Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

Süt ve süt ürünlerinde üretici de ihracatçı da zorda

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, geçen yıl süt ve süt ürünleri ihracatı bir önceki yıla göre geriledi. Geçen yıl toplamda 300 milyon 206 bin dolarlık süt ve süt ürünleri ihracatı gerçekleştirildi. Yani; süt ve süt ürünlerinde bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 12,5, değer olarak yüzde 5,6 daralma yaşandı. Biz de bu daralmayı süt ürünleri sektörünün önde gelen ihracatçılarından MBH Gıda Genel Müdürü Bülent Bayrak’a sorduk. Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’na konuk olan Bayrak’a göre siyasi ve ekonomik alanda yaşanan gelişmeler hem üreticiyi hem de ihracatçıyı çok zor durumda bıraktı.

info@karadenizekonomi.com / 11.10.2021

Süt ve süt ürünlerinde üretici de ihracatçı da zorda

Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’nda süt ve süt ürünleri sektörünü değerlendiren MBH Gıda Genel Müdürü ve TİM üyesi Bülent Bayrak, TÜİK verilerine de yansıyan ihracattaki daralmanın açıklanandan daha fazla olduğunun altını şu sözlerle çizdi: “TÜİK verilerine göre süt ve süt ürünlerinde bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 12,5, değer olarak yüzde 5,6 daralma oldu. Ancak burada çoğu kimsenin bilmediği korkunç bir tablo var. İhracat daha fazla düştü. Bahsedilen daralma tam gerçeği yansıtmıyor” dedi. 

Siyasi faturaları üretici ve dış ticaretçiler ödedi

Ana ihracat pazarının Ortadoğu olduğunu ifade eden Bayrak; “Her ne kadar Çin büyük alıcı olsa da bizim ana ihracat pazarımız olan Ortadoğu’da yaşadığımız siyasi krizlerin faturasını üretici ve bizim gibi dış ticaret yapan firmalar ödedi. Suudi Arabistan, Katar, Libya ve Mısır bizim için çok önemli alıcılardı. Şimdi bu açığımızı Kuveyt, Bahreyn ve Oman’da varlığımızı hissettirerek gidermeye çalışıyoruz. Ama bu pazarlar bizim için oldukça küçük. Dolayısıyla siyasi diyalog için zemin oluşturulmalı. Sadece süt üreticisi için değil, sebze meyve sektörü, makine veya tekstil üreticileri için de aynı durum söz konusu.”

Yeni pazar arayışları

Özellikle Ortadoğu’da yaşanan sıkıntıların kendilerini yeni pazar arayışlarına ittiğini ifade eden Bayrak, “tabi ki bu süreçte biz durmadık. AB ülkelerinde pazar arayışlarına giriştik. Hatta AB ülkelerine süt ürünleri ihraç eden üç firmadan biri olduk. Türk tüketicileri hedefleyerek Danimarka’dan Güney İtalya’ya kadar tüm Avrupa’da markamızla yer aldık” dedi.

Pek çok kesim açısından durum tam bir felaket

Üretici ve nihai tüketici açısından bakıldığında sektörde durumun içler acısı olduğunu ifade eden Bayrak, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın da gündeme getirdiği fahiş fiyat artışlarına işaret ederek, “yıllardır tüm ekonomik tartışmalar üretici ve tüketici fiyat endeksi üzerinden yürütülmektedir. Bu rakamlar arasındaki makasın açılıp daralması ile ekonominin geldiği nokta anlatılmaya çalışılır. Biz de bu yoldan gidecek olursak son bir yılda bu makas giderek açıldı. Üretici fiyat endeksimiz şu anda yüzde 60-70’lerdeyken ve hatta enerji gibi bazı kalemlerde bu rakam daha da yüksekken tüketiciye yansıtabildiğimiz fiyat, hem iç pazar hem de dış pazarda yüzde 20’yi ancak buluyor. Yani arada tolere edilmesi mümkün olmayan yüzde 40’lık bir fark var. Bu da sektörün tüm paydaşları için ciddi bir kârsızlık anlamına gelir. Burada zincirin son halkası olan tüketicinin alım gücündeki düşüşü de görmezden gelemeyiz. Diğer maliyetler de işin içine girince yüksek fiyatlar tüketicinin alım gücünü bir hayli düşürdü. Talepteki bu düşüş büyük oranda stok patlamasına yol açtı. Bu da raflara doluluk olarak yansıdı. Temmuz ayında çiğ süte süt birlikleri yüzde 15 zam yaptı. Ama biz en ucuz olan ve en çok talep gören krem peynirde yüzde 15 indirim yaptık. Bu nedenle aylık zarar hanemize 500 bin lira yazıyor. Bu sadece bir üründeki kaybımız ” şeklinde konuştu. Zincirin ilk halkası olan çiğ süt üreticisinin ayakta kalabilmesi için istediğini her zaman alması gerektiğini de savunan Bayraktar, “çiğ süt üreticisi yaşamalı ki zincir devam etsin” uyarısında bulunurken tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi fiyat baskısını belirleyen ve domine edenin nihai tüketici öncesindeki son nokta olan perakendeciler olduğundan yakındı.

 REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ GAZETESİ