Covid-19 pandemisinden bu yana ciddi hammadde zamları ve ürün tedariki konusunda sorunlar yaşayan inşaat sektörü 15 gün süreyle boykota gitmişti. Cuma günü sonlandırılan boykotun ardından sektör temsilcileri 2021’in son çeyreğini ve 2022 yılı beklentilerini Karadeniz Ekonomi Gazetesi’ne değerlendirdi.
info@karadenizekonomi.com / 27.09.2021
THBB: “İnşaat sektörü için sürdürülebilir bir büyümeye ihtiyaç var”
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), “Hazır Beton Endeksi” 2021 Ağustos Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapor hakkında ve güncel inşaat sektörü hakkında açıklamalar yapan THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, inşaat sektörü için planlı ve sürdürülebilir bir büyüme ihtiyacından söz etti.
Temmuz ayında bayram tatilinden kaynaklı gerilemenin ardından Ağustos’ta bir yükselme yaşandığını belirten Işık; “Beklenti Endeksi pozitif tarafta devam ediyor. Güven Endeksi’nde sınırlı bir artış görülmekle birlikte, pandemi koşullarındaki iyileşme ve ekonomik normalleşmeye rağmen inşaatta uzun dönemli toparlanma için gerekli koşulların ortaya çıkmadığı görülüyor” dedi. Bir durum değerlendirmesi yapan Işık, tespitlerinde şu görüşlere yer verdi: “Ekonomideki genişleme göstergelerine rağmen inşaatın görece geri kalmasının temel nedeni, yüksek faiz olarak görülebilir. Temmuz ayında ipotekli ilk el konut satışları 5 bine kadar gerilemiş görünmektedir. Geçen yılın ocak-temmuz döneminde 128 bin olan ipotekli ilk el satışları bu yılın aynı döneminde yüzde 74 gerileyerek 33 bine düşmüştür. İkinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüyen Türkiye ekonomisindeki sektörler içerisinde tarımdan sonra en düşük pozitif büyüme oranına sahip olan sektör inşaat olmuştur. Ancak 13 çeyrektir inşaat sektörü yüzde 3’ten yüksek bir büyüme performansı ortaya koyamamaktadır. İnşaat sektörünün 2009 küresel krizi öncesinde çeyrekler bazında ortalamada yüzde 9,8 ve kriz sonrasında 2010-2017 döneminde yüzde 11 olan büyüme rakamı, 2018’den bugüne yüzde -4’e inmiştir. Bu boyutta bir düşüş, inşaat sektörü için planlı ve sürdürülebilir bir büyüme ihtiyacını ortaya koymaktadır.”
Aykut Gezmiş; “Tekelci zihniyete acilen müdahale edilmelidir”
Gezmişler Holding ve Giresunlu İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Gezmiş de inşaat sektörüne ilişkin paylaşımlarında şu görüşlere yer verdi: “İnşaatta son bir yılda bazı kalemler yüzde 100, bazı kalemler ise yüzde 300 artış kaydetti. Tüm kalemlerde ortalama yıllık artış yüzde 150 civarında oldu. Yıllık ortalama TÜFE yüzde 18, yıllık ortalama ÜFE yüzde 37 civarında seyrederken inşaattaki yüzde 150 artış normal değil.”
Tedarikçilerin yurt içi piyasasını umursamadığını söyleyen Gezmiş; “Pandemi nedeniyle yurt dışında azalan üretimi gerekçe göstererek yurt dışına çok fazla satış fırsatı bulan imalatçılar, kötü günlerinde yanlarında olan yurt içi inşaat sektörünü umursamamaktadır. Nasıl olsa yurt dışından alıcı var mantığı tekelci bir yaklaşımdır. Normalleşme başladığında ve yurt dışından gelen talep azaldığında, bugün umursamadıkları yurt içi inşaatçılara kalacaklarını düşünmeden hareket eden fırsatçı zihniyeti kınıyoruz. Çünkü son bir yılda ne işçiliğe ne de hammaddeye yüzde 150 zam gelmemiştir. Biz inşaatçılar yüzde 40-50’ye varan zamlara razıyız. Ama yüzde 150 zammı hiçbir geçerli gerekçe izah edemez. Olsa olsa pandemiyi fırsata çevirmektir. Devletin bu tekelci zihniyete acilen müdahale etmesi ve gerekirse büyük para cezaları kesmesi gerekmektedir” sözleriyle eleştirilerini sıraladı.
İMKON: “Boykot ve iş bırakma çağrısı amacına ulaşmıştır”
Müteahhitler haftanın son iş günü boykotu sonlandırdı. Kamu nezdinde girişimlerde bulunan ancak çözüm arayışlarının sonuçsuz kaldığını ileri süren İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) da eylem sürecini değerlendirdi. İMKON şu açıklamayı yaptı; “Ülkemiz ekonomisinin büyümesi kavga ve kaos ile değil sürdürülebilir üretim şartlarına, dengeli ekonomi ile ve sağlıklı fiyat istikrarıyla mümkün olacaktır. İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin lokomotifi ve Anadolu’nun her noktasında istihdam ve katma değer yaratan stratejik bir sektördür. Bu bilinçle, yüksek çalışma performansımız ve üretimimizle Türkiye ekonomisinde katma değer ve yüksek istihdam yaratmaya devam edeceğiz.”
İMKON'dan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Kamuoyunun ve sizlerin bildiği üzere Türkiye inşaat sektörünün çatı kuruluşu İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) öncülüğünde 09-24 Eylül 2021 tarihleri arasında Anadolu’daki birliklerimizin ve üyelerimizin yoğun katılımlarıyla “fahiş çimento fiyatlarını” boykot kararına istinaden iş durdurma eylemine başlamıştık. Türkiye ekonomisinin stratejik sektörleri arasında başı çeken inşaat sektörünü en çok etkileyen girdi mallarının başında gelen, çimentoya yapılan fahiş zamlara karşı boykot ve iş durdurma kararımız ve eylemimizle yetkililere, muhataplarımıza ve kamuoyuna farkındalık açısından gerekli mesajı vererek, boykot ve iş bırakma çağrısı amacına ulaşmıştır. Boykot ve iş durdurmada asıl hedefimiz fahiş zamlarla birlikte durağanlaşan inşaat sektörünün, 250 alt tedarikçisinin geleceği, konuta erişim planı yapan milyonlarca tüketicinin mağduriyeti, kentsel dönüşüm projelerinin durması, ekonomide dengelerin bozulması ve yüz binlerce işçinin işsiz kalma riskine karşına dikkat çekmektir. Boykot ve iş durdurma eylemimiz, Türkiye kamuoyu duyarsız kalmamış ve fahiş fiyat artışları sayın Cumhurbaşkanının günlük siyasi açıklamalarında yer bulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın fahiş fiyat artışlarıyla ilgili başlattığı takip sürecini ve önleyici tüm tedbirleri destekliyoruz. Ayrıca, 07 Eylül 2021 tarihinde 31588 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğinde” söz konusu listeye eklenen çimento ve klinker mallarında öncelikli iç pazar ihtiyacının ülkemizde enflasyon ile doğru orantılı olacak şekilde fiyat istikrarının tam anlamıyla bir an önce sağlanmasını temenni ediyoruz. Ülkemiz ekonomisinin büyümesi kavga ve kaos ile değil sürdürülebilir üretim şartlarına, dengeli ekonomi ile ve sağlıklı fiyat istikrarıyla mümkün olacaktır. İnşaat, Türkiye ekonomisinin lokomotifi ve Anadolu’nun her noktasında istihdam ve katma değer yaratan stratejik bir sektördür. Bu bilinçle, yüksek çalışma performansımız ve üretimimizle Türkiye ekonomisinde katma değer ve yüksek istihdam yaratmaya devam edeceğiz. Bundan sonraki sorumluluk tamamen hükümetin ve ilgili kurumlarındır. Makul maliyetlerle inşaatların bir an önce üretime geçmeleri gerekir, aksi durumda konut fiyatları ve kira artışlarının önüne geçilemeyecektir” açıklamaları yapıldı.
MURAT GÜRSOY/ KARADENİZ EKONOMİ