyorsa ve tartışmalarla, çekişmelerden koparılamıyorsa, o halde kurumsal ve prosedüryel yenilikler şimdi odaklanması gereken acil görevdir‘’ önermesi, bu çalışmanın anlamlı bir saptaması.

Popülizmin önlenemez yükselişlerine set çekmenin yolu ‘’temsili demokrasiyi yeniden tasarlama’’dan geçiyor.

(km/ gönderi :26.02.2022 ) 

-----------------------

*Bu çalışmanın açık künyesi ‘’Nadia Urbinati, Ben Halkım: Popülizm Demokrasiyi Nasıl Dönüştürüyor ?’’ ,çev.Büşra Ayoub, Tellekt yay,İstanbul 2022 ‘’ 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi