Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük kısmını elinde bulunduran ülkemizde, bu ürünün en önemli alıcılardan olan Ferrero, üretimin her aşamasında verim ve kaliteyi arttıracak uygulamalara öncelik tanıyor.

Ferrero Kurumsal İletişim Direktörü Yasemin Taşkın, çikolata üretimindeki önemli hammaddelerden birinin Karadeniz fındığı olduğuna dikkat çekerek, “Bunun için, kaliteye yönelik Değerli Tarım Uygulamalarını çok önemsiyoruz. Bu uygulama adeta bizim gözbebeğimizdir” dedi.

Ferrero’nin üretimde bakış açısının tüm kesimler için "kazan kazan" politikası olduğunu, bunu da özellikle çiftçiye destek veren yaklaşımla ortaya koyduklarını vurgulayan Yasemin Taşkın şunları söyledi:

“Bizim fındığa ihtiyacımız var. Çiftçimizin de ürettiğini değerlendirmeye. Ürününe değer katmaya. Bunun için sadece tarımsal değil, sosyal amaçlı çalışmalarda yapıyoruz. Gelecek nesillere fındığa sevdirmek de bizim için önemli. Çünkü ortada 'toprak yaşlı, çiftçi yaşlı, metot yaşlı' diye tarif edilebilecek bir tablo var. Bu 3 konudaki olumsuzlukları gidermeliyiz. Bunları acilen düzeltmemiz lazım.”

Daha olumlu bir tablo adına fındığın geleceği için tüm paydaşlarla işbirliği yapmaya açık olduklarını belirten Yasemin Taşkın, “Bunun için kurutma makinelerini ücretsiz tahsis etmede işbirlikleri yaptık. Ayrıca çocukların da fındığı sevmeleri için projeler uyguluyoruz. Dahası onlar için fındığın gelecekte önemli bir ekonomik aktivite olmasını istiyoruz” diye konuştu.

Ferrero’nin fındık fiyatının azami yükseldiği dönemlerde bile alım yaptığını ve hiçbir zaman Türk fındığının yerine başkaları gibi farklı bir ürün ikame etmeye yönelmeyi tercih etmediğini vurgulayan Yasemin Taşkın açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Karadeniz’in bu stratejik ürününe sadakatimiz vardır. Ferrero ayrıcı Türkiye’de yatırıma devam eden bir firmadır. Çiftçiye yatırım yapıyor. Toprağa yatırım yapıyor. Ziraat mühendislerini bahçelere gönderiyor. Bununla Türk fındığının kalitesini daha da yükseltip, dünya piyasalarında rekabet gücünü arttırmanın çabası içindeyiz. Bunu da başaracağımıza inanıyoruz.”