Çorum TB Başkanı Özkubat Nisan ayında Irak kapısının kapmasıyla sektörde başlayan krizin korona virüsüyle birlikte daha da ağırlaştığını salgının devam etmesi durumunda tavukçuluk sektörünün bunu kaldırma şansının olmadığını söyledi.
info@karadenizekonomi.com / 4.05.2020
Irak’la başlayan kriz corona ile ağırlaştı
Çorum Ticaret Borsası Başkanı Naki Özkubat, virüs salgınının yurt dışına ihracat yapan yumurta üreticisini etkilediğini devam etmesi durumunda tavukçuluk sektörünün bunu kaldırma şansının olmadığını söyledi. 2019 yılı Nisan ayında Irak kapısının kapmasıyla sektörde başlayan krizin korona virüsüyle birlikte daha da ağırlaştığını vurgulayan Özkubat şunları söyledi; “Sektörde yaşanan sorunlarla ilgili geçtiğimiz ay Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli başkanlığında bir toplantı gerçekleştirdik. Tavukçuluk sektöründe olağanüstü durum ilan edilip, kuş gribi salgınında yapılan çalışmaların aynen uygulanmasını istiyoruz. Bu destekler belirli yaş üstü hayvanların kesimi, itlafı ve itilafa devlet desteğinin verilmesi. TMO’dan uzun vadeli mısır verilmesinin sağlanması. Ayrıca banka kredilerinin vadelerinin uzatılıp faizsiz olarak bir yıl ertelenmesi. Bununla birlikte bu kredilerden daha sonraki aşamalarda ofisimizin üretecimize sunmuş olduğu 3 ay vadeli mısır tedarikinin bu süreçte geri dönüşümü ve ödenmesinin mümkün olmadığı için bunun 6 ila en az 1 yıl banka teminatıyla üretecimize verilmesinin sağlanması sektör açısından faydalı olacaktır.
Hayvan refahı uygulamaya konulmalı
Hayvan refahının bir an önce uygulamasını beklediklerini de aktaran Özkubat, “Hayvan refahı eğer uygulanırsa Türkiye’de üretim kapasitesi yüzde 30 fazla olan ve ihratacata dayalı olan sektörün küçüleceğini, dolaysıyla sadece kendi ülkemize yönelik üretimin başlayacağını bununla birlikte de fiyat istikrarının oluşacağına inanıyoruz. Eğer hayvan refahı uygulanmazsa hazırda bulunan kapasiteler 3 ay, 6 ay sonraki fiyat dalgalanmaları nedeniyle tekrar dolacak. Bu da bizlere yeni krizler oluşturacaktır. Her 6 ayda bir her yıl ortasında veya yılbaşında krizler artacaktır.Bunun en doğru yolu hayvan refahı uygulanması ve kapasite sınırlamasının getirilmesidir.. Ayrıca Tarım Bakanımız ve Hayvancılık Genel Müdürümüzle yaptığımız görüşmelerde yumurta tozu ve likit yumurta üretim tesislerinin artırılması, projelendirilmesi kapsamında yaptıkları çalışmaları takdir ediyorum. Sektörümüz bu konuyla ilgili bir kooperatif çalışması yapmaktadır. Bu kooperatif çalışması başarıya ulaştığında en kısa sürede toz yumurta ve likit yumurtayla ilgili yeni tesisler devreye girdiğinde yumurtada birikmelerin ve yıl genelinde fiyat istikrarının oluşacağı ve üreticiye büyük katkı sunacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
Gezen tavuklar devlet kontrolüne alınmalı
Sektör olarak ana problemlerinden birinin gezen tavuk adı altında rastgele ortamlarda hijyene tam uyulmadan yapılan kontrolsüz üretimler olduğunu dile getiren Özkubat,“Hayvan sayılarının Türkiye genelinde net olarak belirlenemediği üretime ne kadar girdiğinin tam tespit edilemediği ancak bununla beraber vergisini ödeyen gerçek üreticilerin bu konuda mağdur olduğu bir sistem var. Bu sistemin tam kontrol altına alınması gerekiyor. 1 milyon kapasiteli bir çiftliğin yanına gezen tavuk yapıyorum diyerek bin tane tavuk koyuyor. Açık alanda yapılan bu iş nedeniyle o küçük işletmeye gelen hastalık diğer 1 milyon kapasiteli işletmeyi de etkileyebiliyor. Bu yüzden bunların şartnameleri, şartları devletin kontrolünde ve hijyene uygun oluşması gerekiyor. Özellikle gezen tavuk yumurtaları samorella, antibiyotik ve toksin bakımından da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından marketlerden alıp yaptığı örneklemeleri bunlar içinde yapmasını rica ediyoruz. Bunlar kontrol altına alınırsa Türkiye’de gerçek üretici üretime katkı sunan insanlarımız bundan fayda sağlayacak ancak rast gele üretim kontrolsüz üretimde önlenmiş olacaktır.” Dedi. HABER MERKEZİ