İç Hastalıkları ve Gastroentoroloji Uzmanı Dr.Yalçın, ‘’Turşuda ne kadar fazla yararlı bakteriler varsa o kadar faydalı olur. Turşu, bağırsaklarda bulunan yararlı bakterilerin sayısını artırarak bağışıklık sistemine katkı sağlıyor.’’
info@karadenizekonomi.com / 8.05.2020
Turşuda bulunan sirke ve fermanstasyon işleminin yararlı bakteri ürettiğini belirten İç Hastalıkları ve Gastroentoroloji Uzmanı Dr.Mustafa Yalçın, ‘’Turşuda ne kadar fazla yararlı bakteriler varsa o kadar faydalı olur. Turşu, bağırsaklarda bulunan yararlı bakterilerin sayısını artırarak bağışıklık sistemine katkı sağlıyor. Özellikle fermante ve doğal yapılan turşularda bu mikroorganizmalardan oldukça fazla bulunmakta ve vücudumuzun immun sistemine katkıda bulunmaktadır. Turşuda bulunan sirke ve fermanstasyon işlemi yararlı bakteri üretiyor. Turşuda ne kadar fazla yararlı bakteriler varsa o kadar faydalı olur. Turşuyu güvenilir yerlerden ve katkı maddesi içermeyen markalardan almak gerekir. Koruyucu maddeler probiyotik özelliği öldürüyor. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için yediğiniz turşu koruyucu madde içeriyorsa, sadece zararlarını almış olursunuz. Ev turşusu daha yararlı olur. Tansiyon hastaları ve mide problemi olan hastaların turşuyu fazla tüketmemesi gerekiyor. Tuz oranı yüksek olduğu için hipertansiyonu tetikleyebilir. Mide ve bağırsak problemi olanlarda da, özellikle acılı turşular ve biber turşuları rahatsız edici etki yapar. Dikkatli tüketilmeli’’ ifade etti.
‘’Turşu probiyotik bakteriler içeriyor’’
Turşu sirke, limon ve tuzdan faydalanarak meyve ve sebzelerin uzun süre saklanabilmesini sağladığımız, fermente edilmiş bir ürün diyen Diyetisyen Deniz Zünbülcan, ‘’Fakat marketten hazır aldığınız koruyucu madde içeren bir turşuysa, vücuda yarar sağlamayabilir. Mutlaka ev yapımı bir turşunun tüketilmesi, turşu yapılırken kullanılan sirkenin de koruyucu madde içermemesi gerekir. Turşu fermente işlemine uğradığı için probiyotik bakteriler içeriyor. Probiyotik bakteriler, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine kadar birçok fayda sağlıyor. Tuz içeriği yüksek olan sirkeyi, hipertansiyon hastalarının, oruç tutan kişilerin ve tuza hassasiyeti olan kişilerin beslenmelerine eklememesi gerekiyor. Turşu sayesinde, meyve ve sebzelerin de lif oranlarına sahip oluyoruz. Sindirim sistemine oldukça faydalı olan turşuyu beslenme düzenimize mutlaka eklememiz gerekiyor. Limonlu ya da sirkeli yapabildiğimiz gibi turşuyu maydonoz, muz ve sarımsak gibi birçok meyve ve sebzeden elde edebiliriz. İçeriğindeki sirke, asidik asit içerdiği için kilo kontrolünü de sağlıyor. Mide hassasiyeti, reflü ve gastrit gibi hastalıkları olanlar turşuyu daha kontrollü tüketmeli’’ şeklinde konuştu.
‘’Perakendedeki satışlar arttı’’
Perakende satışı artan turşunun aynı zamanda ihracatının da 4- 5 kat arttığını ifade eden İzmir’de, bir turşu ve sirke fabrikasının müdürü Gürhan Güven, ‘’Türkiye’deki ilk vaka 10 Mart’ta açıklandıktan bir gün sonra satışların hızlandığını söyleyerek, “Satışlar bir anda artınca stoklarımız yetmedi fakat 3 vardiya çalıştık. Tedbirlerimizi alarak, 7/24 üretim yapmaya devam ediyoruz. Restoranlar kapatıldıktan sonra onlara satışlarımız azaldı fakat perakendedeki satışlar inanılmaz derecede arttı. Yurt dışı ve Avrupa da dahil tüm satışlarımız hızlanmış durumda. Şu anda neredeyse fabrikayı konserve içerisine koyup alacaklar. Jalapeno biber turşusunu Türkiye’ye ilk kez biz getirdik. En çok bu ürünümüz ve dilimlenmiş salatalık turşusu satılıyor. Bunların 720 miligramlık kavanozları 14 TL’den tüketiciyle buluşuyor. Bu ürünlerin hemen hemen yüzde 70-75’i ihraç ediliyor. Biz Türkiye’de pazar lideri olduğumuz için her zaman sirkeli turşunun taraftarıyız” dedi.