MDF Sektörünün lider isimlerinden Çamsan Poyraz A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Poyraz ile yeni yapacakları yatırımlarını, sanayicilerin genel ve Orduya ilişkin sorunlarını konuştuk.
info@karadenizekonomi.com / 5.09.2017
Biz ülke ekonomisine katkı yapmak için çırpınırken, gerek dünya ekonomik konjonktürünün dönemsel dayatmaları, gerek zaman zaman karşılaştığımız bürokratik engeller, gerekse gelişmekte olan ülkelere özgü yapısal sorunlar nedeniyle büyük bir yükün altına girerken, çoğu kez yalnız kalıyoruz. Sanayici asla kendini yalnız hissetmemeli ki yeni yatırımlar yapsın, yeni istihdamlar oluşsun. İlimiz sanayicisi, ilimizi yönetenler, siyasilerimiz hep beraber güç birliği içinde olmalıyız.
-Çamsanın geçmişi hakkında bilgi verir misiniz?
-Firma olarak 1984'ten beri ekonomimizin lokomotif sektörü olan inşaat alanında, dünya standartlarında, nitelikli malzeme ihtiyacımızı karşılamak, ürün kalitesinde dünya pazarlarında rekabet gücü yüksek bir aktör olabilmek için faaliyet gösteriyoruz. Sektördeki gelişmeleri sürekli izleyen, çevreye saygılı üretim anlayışıyla üstlendiğimiz sorumluluğun bilincindeyiz. Türkiye'de ilk, Avrupa'da beşinci fabrika olarak MDF üretimini gerçekleştirmiş ve MDF dendiği zaman yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da akla gelen ilk isim olma ayrıcalığını hak etmiş olmanın gururuyla çalışmalarımıza büyük bir inançla devam ediyoruz.
-Çamsan olarak tesisleşme süreciniz hangi aşamalardan geçti?
-1984 Türkiye ve Ortadoğu'nun birinci, Avrupa'nın dördüncü MDF fabrikası kuruldu. 1993 İlk kaplama tesisinde üretim başladı. 1995 İkinci MDF fabrikasında üretim başladı. 1997 Türkiye'nin ilk laminant parke üretim tesisi üretime başladı. 1998 İkinci kaplama tesisi devreye alındı. 1999 Emprenye tesisi üretime başladı. 2000 Formaldehit ve tutkal tesisleri üretime başladı. 2013 Üçüncü kaplama tesisi devreye alındı.
-Ordu sizin memleketiniz. Ordu kişisel olarak ne anlam ifade ediyor?
-Ordu şehir bizim ailecek en büyük sevdamızdır. Bütün yatırımları Orduda yapmamızın; büyüme hamlesini ve istihdamı Orduda yapmamızın altında Ordu babam Yüksel Poyrazla başlayan Ordu iline bağlılık ve sadakat var.
-Yeni yatırımınız var. Sanayinin ve sanayici olmanın önemi ne?
-Ülkemiz ve bölgemizde sanayici olmak çok önemli zorlukları aşmayı gerektiriyor. Biz de ülkemize ve bölge ekonomisine önemli katkıları olacak yaklaşık 40 milyon Euroluk yeni yatırımımızı en kısa zamanda hayata geçirmek için çalışma yapıyoruz. Bu yeni yatırımla Çamsan Poyraz A.Ş olarak çok daha büyük atılımlar yapacağız. Çamsan Poyraz A.Ş olarak teknolojiyi takip eden, devamlı olarak yatırım yapan ülke ve bölge ekonomisine katkı yapmak isteyen bir firmayız. Yeni yatırımlarımız bu katkıyı artıracaktır.
-Çamsanın ülke ve dış ticarette neyi ifade ediyor?
-Çamsan Poyraz, MDF'yi Türkiye'ye tanıttığı Ordu tesislerinde yepyeni bir enerji, çağdaş bir üretim anlayışı ve üst düzey pazarlama anlayışı ile ağaç ve inşaat sektöründeki hizmetlerini sürdürmektedir. Türkiye'de ilk, Avrupa'da beşinci MDF (1984) ve Laminant Parke (1997) üretimini Ordu'da gerçekleştirmenin gururunu taşıyan Çamsan Poyraz, iç piyasaya hizmet amacıyla kurduğu bölge satış müdürlüklerinin yanı sıra Türkiye'den ilk MDF ihracatını gerçekleştirme başarısını elde ettiği ülke olan İran başta olmak üzere, Lübnan, Irak, K.K.T.C., Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Türkmenistan, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Bosna & Hersek, Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, BAE, Cezayir ve Mısır'a yönelik ihracat potansiyelini yıldan yıla istikrarlı biçimde geliştirmektedir.
-Yeni projeleriniz var mı?
-Şimdi Çamsan Poyraz A.Ş Olarak 40 milyon Euroluk önemli bir yatırıma hazırlanıyoruz. Bu yatırımı Çamsan Poyraz A.Ş tesisleri bünyesinde yapacağız. Sanayici olmak, katma değer üretmek, ülke ekonomisine katkıda bulunmak demektir. Sermayesini, emeğini ve zamanını bu çaba uğruna harcayan biz sanayicilerin üreterek, istihdam yaratarak, ülke ekonomisine en fazla katkı sağladığımız inkâr edilmez.
-Sanayinin kalkınma ve istihdam açısından önemi nedir?
-Kalkınmanın gelişmenin yolu üretimden geçer. Sadece üretim de yetmiyor, dünya ile yarışın içinde olabilmeniz için yüksek teknoloji üretmeniz gerekiyor. Biz sanayiciler bu konuda üzerimize düşeni yapmak için, gece gündüz demeden, o ülke, bu ülke demeden koşuşturup çaba gösterirken, her zaman bu gerçeğin bilinci içinde hareket ediyoruz. Günübirlik düşünmüyor, mevcut rantın paylaşımının peşine düşmüyor, krizlerden beslenerek akşamdan sabaha paramızı katlamıyoruz, aksine yeni gelir kaynaklarını nasıl yaratırız, yatırımımızı üretime ve istihdama nasıl dönüştürürüz düşüncesiyle kararlı adımlarla ilerliyoruz.
-Orduda sanayicilerin önünü açacak özel bir öneriniz var mı?
-Ordu ilimizde sanayinin rahatlaması adına çok kapsamlı bir liman olması gerektiğini söylüyoruz. Şüphesiz Havalimanı yatırımı, Çevre yolu projesi, Karadeniz-Akdeniz yolu, Ordu Üniversitesi Ordu ilimizin mega projeleri olmuştur. Ordu merkeze kurulacak yeni OSB ve Fatsa, Ünye ilçelerimize kurulacak OSBler yeni istihdam kapıları olacaktır.
-Devletin üst makamlarından yeterince destek var mı sanayici ve iş adamlarına?
-Sanayicilerimizin Türkiyenin geleceğinde önemli bir rol üstlendiğine, sorumluluk aldığına inanıyorum. Ancak ne yazık ki her zaman üzerimize aldığımız yük ve sorumluluk oranında destek bulduğumuzu söyleyemem. Biz ülke ekonomisine katkı yapmak için çırpınırken, gerek dünya ekonomik konjonktürünün dönemsel dayatmaları, gerek zaman zaman karşılaştığımız bürokratik engeller, gerekse gelişmekte olan ülkelere özgü yapısal sorunlar nedeniyle büyük bir yükün altına girerken, çoğu kez yalnız kalıyoruz. Sanayici asla kendini yalnız hissetmemeli ki yeni yatırımlar yapsın, yeni istihdamlar oluşsun. İlimiz sanayicisi, ilimizi yönetenler, siyasilerimiz hep beraber güç birliği içinde olmalıyız. Bunu nekadar sağlarsak kazanan ülke ve bölge ekonomisi olacaktır. Sonuçta sanayici büyük riskler alarak önemli yatırımlar yapıyor, istihdam sağlıyor sanayici ülke için üretiyor, güç birliği yaparak ülkemizi ve bölgemizi kalkındırmaya hep beraber devam etmeliyiz.
-Kalkınmada özel sektörün önemini anlatır mısınız?
-Sanayi alanında özel sektör devletin harcadığının tam dört katı, yatırım yapıyor. Bir yandan merkezihükümet bir yandan da belediyelerimiz, kuşkusuz altyapı için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyor, gösterecek ama öte yandan kendi yatırımlarının yanında özel sektör yatırımlarının da önünü açacak adımlar atmalı. Bu ilin dinamikleri, sivil toplum kuruluşları ve biz yatırımcılar birlik ve beraberlik içinde olmalılar.
-Kamudan beklentileriniz neler?
-Bir sanayici hammadde, sermaye, enerji, iş gücü, ulaşım ve Pazar ve coğrafi faktörleri bir araya getirmeye çalışır. Son yıllarda sanayicinin öneminin giderek daha fazla anlaşıldığını, daha fazla desteklendiğini elbette inkâr edecek değilim, memnuniyetle karşılıyorum. Beklentimiz, ülkemizin sanayi politikasının oluşturulmasında fikirlerimizin daha fazla dikkate alınması, manevi destek ve uluslararası rekabette en azından rakiplerimizle eşit şartlarda yarışmak…
-Ordu genel anlamda hangi sektörlerle kalkınabilir?
-Öncelikle mevcut sanayi kuruluşlarımızı güçlü kılmalıyız. Sadece turizm olmaz, Ordu şehri her alanda büyümelidir. Ordu şehri altyapı eksikliklerinin giderilmesiyle cazibe merkezi olmaya devam edecektir. Yeter ki gözümüzü asıl hedeften ayırmayalım, kendimize, işimize, çevremize, kentimize ve ülkemize olan sorumluluklarımızı unutmayalım. Ordu Karadenizin yükselen kutup yıldızıdır. Tekrar edecek olursam altyapı eksikliklerinin gidermeli, liman ihtiyacının karşılamalı. Bunlar sanayiciyi, yatırımcıyı rahatlatacaktır.
-Teşekkürler Sayın Poyraz