Turan Seramik Yönetim Kurulu Üyesi Çakmak, “Türkiye’de merkez bankasının bağımsızlığı bir miktar zedelendi. Merkez bankası başkanı süresi dolmadan görevden alındı. Bu durumda yabancı yatırımcılar işlerin devlet isteğinde gitmediği zaman ona hemen müdahale edildiğini düşünüyor ve bu onların yatırım yapmasını engelliyor.”
info@karadenizekonomi.com / 20.08.2019
1974 yılında yapı malzemeleri satıcılığıyla Çakmaklar Kolektif Şirketi olarak iş hayatına başlayan Turan, Burhan Çakmak kardeşler satmış olduğu malzemelerden vitrifiye seramik sağlık gereçlerini neden biz üretmiyoruz diye yola çıkarak 1987 yılında Turan Seramik AŞ’yi kurdu. Yunanistan Bulgaristan, Fransa, Belçika, Almanya, Hırvatistan Ukrayna Rusya, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Ürdün, İsrail, Fas ve Libya gibi ülkelerinde içinde bulunduğu yaklaşık 30 ülkeye ihracat yapan firma bugün bünyesinde 300 kişiye istihdam sağlıyor. 2019 yılının zor bir yıl olduğunu söyleyen Turan Seramik A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Çakmak şöyle konuştu, “ Türkiye son 2 çeyrektir küçülen bir performans seyretmekte. 2018’in son çeyreğinde 2019’un ilk çeyreğinde eksi büyüme gerçekleştirdik. Art arda küçülme resesyon anlamına gelmektedir. Bunun dışında işsizlik son 1 yılda yüzde 68 oranında artmış bulunuyor. Şu an da inşaat sektörü başta olmak üzere ekonomik sıkıntı ve daralmalar mevcut. Yüksek teknolojik ürünler sektörü dışında şuanda Türkiye’de küçülmeyen sektör bulunmuyor. Tabi bu ekonomik sıkıntılar bir günde bu hale gelmedi yılların birikmişliği var. 2002-2012 yılları arasında dünyada bol likiditenin bulunduğu dönemlerde biz gelişmekte olan bir ülke olarak kazanımlarımızı doğru yönlendirmedik. Hizmet sektörü özelinde büyümeyi tercih ettik. Bugün aynı karı elde edebilmek için sanayiye hizmet sektörüne göre 10 kat daha fazla yatırım yapmak gerekiyor. Türkiye olarak biz fazla maliyetlerden kaçındık. Halbuki doğru olan üretim ayağıydı. Sürdürülebilir olan üretimdi. Üretimini tercih etmek durumundayken biz hizmet sektörünü tercih ettik. Son zamanlarda doğalgaza, elektriğe, asgari ücrete zamlar oldu. Bu koşullar bizi zorluyor. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmaya çalışıyoruz.”
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı vurgulanmalı
Turan Seramik olarak bu zor zamanlarda maliyetlerini dengeleyip harcamalarına dikkat ettiklerini ve stokları artırmamak adına, pazarın ihtiyacı kadar ürün ürettiklerini ifade eden Çakmak, “Bu dönemde özel sektöre büyük görevler düşüyor. Maliyetlerimizi kontrol altında tutup tasarruflarımızı artırmalı harcamalarımıza dikkat etmeliyiz. Yapacağımız harcamanın şirkete katma değeri nedir? Bunu çok iyi öngörmemiz gerekiyor. Tabi bu sıkıntılı günleri aşmak özel sektörün tek başına yapabileceği iş değil bundan sonrasında mutlaka devlet makro düzeyde politikalar uygulamalı. Devletin politikaları ve politika yapıcılarının kararları bizim için önem arz ediyor. Böyle bir dönemde devletin mutlaka tasarruf modelleri geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca Türkiye’de Merkez Bankası’nın bağımsızlığı bir miktar zedelendi. Geçtiğimiz ay merkez bankası başkanı süresi dolmadan görevden alındı. Türkiye tarihinde bir ilk. Bu durum yabancı yatırımcı tarafından şöyle görünmekte, işler devlet isteğinde gitmiyorsa ona hemen müdahale ediliyor. Dolayısıyla yabancılar buradaki güven ortamını sorguluyor ve karar vermelerinde etkili oluyor. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı en güçlü kurumlar tarafından dile getirilmeli, güven yabancı yatırımcı gözünde mutlaka oturtulmalı. Ekonominin parametrelerinden biri mutlaka güven ortamının sağlanmasıdır. Acilen güven ortamının sağlanması gerekiyor.” dedi.
Liyakat sistemi oturmalı
Çakmak, “Bunun dışında son 4-5 senedir duyduğumuz reform konuları var. Reformlar önemli konular özellikle adalet ve yargı reformu Türkiye’de önem arz ediyor. Bunun bir an önce sağlanması gerekiyor. Reformlarla ilgili şunu da söyleyebilirim. Türkiye’nin öncelikle yapması gereken liyakat sistemini oturtmasıdır. Bugün Türkiye’de bir görev olduğu zaman akraba, eş, dost ayrımcılığı ortadan kalmalı. İşin ehli kimse işi en iyi kim biliyorsa onun yapması gerekiyor. Bu zaman içinde kurumlardaki dengelenmeyi ve kurumların başarısını artıracak.” diye konuştu.
Biz üretimin işçilik kısmındayız
Üretimde de bugün ciddi problemler var diyen Çakmak, “Devlet desteklerinin ve politikalarının pek doğru olmadığını düşünüyorum. Biz ilkokulda derslerde Türkiye’yi üç tarafı denizlerde çevrili tarım ülkesi olarak öğrenmiştik. Ama bugün geldiğimiz noktada gübre, mazot, ilaç ve fide dışarıdan geliyor. Biz sadece işin işçilik kısmını yapıyoruz. Bu sürdürülebilir bir durum değil bu düzelmediği sürece Türkiye’de refah seviyesine ulaşmak sadece hayal olarak kalır. Üretim ve tarım alanında çok köklü reformlara ihtiyaç var.” değerlendirmesinde bulundu.
“Fuarlar bizi dış pazarla buluşturuyor”
2- 3 yıl öncesinden bu zor günlerin geleceğini görüp ona göre önlemler aldığını belirten Çakmak, “Mevcut ihracat ekimizin üzerine güçlendirmek amacıyla takviyeler yaptık. Bunun da meyvesini yiyoruz ihracat adına 2019 yılı iyi geçiyor. İhracatta bizi dış pazar müşterimizle buluşturan ortamlar fuarlar, fuarlara ağırlık veriyor daha önce hiç katılmadığımız fuarlara da gitmeye çalışıyoruz. Yeni ekibimizle beraber 2020 yılının mart ayında Turan Seramik olarak İngiltere’de bir fuara katılacağız. Hemen ardından yine mart ayında Türkiye’de uluslararası seramik fuarına katılacağız. Ayrıca 2021 yılı içinde Almanya’da konumuzla ilgili dünyanın en başarılı fuarına katılacağız. İhracatımızı daha fazla artırma hedefimiz de bu sayede gerçekleşecek. Üretim hacmi olarak 2019 yılında tam kapasite değil yüzde 60’lık bir kapasite ile çalışıyoruz. Bu atıl kapasitemizi yeni pazarlarla ihracatta doldurmayı hedefliyoruz ”diye konuştu.
“Fındık Ordu’da ekonominin en temel yapısı”
Son olarak fındığa verilen fiyatı da değerlendiren Çakmak, “ Bölge için 2019’dan en büyük isteklerimden bir tanesi fındığın güzel fiyatlarda olmasıydı. Bu da gerçekleşti. Bölge için zamanında verilen bir karar oldu. Çünkü fındık Ordu’da ekonominin en temel yapısı. Hemen hemen her hane fındıktan kazanç sağlıyor. Hem üreticiyi hem tüketiciyi üzmeyecek bir formül üzerinde anlaşılması halkımız için mutluluk verici bir durum.” ifadelerini kullandı. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ