Haşmet Korgan, nam-ı diğer “kuzucu Haşmet”. Bolaman’da uzun yıllar hayvancılıkla uğraşan son 30 yıldır da bölgenin neredeyse kalburüstü tüm restoranlarına et tedariki sağlayarak adeta markalaşan bir isim. Ordu’nun ilk Et-Balık Tanzim Satış Mağazası olarak Düz Mahalle’de Öğretmenler Evi’nin karşısında yaklaşık bir ay önce faaliyete geçen işletmeyi açmak da ona kısmet oldu. İşin başında oğlu bulunuyor. Görkem Korgan, 5 yıldır babasının sağ kolu olarak işin içinde olan 21 yaşında genç bir girişimci. Günün her anında çok sayıda müşteriye hizmet vermekten çok mutlu olduklarını söyleyen Korgan, beklentilerine ve ürün çeşitliliğine ilişkin şu bilgileri verdi: “Babam bölgenin neredeyse tamamında “kuzucu Haşmet” adıyla tanınır. Hayvancılığı çok daha eski olan babam 30 yıldır da bölgenin en bilinen et tedarikçisidir. Ben 5 yıldır işin içindeyim. Burada toptan ve perakende satışlarımız daha da artacak. Karkas ve işletmiş olarak kuzu ve dana eti satışlarımız başladı. Izgaralık et çeşitleri, sakatat, beyin, dil, böbrek, ayak paça, kelle, kokoreç, kasap köftesi ve kaşarlı köfte dışında köy tavuğu köy tereyağı, köy yumurtası oldukça ilgi çekiyor.”

Kendi imalatları olan kangal sucukları ile önce görsel bir şölen estiren işletmede gözümüze çarpan bir başka ürün de devasa Osmanlı Sucuğu oldu. Asıl ismi “çeşnili sucuk” olan Osmanlı Sucuğu dışı tamamen baharattan oluşan katmanı ve odunsu görünümü ile söğüş olarak bile tüketilebilen bir sucuk türü olarak bilinmekte. İlla ki pişirmek isterseniz birazcık su ekleyerek kendi yağı ile doyumsuz bir lezzete erişebilirsiniz. Reyonlara şöyle bir göz attığımızda temizlenmiş işkembe, kokoreç, ciğer, beyin, dil…  aklınıza gelen ne kadar sakatat türü varsa tertemiz reyonlarında o günkü tazeliği ile bulabileceğiniz bir ortam yaratılmış. Burada özellikle kimyasal katkı maddeleri kullanılmadan buhar kazanlarında saatlerce işlem gördükten sonra satışa sunulan temizlenmiş işkembeyi ayrı bir yere koymak gerekiyor.

Tanzim satış mağazası oldukları için normal kasaplardan yüzde 10 daha ucuza satış yaptıklarını ifade eden Korgan, özellikle kuzu eti konusunda markalaşmalarının kendileri için önemine vurgu yaptı ve ekledi: “Haftada 100 adet kuzu kesiyoruz. Kestiğimiz kuzuların etlerini burada satışa sunuyoruz.  Stratejimiz kaliteli et ve uygun fiyat… Genel olarak Korgan ve Aybastı yöresinin etlerini kullanıyoruz. Samsun ve Tokat’tan da ürün sağlıyoruz. Büyük baş hayvan ihtiyacını da gideriyoruz. Genel olarak bölgenin damak tadında koyun etine pek yer yok. O nedenle kuzu eti önceliğimiz. Ortalama 18 kilo gelen 6 aylık süt kuzularını satıyoruz. Ordu, Samsun, Tokat’ta farklı tarihlerde kuzu kesimleri yapıldığı için yılın her döneminde Ordululara süt kuzusu yedirme imkânımız var.”

Bir aile işletmesi olarak iki tezgâhtar, anne ve baba ve bir usta ile servisin sağlandığı işletmede restoranların ve tabi ki ev hanımlarının veya mutfaktan anlayan beylerin adana kebap, ciğer şiş, hamburger ve kaşarlı köfte siparişlerini alacaklarını da belirten Korgan’a göre ülkemizde hayvancılık da sanıldığı gibi kötü değil. “Türkiye’de hayvancılık her şeye rağmen çok iyi. Eskiden köylerde herkesin 5-10 danası vardı. Şimdi büyük şirketler işin içine girdi. Ben işim gereği 10 bin dananın olduğu ahırlara girdiğimde hayvancılığın gelişmişliğini ve önemini bir kez daha anladım. O nedenle rahatlıkla söyleyebilirim ki ülkemizde ithal ete de ihtiyaç yoktur.” REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ