Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

8.08.2021

BANA KAYBOLAN YILLARIMI GERİ GER

İkinci  Dünya Savaşının son yıllarında  ABD  akademik iktisadı içinde  bir  ‘’kalkınma iktisadı ‘’modası türedi.Bu moda  akım, ‘’ haute  coutere ‘’  ABD’den reçete  yazıyordu. Bunlardan biri  de Prof. P.Rosenstein- Rodan ‘ın  1943’te uydurduğu  ‘’ Büyük İ

 

Model, hiçbir ülkede sonuç  vermedi, deyim  kalkınma iktisadı  derslerinde okutulan bir hoş seda  olarak kaldı.

Sonra ABD ‘nin süper güç olduğu dönem geldi. Yine  bir ABD ‘li iktisatçı  olan Prof. W.W. Rostow,  1960 ‘da ‘’ Take-off Modeli  ‘’  ( Kalkışa  Geçiş )  modelini uydurdu.  Az gelişmişler  geleneksel bir toplumken belli koşulları  bir araya getirirlerse  ‘’ kalkınma kapısı ‘’nı  açıvereceklerdi. ABD-AİD  Örgütü‘nün  az gelişmişlere  öğüt verdiği  dönemdi, kitap bir çok dile ve bu arada Türkçe’ye çevrildi ve  ‘’bedava’’ olarak dağıtıldı. Bir uçağın  kalkış halini anlatan deyimin bir ülkeyi havalandığı  görülmedi, deyim unutuldu gitti.

Dünya,  soğuk savaş yllarında  1. Dünya / 2. Dünya / 3. Dünya olarak  ayırımlandı. 1. Dünya  deyimi patron  olan ABD ‘nin locası için  ayrıldı.  2. Dünya , SSCB ve peykleri olan sosyalist blok, 3. Dünya ise  ‘’ az gelişmiş ‘’ ülkeleri anlatıyordu. Az gelişmişliğin bir  aşağılama olduğu varsayımından , Dünya Bankası’nın kadrolu iktisatçısı  A. van Agtmael   1981 yıllında  ‘’  Gelişmekte Olan Ülkeler ‘’ ( Emerging Markets ) deyimini yarattı. Deyim tuttu, resmi ekonomi literatürünün baş köşesinde yerini aldı.O yıldan bugüne  bu deyim kümesinde yer alıp kalkınan  2 ülke, Taivan (26.500 $ ) ve Güney Kore ( 31.800 $ )  var. Taivan için devlet demek mümkün mü, kendisini tanıyan sadece  14 ülke ve Vatikan tanıyor.

Deyim halen resmi literatürün baş köşesinde  yer alıyor ama bununla  ‘’ ibre ölçümlemesi ‘’ yapan pek az bir çalışma var.

1989‘da bu kez  ABD ‘de akıldanelik yapan bir  kuruluşta (  İns. for İnternational Economics ) çalışan profesyonel   İngiliz  iktisatçısı  olan  J. Williamson  ‘’ Washington Konsensüsü ‘’ deyimini geliştirdi. Bir ülke kalkınmak istiyorsa  bu ‘’ 10 ‘luk Paket ‘’ i kullanması tavsiye ediliyordu.İş adeta ABD‘nin ‘’ diktum ‘’( kalkınma koşulu )   oldu. Buna uymayan ülkeler  sahneden ‘’ off’’ olacaktı.  Ama bu paket bir tek   faşist  Pinochet eliyle Şili ‘ye dayatılabildi.  

Goldman Sachs’da iktisatçılık yapan Jim O’Neill  2001 ‘de, bundan tam 20 yıl önce,   hızlı büyüyen   5 ülke, Rusya,Çin, G. Afrika, Hindistan  ve Brezilya ‘nın başharflerinden oluşan bir  kelime uydurdu, adına BRİCS  dedi.

Sözcük benimsendi,  kalkınma terazisinde  her işin ölçüsü  haline geldi. O  tarihte  BRİCS ülkeleri dünya çıktısının % 7 sini  üretiyordu.  Bu oran  2017 ‘de  % 50 oldu  ama kişi başına  gelir,  gelişmiş ülkelerin sadece  % 17.8 ‘ini yakalayabildi. Yoksulluk  yazgı olmaya devam etti.Çünkü  Çin dahil  hepsinde  kurumsal yapının yetersiz. Bu ülkeleri saran popülizmden medet  umuyorlar. Eğitim ve  sağlığa  yetersiz kaynak ayırıyorlar. Ama en büyük engel

‘’Demokrasi Açığı ‘’.Bu ülkelerde  yönetimi   zorla   ya  seçimle ele  geçiren despotlar,  kaynak tahsis mekanizmasını  kişiselleştirdi. Onların doğrusu  yaşamın ‘’ doğrusu ‘’oldu. Bu  despotların  etrafına  kümelenmiş olan 40 Haramiler   kamu kaynaklarını kendilerilerine yonttu. Demokrasi zaafiyeti,  kaynak kullanımındaki temel ilke olan  ‘’denetleme’’ olayını bir yana bıraktırdı.

21. yy başı  ‘’ Altın Yıllar ‘’ dı.  Az gelişmişleri  kaplayan  ‘’ sınırsız iyimserlik ‘’ gelişmiş dünyayı yakalayabileceği  varsayımını yaptırdı.2008 sonrası dönem  ise ‘’ Felaket  Yılları ‘’. 2008 Krizi  başta,teknolojinin  kopyalanıp monte  edilebileceği, işgücü veriminin otomatik yükseleceği,   borçlama faizinin elverişli olacağı,mal fiyatlarının  artacağı varsayımları  hepsi bir   ‘’ yoksayım ‘’ oldu.BRİCS ülkeleri ‘’ sınıfta kaldı ‘’.Çin ‘in sınıfı nasıl geçtiğini  kimse bilmiyor. ‘Öğretmenler Kurulu ‘’  Çin için ‘’ Durumunu Görüşmedik ! ‘’ diyor.    

BRİCS deyimiyle ‘’kalkınma’’ adlı  büyük yarışın  ucuz olduğu düşüncesi  empoze edilmek istendi. Ama bu  varsayımın  kırılması,  sadece 20  yılı aldı. BRİCS deyimi de  buharlaştı gitti....

A. Gerschenkorn ‘un ilk kez  kullandığı  ‘’  Gelişmemişlik ‘’  deyimi ise  orman yangınlarından , olimpiyatlara, kovid mücadelesinden uzaktan eğitime,  yaşamın her alanında  karşımıza çıkıyor.

Şarkı ne diyor : Bana Kaybolan Yıllarımı Geri Ver... 

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi