Bilim, sanayi ve teknolojiye ayrılan bütçe son yıllarda düzenli artarken Milli Teknoloji Hamlesi ile Türkiye'nin bu alandaki vizyon projeleri Kovid-19 salgınına rağmen hayata geçirildi.
info@karadenizekonomi.com / 2.11.2021
Türkiye'de bilim, sanayi ve teknolojiye son yıllarda ayrılan bütçe ve ortaya konulan hedefler kapsamlı bir dönüşümü beraberinde getirdi. Bu alanlara ayrılan bütçede sağlanan artışlarla aralarında Türkiye'nin Otomobili Projesi'nin de bulunduğu vizyon projeler hayata geçirildi, yapay zekadan uzaya kadar pek çok alanda ülkenin yol haritası çizildi.
Yerli ve milli atılım hedefi, bilim, sanayi ve teknolojide etkisini gösterdi. Son yıllarda bütçelerde sağlanan artışla birlikte hedefler de büyüdü. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerine karşın bu dönemde birçok proje hayata geçirildi ve Cumhuriyet'in 100'üncü yılı hedeflerine odaklanıldı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden önce Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinesinde yürütülen çalışmalar, 2018'den itibaren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı çatısı altında gerçekleştirildi. Bakanlığa, son 5 yılda ayrılan bütçe düzenli artış gösterdi.
Bu kapsamda, 2018 yılında 5 milyar 793 milyon lira olan Bakanlık bütçesi, 2019'da 7 milyar 784,8 milyon liraya yükseldi. Bakan Mustafa Varank'ın koordinasyonunda bu alanlardaki stratejik hedeflerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla verilen bütçe 2020 yılında 7 milyar 939,3 milyon liraya çıkarıldı.
Bakanlığın organize sanayi bölgesi (OSB) projeleri, yatırım teşvik sistemi, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamındaki destek programları gibi politikaları için kaynak oluşturacak 2021 yılı bütçesi ise bir önceki yıla göre yüzde 50,1 artırılarak 11 milyar 918,2 milyon lira olarak belirlendi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yarın görüşülecek "2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi"nde ise Bakanlığın 2022 bütçesi 14 milyar 821,3 milyon lirayı buldu. Böylece, son 5 yılda Bakanlık bütçesi 2,5 katına çıkmış oldu.
OSB'siz şehir kalmadı
2020 yılından itibaren etkisini hissettiren Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerine karşın bu alanlarda kapsamlı dönüşüm dikkati çekti.
"2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi" çerçevesinde katma değerli üretim öncülüğünde büyümeyi teşvik edecek uygulamalara hız verildi.
Sanayi ve teknoloji politikalarını en üst düzeyde yöneterek yönlendirmek üzere "Sanayileşme İcra Komitesi" kuruldu.
Yüksek katma değerli ürünlerin yerli imkanlarla üretilmesi için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı başlatıldı. Program kapsamında, "Makine", "Mobilite", "Üretimde Yapısal Dönüşüm", "Sağlık ve Kimya Ürünleri" ile "Dijital Dönüşüm" çağrılarına çıkıldı.
"Model fabrika" adıyla bilinen Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi, Ankara, Bursa, İzmir, Gaziantep, Mersin, Konya ve Kayseri'de açıldı. Planlı sanayi alanlarına verilen teşvik ve desteklerle ülke genelinde OSB'si bulunmayan il kalmadı.
Ar-Ge ve yenilik kapasitesi arttı
Eylül 2021 itibarıyla teknoloji geliştirme bölgesi sayısı 89 oldu. Bu bölgelerde faaliyet gösteren firma sayısı 7 bine çıkarken toplam satış 134,8 milyar liraya, toplam ihracat 6,4 milyar dolara yükseldi.
Faaliyette olan Ar-Ge merkezi sayısı 1255'e ulaşırken buralardaki toplam personel sayısı da 70 bine yaklaştı. Tasarım merkezi sayısı 346'yı buldu, bu merkezlerdeki personel sayısı ise 7 bin 671 olarak kayıtlara geçti.
Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması 2020'de bir önceki yıla göre 9 milyar 3 milyon lira artarak 54 milyar 957 milyon liraya yükseldi. Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2019'da yüzde 1,06 iken geçen yıl yüzde 1,09 oldu.
Cumhuriyet'in 100'üncü kuruluş yıl dönümü olan 2023'e kadar 1 milyar dolar değerlemeyi geçen 10 şirket çıkarma hedefi kapsamında Türkiye'nin "unicorn" sayısı 5'e ulaştı.
60 yıllık hayal gerçek oldu
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubunun (TOGG) çalışmalarıyla Türkiye'nin 60 yıllık yerli otomobil rüyası yeniden hayat buldu. Türkiye'nin Otomobili ön gösterim araçları kamuoyuna tanıtıldı. Üretim tesisi inşaatına başlanması, tasarımların tescil edilmesi ve araçların bataryalarının üretimi gibi kritik konularda önemli mesafe alındı.
Türkiye'nin küresel değer zincirindeki payını artırmak ve ülkeye daha fazla yatırım çekmek amacıyla "Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi" hazırlandı.
Ülkenin 2025 yılına kadar yapay zeka alanında yürüteceği çalışmalar için yol haritası niteliği taşıyan "Ulusal Yapay Zeka Stratejisi" yayımlandı.
Uzay alanında 10 yıllık hedefler belirlendi
Türkiye'nin uzay alanında 10 yıl boyunca izleyeceği yolun ana hatlarını ortaya koyan "Milli Uzay Programı"nda ülkenin uzay alanında uydulardan fırlatma sistemlerine, uzaya erişimden altyapılara kadar somut ve iddialı hedefleri yer aldı.
Salgın döneminde ihtiyaç duyulan dezenfektan, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske, eldiven gibi ürünlerin yerli üretimine yönelik destek programı başlatıldı ve yoğun bakım solunum cihazı 14 gün gibi kısa sürede seri üretim bandından indirildi.
Dünya ekonomisinin önemli aktörleri tarafından odağa alınan sürdürülebilir büyüme yaklaşımına yönelik, dijital ve yeşil dönüşüm çalışmaları hızlandırıldı.
2022 için stratejik hedefler belirlendi
Gelecek yıla ilişkin bütçe tasarısında da imalat sanayisinin GSYH içindeki payı, imalat sanayi ihracatı, orta-yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı, uluslararası doğrudan yatırım girişi, yüksek teknolojilerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı gibi alanlarda hedefler konuldu.
Bu çerçevede gelecek yıl Ar-Ge harcamasının GSYH'ye oranının yüzde 1,51 olması hedefleniyor. İmalat sanayisinin GSYH içindeki payının gelecek yıl yüzde 21,5'e ve imalat sanayi ihracatının da 218 milyar dolara yükseltilmesi amaçlanıyor.
Orta-yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payının 2022'de yüzde 40,8 ve yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payının da yüzde 4,7 seviyesinde gerçekleşmesi hedefleniyor.
Gelecek yıl Türkiye'ye 15 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişinin olması bekleniyor.