Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
21.09.2024

100 milyon dolar cepte

Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki çay tarımında çalışan yabancı uyruklu işçiler, bu yıl koronavirüs tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması nedeniyle ülkeye giremeyecek. Böylece her sene yurt dışına giden 100 milyon dolar ülkede kalacak.

info@karadenizekonomi.com / 20.05.2020

100 milyon dolar cepte

Çay hasadı için yurt dışından gelen işçilere 1 yıllık sezonda 100 milyon dolar ücret ödendiğini belirten Tutam Çay firmasının Yöneticisi Bahadır Yıldırım seyahat yasakları nedeniyle bu paranın ülke içinde kalacağını söyledi. Yıldırım, “Çay hasadı için bir yıl boyunca ödenen ücret 142 milyon doları buluyor. Bu paranın yaklaşık 42 milyon dolarını yerli işçi alırken 100 milyon doları yabancı işçilerin cebine giriyor. Bu paranın Türkiye’de kalacak olması sevindirici. Biliyorsunuz şehir giriş/çıkış kısıtlaması uygulanan Ankara, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Sakarya, Samsun, Van ve Zonguldak ile seyahat güzergahlarında bu illerden biri veya birkaçı bulunan illerde ikamet eden ve Çaykur'a kayıtlı çay üreticisi vatandaşlar, 2020 yılı ilk kesim yaş çay hasadı için 19 Mayıs Salı günü saat 24.00'ten itibaren çay bahçelerinin bulundukları illere seyahat izin belgesi almak şartı ile seyahat edebilecek. Böylece toplama sorunun aşılacaktır.” dedi.

Kişi başı 3,5 kilo ile çay tüketiminde birinci sıradayız

Çay üretiminde 260 bin ton ile 5’inci sırada yer aldığımızı aktaran Yıldırım, “ Üretimin en çok yapıldığı ülke 2,5 milyon ton ile Çin olurken onu Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve Türkiye takip ediyor. Üretimde 5’inci sırada yer alırken tüketimde ise kişi başı 3,5 kilo ile birinci sırada yer alıyoruz.  Ülkede üretilen çayın tamamına yakını tüketiliyor. Önceki yıllarda kaçak çay nedeniyle ziyanlar olsa da bu çayların ülkeye sokulması engellenince problem ortadan kalktı.” diye konuştu.

Kapasitenin altında üretim yapılıyor

Çay ürününde fındıkta olduğu gibi kapasitenin altında üretim yapıldığının altını çizen Yıldırım şunları söyledi; “Çay üreticileriyle görüştüğümde kapasitenin altında üretim yapıldığını bunun artırılması gerektiğini söylüyorlar. Özellikle çaylıkların gençleştirilmesi en büyük sorunlardan biri. Türk çayı diğer ülkelerin çaylarına göre en doğalı herhangi bir katkı maddesi kullanılmıyor. Çin ve Sri Lanka çaylarında katkı kullanılıyor. Türk çayının dem oranının düşük olması tamamen doğallığından kaynaklanıyor. Ayrıca 4 mevsimi yaşaması ve kar gören tek çay olması nedeniyle de tadı diğerlerinden farklı.”

İthalatta yüzde 145 vergi ödeniyor

Yüzde 99 ihracat ağırlıklı bir firma olarak ihracatta değil de ithalatta bazı sıkıntılar yaşadıklarını belirten Yıldırım, “Türkiye çay, şeker ve tütün üreticisi bir ülke olduğu için bu 3 mamul ithalat konusunda sıkı bir gümrüğe tabi tutulmuş durumda.  Özellikle çayda yüzde 145’e varan bir vergi söz konusu. Bu Türk üreticisini korumak için doğru bir yaklaşım ancak üretiminin yüzde 99’u ihracat olan bizim gibi bir firma için maalesef bir handikap oluşturuyor. Ayrıca biz yurt dışından getirdiğimiz ürüne yüzde 145 vergi ödüyoruz fakat o ürünün tamamına yakınını tekrar ihraç ettiğimizde bu ödediğimiz vergiyi tekrar geri alamıyoruz. Doğru bir uygulama fakat biz kullandığımız ürünlerin tedarikini yurt dışından sağladığımız için belirli imtiyazların sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü rakiplerimiz karşısında dezavantajlı duruma düşüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ