HEDEF BU YIL 350 MİLYON DOLAR İHRACAT
info@karadenizekonomi.com / 16.01.2015
Dünyanın önde gelen çikolata ve şekerleme firmalarına işlenmiş fındık tedarik eden ve yerel çerez segmentinde Fındıkçı markasıyla bilinen ve 65 ülkeden 20 ürünü alarak dünya genelindeki 12 bin müşteriye sunan Progıda Olam Türkiye Temsilcisi Ufuk Özongun ,Progıda Olam olarak yatırımları ve fındık sektörüne dair Karadeniz Ekonomi'ye çok özel açıklamalarda bulundu.
''Progıda Olam olarak devamlı yatırım yaparak istikrarlı büyümemize devam ediyoruz. İstanbul Fındık ve Mamülleri ihracatcı birliği 2014 yılında en fazla ihracat yapan firma listesinde firmamız Progıda Olam yaptığı ihracatla birinci sırada lider olarak yer aldı.Yaptığımız 268.140.700,19 Dolar iç fındık olarak 26.564.803,80 kg yaptığı ihracatla sıralamada lider oldu.Bu firmamız için gurur kaynağıdır ''diyen Progıda olam Türkiye Temsilcisi Ufuk Özongun ,yapacağımız yeni yatırımlarla bu birinciliğimizi ve liderliğimizi her yıl devam ettiriceğiz şeklinde konuştu.
Progıda Olam dünya çapında zirai ürünler emtia tedarik zinciri şirketidir.Türkiye de önemli bir pazara sahibiz. Türkiye de 620 kişiye istihdam sağlıyoruz.Her geçen gün yatırımlarımız ve hedeflerimiz hızla olarak ilerliyor.Son Batı da Kocaali de natürel bir tesis yaptık ve kasım ayından buyana üretimimiz devam ediyor.Progıda Olam olarak sadece fındığa endeksliyiz fakat genelinde bir çok ürünlerin ithalatını yapıyoruzdiyen Özongun susam da Türkiye de % 30 Pazar payına sahip olduklarını bunun dışında fındık,pamuk ,hububat,kakao gibi ürünlere yer verildiğini ve ithal ettikleri ürünler arasında kendilerinin yaptığı badem ve kajunun yer aldığını söyledi.
Yatırımlarından ve ihracat hedeflerinden bahseden Özongun 250 -300 milyon dolar arasında bir ihracat hedefimiz var .Pro Gıda Olam yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz şeklinde konuştu.
Türkiye'nin en büyük fındık üreticilerinden olan Progıda'nın hisse senetleri'nin satılmasıyla ilgili de açıklamada bulunan Özongun '' Olam borsada Bir Şirkettir.Singapur devleti'nin hisse satın alması Olam firmasını Çok daha güçlü hale getirdi.Olamın hisselerinin % 58 ini Temasa Holdıng satın aldı.Bu Singapur hükümetinin bir fonudur.Gıdaya yatırım yapan Singapur, borsada kayıtlı en büyük 25 şirketlerden biridir.Dünyada hızla artan bir nüfus var bunun doğrultusunda gıda çok değerli ve kıymetli hale gelecek , bu yüzden gıdaya yatırım yapılıyor.Çin ve Singapur başta olmak üzere bir çok ülke önemli olan şirketlere bu tarz yatırımlarını ve sermayelerini güçlendiriyorlarşeklinde açıklamada bulundu.
Oltan Gıdanın Ferrero,ya satılmasını değerlendiren Özongun Dünyanın bir numaralı fındık üreticisi ülkemizin bir firması olarak, böylesine büyük tedarikçilerin bünyesinde yer almamız sektör adına mutluluk verici diye konuştu ve sözlerine Ferrero Oltan gıdayı alarak bölgeye böyle bir yatırım yaptı umuyoruz hem içeriden hem dışarıdan daha değişik yatırımcılar da gelirdedi.
Fındıkta 2023 hedefine de değinen Özongun şunları söyledi;
Fındıkta bizim ülkemizin bir hedefimiz var.2023 hedefini 350 bin ton iç fındık ihracatı yapmak. Fındık sektörü olarak üretimde problemleri ülke olarak çözerek yakalayacağımızı düşünüyorum.Fındık da verimin azalmasın rağmen 700 bin hektar civarında bir saha var .Bu alanda daha mekanizasyonlara yönelik bir sistemle maliyetleri düşürerek verimimizin hızla yükselmesi sağlamalıyız..İyi tarım uygulamaları hem verimin artmasını hemde maliyetin düşmesini sağlayacaktır.Bu projeler Türk fındığının dünya üzerinde ki yerinin daha doğru olarak tanımlanması sağlayacaktırdiyen Özongun fındığın dünya basınında ki imajına da değinerek şunları söyledi;
Türkiyenin çocuk işçiliğinden kaynaklanan maalesef kötü bir imajı yer alıyor.Aslında böyle bir şey yok.Olmadığını hep beraber ispatlamalıyız.Bu noktada basının yanlış haber yapması bu durumu olumsuz etkileyen durumlardan bir tanesi.Bu açıdan ve genel her açıdan fındıkta ki politikalar ve yeni tarım uygulamaları çok önemlidir.Fındık sektörü çok organize ve disiplinli bir sektör ,dünya üzerin de de yeri belli.Türkiye de çok önemli ve kaliteli bir yatırım potansiyeli mevcutdedi.
Fındık sektörün de yabancı sermayelerin bölgeye girmesiyle dengelerin değişmiyeceğinin altını çizen Özongun fiyat konusunda üreticiden başka hiç kimse söz sahibi olamaz dedi.
Progıda olarak kurulduğumuz 1988 yılından buyana 26 yıldır yabancı sermayeyle çalışıyoruz.Ne şirketimiz açısından nede Türkiye açısından bir dezavantaj gördük.Türkiye tarımın da fiyat nekadar çıkarsa fındıkta da fiyat okadar çıkacaktır.Bundan sonra gelicek olan firmaların fiyat üzerinde bir hakimiyeti olamaz. Çünkü ürün az bir ürün artık.2008 yılına kadar arz fazlası bir ürün vardı ama bundan sonrası çok daha farklıdedi.
Bahçelerimize daha fazla bakmamız gerektiğini söyleyen Özongun dikim sahasının artma şansı olmaya bilir ama verimi artırmak bizim elimizdedir.Dönüm başına 100 kilo olan ürünü 150 kiloya çıkarttığımız da bugün 600 binlik rekolteden 900 bin ton rekolte elde etmiş oluruz dedi.
Türkiye dışında başka ülkeler de de yeni fındık dikim sahaları oluşmasının sektör açısından bir tehlike oluşturmadığını söyleyen Özongun Dünyanın her tarafında fındık yetiştirilemiyor.Mesela italyada ispanyada,Amerikada,Oregonda çok fazla fındık yetişeceğini sanmıyorum bu mümkün değil belki ama güney yarım küre bu konuda daha iyi .Ama orada da üretimlerin pahalı olması arazilerin limitli olması fındığı üretimine engel durumlar oluşturuyor. Ama güney yarım kürede fındığın yetişmesi çikolata sektörünün fındığa yatırım yapması açısından önemli ,çünkü senede iki defa ürün çıkarsa daha kaliteli ,niteliği daha iyi daha taze ürünler olacaktır dedi.
Özongun üretimin artırılması için mutlaka alan bazlı desteklerin belli şartlara göre verilmesinin önemine dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu.
Artık günümüzde gıda ve tarım ürünleri'nin yüksek seviyelere çıkmıştır.Tarımsal üretim çok daha önemli hale gelmesiyle birlikte dünya'nın heryerinde tarım ürünlerine yatırım yapılıyor .İnsan sayısı ,insanların refah seviyesi,alışkanlıkları gıda ihtiyaçları hızla artıyor.İnsanların daha fazla proteine ihtiyacı var.Bu konuda farkındalık kazanarak fındık sektöründe hızla üretime yönelik çalışmalar yapmalıyız.Oysa ki devlet şuan da sadece araziye alan bazlı destekler veriyor oysaki üretime verilmesi gerekir.Şartlar koyarak alan bazlı desteklerin verilmesi, hem üretime teşvik açısından hem de kalitenin ve üretimin artırılması bakımından önemlidir..Daha değişik alan bazlı desteklerle üretimi artırmaya yönelik destekleme yapmalıyız.