Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

Yerli sermaye diskalifiye oluyor

Sanayici iş insanı Gürsoy, fındıkta global firmaların uzun vadede kontratlar yapabildiğini bunun neticesinde de yerli firmaların gün geçtikçe sektörden silinmeye başladığını söyledi.

info@karadenizekonomi.com / 25.02.2020

Yerli sermaye diskalifiye oluyor

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fındık satış politikasını açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulunan Gürsoy Fındık Yönetim Kurulu Üyesi iş insanı Nejdet Gürsoy şunları söyledi; “TMO’nun ya da piyasaya müdahale edebilecek herhangi bir kurumun üreticiye  güven vermek açısından  mutlaka piyasada olması gerek. 2019 fındık sezonunda fındığın 16,5 lira ilan edilmesine rağmen serbest piyasada 14 liraya kadar düşmesiyle üretici TMO’ya yöneldi. Böyle olunca da piyasa tekrar eşitlendi. Ancak TMO nasıl ki fiyatlar düşük olduğunda üreticinin yanındaysa fiyatlar yükseldiğinde de aynı şekilde sanayicinin hakkını gözetmesi gerekiyor. Ama genel anlamda baktığımızda TMO’nun bu seneki stratejini gayet uygun buldum. Kurumun başındaki isim Ahmet Güldal’ı tebrik ediyorum ”

Yerli sanayicilerin rekabet şansı yok

Fındığın yüzde 60’ını yabancı firmaların ihraç ettiğini ve bu tekelleşmenin sonucunun nereye varacağının belirsiz olduğunu belirten Gürsoy mevcut sanayicilerin bu firmalarla rekabet şansının olmadığını vurguladı. Gürsoy, “Eskiden yerli sanayiciler, şubat ayından eylül ayına fındık satsa ismi alivreci ya da baron oluyordu. Ama şimdi yabancı firmalar global tedarikçiyim diyerek bir sene vadeli mal satabiliyor. Oysa Türk fındığını inceleyip bir yıl içindeki fiyat değişikliklerini gördüğünüzde hiçbir yerli sanayicinin, böyle bir kontrat yapma şansı yok. Bu nedenle yerli sanayici gün geçtikçe diskalifiye duruma geliyor.” dedi

Yabancılara uygulanan politikalara karşıyım

Yabancı firmaların Türkiye’ye gelmesine değil uygulanan politikalara karşıyım olduğunu vurgulayan Gürsoy şunları söyledi; “Bugün bir firma gelip burada çikolata üretiyorsa nihai tüketim yapıyorsa başımızın üzerinde yeri var. Ama mevcut işe rakip olursa sektörün rekabet etme şansı yok. Çünkü zaten Türkiye’deki rekolteyi 4 ayda kırabilecek fındık fabrikası var. Eğer yerli sermayeyi günden güne baypas ederseniz insanlar bu işi bırakmak zorunda kalacaklar. Bu firmalar eğer türk fındığını 4-5 milyar dolar gibi bir rakama taşıyıp ülkeye daha büyük döviz girdisi sağlıyor olsalar saygı duymak gerekir. Ama yerli sanayicilerin yapmış olduğu ticareti daraltarak kendi hacimlerini büyütürlerse o zaman sıkıntı var demektir.

Pazar payımız azaldı

Son dönemde Türk fındığının pazar payının azaldığını da sözlerine ekleyen Gürsoy, “ Yüzde 80 olan pazar payımız yüzde 60’lara geriledi. Gürcistan ve Azerbaycan ciddi bir rekolteye ulaştı. Çin’de de ufak tefek bazı şeyler oluyor.  Bu, ben dünyaya fındık dikerek Türk fındığının rekabetini istediğim şekle getireceğim anlamına geliyor. Bizim de bu anlamda önlemler almamız gerekiyor. Mesela Doğu Karadeniz’de fındık bahçelerinin yüzde 80’inin yaş ortalaması 70’in üzerinde. Artık ne kadar bakım yapsanız da bu ağaçlar yaşlı olduğundan dolayı ürün verimini artıramıyorsunuz. O yüzden bahçeleri gençleştirmemiz gerekiyor.” diye konuştu. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ